Irak'ta meydanları terk etmeyen göstericiler 'sivil devlet' talebinde ısrarlı
Mevcut hükümetle müzakereyi reddeden Iraklı göstericiler, ülkenin son 16 yılına damga vuran tüm siyasi partilerden uzak "sivil bir devlet" talebinde bulunuyor.
Irak'ta Başbakan Adil Abdulmehdi hükümetine bağlı güvenlik güçlerinin protestoculara karşı kullandığı şiddet ve açıklanan reform paketlerinin ikna edici olmaması nedeniyle hükümete karşı güvenin yok olduğunu ifade eden göstericiler, mevcut hükümetin meşruiyetini kaybettiği düşünüyor ve istifasını istedikleri bu yönetimle müzakereyi de kesinlikle reddediyor.
AA muhabirinin mikrofon uzattığı başkent Bağdat'taki Tahrir Meydanı'nı dolduran göstericiler, 16 yıldır iktidarda bulunan ve halka hizmet götürmekten aciz olan partileri artık yönetimde görmek istemediklerini, bağımsız kişilerden oluşturacak "sivil bir yönetim" talep ettiklerini ifade etti.
"Sokağa kimin hangi mezhepten olduğunu bilmeden çıktık"
Bağdat'taki protestoların merkezi konumundaki Tahrir Meydanı'ndan ayrılmayan Iraklı gösterici Yusuf el-Fehed, ülkede egemen olan ve mevcut krizin de kaynağı durumundaki mezhepçi yönetimden Iraklı siyasilerin sorumlu olduğunu söyledi.
Irak'ta 2003'ten bu yana geçen 16 yıl içinde Şii siyasi partilerin iktidarının denendiğini ve bunlardan hiçbirinin ülkenin faydasına olmadığını dile getiren Fehed, "Bu siyasi partilerin getirdiği mezhepçilik ve hizipçilikten kurtulmak, sivil bir yönetime kavuşmak için sokaklardayız." dedi.
Gösteri meydanlarında kesinlikle mezhepçiliğe yer olmadığını vurgulayan Fehed, şöyle konuştu:
"Sokağa kimin hangi mezhepten olduğunu bilmeden çıktık. Omuz omuza vererek Irak'ı kurtarmak için çıktık. Sivil devlet yönetiminden yanayız. Biz haftalardır sokaktayız ve kesinlikle vatanı yıkmak istemiyoruz. Aksine biz vatan istiyoruz. Irak'ın bölünmemesi için canını veren gençlerimiz var. Bu gençler, ülkeyi güven ve istikrara kavuşturma potansiyeline de sahip."
"Irak halkı canını feda etme pahasına sokaklara inerek intifada başlattı"
Bağdatlı gösterici Fatma Ramazan yıllardır oy verip iktidara taşıdıkları patilerden hizmet alamayan Iraklıların son çare olarak sokağa başvurduğunu söyledi.
Ramazan, "Oy verip iktidara taşıdığımız Şii siyasi partiler ülkeye çeşitli olumsuzluklar yaşattı ve Irak halkı bu dönemlerde hiçbir şekilde haklarını alamadı. Sonunda halk canını feda etme pahasına sokaklara inerek intifada başlattı." ifadelerini kullandı.
"Akan bunca kandan sonra hükümetle müzakere söz konusu olamaz"
Başbakan Adil Abdulmehdi ve hükümet yetkililerinden gelen "göstericilerle müzakere sürecinin başladığı" yönündeki açıklamalara ilişkin ise Ramazan, şu ifadeleri kullandı:
"Akan bunca kandan sonra hükümetle müzakere söz konusu olamaz. Gösterilerin daha ilk gününde itibaren kan akıtmaya başladılar, bunlarla asla müzakere masasına oturmayacağız. Bizim temsilcilerimiz yok. Çünkü bir, iki kişi değil, tüm halk olarak hakkımızı aramak için sokaklardayız. Taleplerimiz çok basit ve net: en doğal vatandaşlık hakkımızı istiyoruz ve bunun için de müzakereye gerek yok."
Ramazan, son olarak "Parlamento ve hükümetin feshedilip ülkenin sivil hükümetle yönetilmesini istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Halk ile yönetim arasındaki güven bağı ortadan kalktı"
Iraklı 54 yaşındaki emekli memur Ummu Necla da ülkedeki kamu mallarının siyasi partiler tarafından talan edildiğini söyledi.
Ummu Necla, "Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına kadar tüm Iraklıları temsil edecek bir hükümet istiyoruz. Tek sorunumuz Adil Abdulmehdi değil, parlamentonun lağvedilmesini ve Anayasa'nın değiştirilmesini de istiyoruz." dedi.
Ülkenin Irak'ın dışarıdan değil ülke içinden bu toprakları iyi bilen ve sorunlarını yakından tanıyan kişilerce yönetilmesi gerektiğini dile getiren Ummu Necla, şunları söyledi:
"Dışarıdan gelen değil, Irak'ta bizimle benzer sorunları yaşayan ve bilen kişilerce yönetilmek istiyoruz. Siyasi partiler, Bağdat'taki deri fabrikasının, Kerbela'daki pekmez fabrikasının ve 2003'e kadar çalışan birçok milli fabrikanın kapatılmasına neden oldu. Hükümet bin kez reform açıklaması yapsa da kimse dinlemeyecek. Çünkü halk ile yönetim arasındaki güven ortadan kalktı. Başkanlık sistemine geçilmesini ve sivil bir yönetimi istiyoruz."
"Boğazına kadar yolsuzluğa batmış bu yönetimi istemiyoruz"
Tahrir Meydanı'ndaki bir diğer kadın gösterici Ummu Mustafa da Şii parti iktidarlarının ülkeyi felakete sürüklediğini ifade etti.
Ummu Mustafa, "Kutsal dinimizin imajını bozan bu siyasi İslamı değil, sivil devlet yönetimini istiyoruz." diye konuştu.
Iraklı gösterici Faruk Celal ise boğazına kadar yolsuzluğa batmış bu yönetimi tümüyle reddettiklerini dile getirdi.
Celal, "Boğazına kadar yolsuzluğa batmış olan bu başarısız hükümetteki başbakanlık, parlamento ve cumhurbaşkanlığından kurtulup, sivil hükümetle yönetilmeyi talep ediyoruz." dedi.
Muhabir: Haydar Karaalp
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.