Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ülkücülere Teşekkür
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılış töreninde konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Meclis Başkanvekili Celal Adan, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ve TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman'ın katılımıyla gerçekleşen, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, Menderes ve iki Bakanın idamına karşı gelen Alparslan Türkeş'i rahmetle anarken, Cumhur İttifakı'nı birlikte yürüttüğü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ve MHP'lilere teşekkür etti.
27 MAYIS 1960'DA İDAM SEPHASINA GÖNDERİLEN ASLINDA MİLLİ İRADENİN KENDİSİYDİ
Türkiye bundan tam 60 yıl önce tarihinin en kara günlerinden bir olan 27 Mayıs darbesine maruz kaldı. Burada yapılan iş yargılama değil, bir hukuk cinayetiydi. O gün hukuk ve adalet ayaklar altına alınarak idam sehpasına gönderilen milletin bu 3 adamı değil bizatihi milli iradenin ta kendisi olmuştur. Tarihi değiştiremeyiz ama doğru yorumlanmasını sağlamak için tarihin hatırlanma biçimini değiştirmek elimizdedir.
İDAM KARARI ALANLARIN ALNINDAKİ KARA LEKE HİÇBİR ZAMAN SİLİNMEYECEK
Menderes ve arkadaşlarının milletimizinin kalbindeki mümtaz yeri güçlenerek devam edecektir. Menderes'i ve arkadaşlarını idam sehpasına çıkartanların ve onları destekleyenlerin alınlarındaki kara leke hiçbir zaman silinmeyecektir. Darbe ile görevinden indirilen, Yassıada'da kurulan tiyatro mahkemelerde yargılanan rahmetli Menderes ve arkadaşları değil, tarihi, kültürü, değerleri ve inançlarıyla milletimizdi. Her üç kahraman da idam sehpasına gurur ve inançla yürüdü.
İDAMLARA KARŞI GELDİĞİ İÇİN SÜRGÜN EDİLEN ALPARSLAN TÜRKEŞ'İ RAHMETLE ANIYORUM
Sürgüne gönderildiği Hindistan'dan idam kararlarının hukuki ve meşru olmadığını, insanlık duygularıyla uyuşmadığını belirterek trajediyi engellemek için çırpınan merhum Alparslan Türkeş'i rahmetle yad ediyoruz. Onları deviren, yargılayan ve asanlar, hayatlarını milletin nefret dolu bakışları altında sürdürmek zorunda kaldılar. Yassıada'yı da Yaslıada'yı da tarihe gömüp burasını Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirmeyi kararlaştırdık. Bu da bize nasip oldu. Demokrasi ve Özgürlükler Adası, geçmişten bugüne verilen istiklal ve istikbal mücadelesiyle gönüllerdeki hasbi sevginin nişanesi olacaktır.
TÜM DARBELERİN TEMEL KARAKTERİ MİLLETİMİZİN DEĞERLERİNE DÜŞMANLIKTIR
Ülkemizdeki tüm darbelerin ve cunta hareketlerinin temel karakteri milletimizin değerlerine ve tarihine düşmanlıktır. Darbeciler ve onları yönlendirenler hep aynı kodlarla hareket etmişlerdir. Sadece darbe yapanları değil, 'daha ne bekliyorsunuz' kışkırtmasıyla ordumuzun içine darbe virüsünü de sokanları bu millet asla affetmeyecektir. Halkı hor ve hakir görerek, inancını, kılığını, kıyafetini aşağılayanların gerçekte ne kadar ilkel, ne kadar bağnaz olduklarının en çarpıcı örnekleri darbelerdir. Menderes'e hangi inançla saldırdılarsa, rahmetli Özal'a... Şimdi de Cumhur İttifakına aynı nefret duygularıyla yöneldiler.
DÜN EZANDAN VE İSTİKLAL MARŞI'NDAN RAHATSIZ OLANLAR BUGÜNDE RAHATSIZDIR
Kaç tane sondaj gemimizin Akdeniz'de olduğunu bilmeyecek kadar bunlar cehalet timsalidir. Fatih sondaj gemimiz 29 Mayıs günü İstanbul Boğazı'ndan geçerek yeni sondajlar için Karadeniz'e açılacak. Dün ezandan, İstiklal Marşı'ndan, bayraktan, birliğimizden ve beraberliğimizden rahatsızdılar, bugün de rahatsızlar. Ülkemizde bugün demokrasimize gölge düşürmeye çalışanlara dikkat edin. Hepsi de 27 Mayıs hayranıdır. Bize ne diyorlar? 'Suriye'de, İdlib'de, Libya'da ne işimiz var?' Buralarda ne işimiz olduğunu çok kısa zamanda çok çok iyi anlayacaksınız.
DESTEKLERİNDEN DOLAYI SAYIN BAHÇELİ'YE VE MHP'Lİ KARDEŞLERİME TEŞEKKÜR EDERİM
Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın Türkiye'nin 60 yıllık demokrasi mücadelesi yanında gelecekteki hedeflerinin de sembolü olacağına inanıyorum. Rabb'im hepimizi milletçe inşallah bütün olabilecek belalardan korusun, esirgesin ve zafere ulaştırsın. Sayın Bahçeli'ye, ekibindeki tüm MHP'li kardeşlerime, Türkiye'nin tarihinin en zorlu mücadelelerinden birini yürüttüğümüz bu dönemde sergiledikleri dirayet ve verdikleri destek için şükranlarımı sunuyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.