Esed ve destekçilerinin hedefindeki ilçede göç yolculuğu başladı

Esed ve destekçilerinin hedefindeki ilçede göç yolculuğu başladı

Beşşar Esed rejimi ve destekçileri, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki Batı Halep'te yer alan Daret İzze ilçesine saldırırken, buraya sığınan siviller, ilçenin sakinleriyle, canlarını kurtarmak için göç etmeye başladı

Beşşar Esed rejimi, destekçilerinin yardımıyla İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki Batı Halep kırsalının büyük bölümünü ele geçirdikten sonra, bu bölgedeki önemli yerleşimlerden Daret İzze ilçesine yoğunlaştı.

Rejimin karadan saldırılarına eşlik eden Rus savaş uçakları, dün akşam saatlerinde Daret İzze ilçe merkezi ve çevresini havadan hedef almıştı.

İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki saldırılar nedeniyle evlerini terk ederek, bu ilçeye sığınan siviller ise şimdi bir kez daha göç yoluna düşmek zorunda kaldı.

Bu sivillerden Fattüh Ebu Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Esed rejimi bizi öldürdü. Yerimizden etti. Maaratünnuman’dan bizi tehcir etti. Daret izze’ye geldik. Yeniden göç ediyoruz." dedi.

Çocuklar, kadınlar ve yaşlılarla eşyalarını toplayıp yeni bir yolculuğa hazırlanan Ebu Muhammed, "Ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilmiyorum. Ne çadırım var, ne yiyeceğim." diye konuştu.

"Aracı ve gideceği yeri olan göç ediyor"

Daret İzzeli sivillerden Ahmet Kasım da, "Aracı ve gideceği yeri olan göç ediyor. Ama diğerleri nereye gidecek? Şu anda ilçenin yüzde 40'ı buranın kendi sakini, kalanı ise zaten zorunlu göçle gelmişti." ifadelerini kullandı.

"Körfez ülkelerine, Esed rejimine ve Putin’e beddua ediyoruz." diyen Kadım, "Bu memlekette kardeşim şehit olmuştu. O gün ne yaşıyorsam bugün de onu hissediyorum. Allah kimseyi yerinden etmesin." dedi.

Astana anlaşmaları ve Soçi mutabakatına uymadılar

Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.

Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu. Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı. Rejim güçlerinin Eylül 2018'de askeri yığınağına hız vermesi üzerine, Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018'de ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı. Saldırılarına kısa bir süre ara verdikten sonra yeniden başlayan rejim güçleri, Mayıs 2019'da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için kara operasyonu düzenledi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 10 Mayıs 2019'da yaptığı açıklamada, rejim unsurlarının İdlib’in güneyine yönelik artan saldırı ve tacizlerinin 6 Mayıs’tan itibaren kara harekatına dönüştüğüne dikkati çekmişti.

Rejim ve destekçileri bu tarihten itibaren, Kefrenbude, Han Şeyhun, Maraatinüman, Serakib gibi büyük ilçelerin yanı sıra İdlib'in güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi yoğun topçu ve hava saldırıları neticesinde ele geçirdi.

17 Eylül 2018'deki Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi. Ocak 2019'dan bu yana göç edenlerin sayısı 1 milyon 942 bini buldu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.