Diyarbakır'da Ülkücüler Toplandı
Diyarbakırlı Ülkücüler: “Mademki hedef peygamberler şehri Diyarbakır ve Diyarbakırlıdır o zaman tüm saldırılara göğüs germek ve karşı durmak ta biz Diyarbakırlıların asli görevidir.
Bilinsin ve duyulsun ki bu görev biz Diyarbakırlılar tarafından layıkıyla yerine getirilecektir
“Ey ülkemizi yöneten AKP iktidarı!!! Mademki yanlış yaptınız öyleyse bu yanlışı düzeltmek ve gereğini yerine getirmekte sizin görevinizdir.” diyen Mitannia Otel’de Diyarbakır’da çeşitli dönemlerde aday olmuş belediye ve milletvekili adayları olarak bir basın toplantısı yapan Diyarbakırlı Ülkücüler, MHP eski İl Başkanı ve Milletvekili Adayı Mehmet Teyar Karakoç’un sözcülüğünde tüm Türkiye’ye şöyle haykırdılar:
Muhterem Diyarbakır’lı kardeşlerim,
Basınımızın güzide temsilcileri,
Ülkemizin ve Milletimizin birlik ve bütünlüğünün yoğun bir şekilde saldırı altında olduğu bu sancılı dönemde hassasiyet gösterip burada aramızda hazır bulunarak bize kulak veren kıymetli Diyarbakırlı hemşehrilerim;
Bizler bugüne kadar çeşitli tarihlerde Milliyetçi Hareket Partisi’nden Milletvekili ve Belediye Başkan adayı olmuş Diyarbakırlılar olarak Ülkemizde ve bölgemizde meydana gelen endişe verici olaylardan ve gelişmelerden dolayı hep birlikte tarihe not düşmek ve sorumluları göreve davet etmek üzere bugün burada sizlerin huzurunuzdayız…
Muhterem Diyarbakır,
Zalim ve acımasızca yoğun haçlı saldırılarına uğrayan peygamberler yatağı Diyarbakır,
Üzerinde emperyalist güçlerin bir araya getirdiği karabulutların dolaştığı evliyalar diyarı Diyarbakır,
Ortadoğu’nun eli kanlı taşeronlarının esaret altına almaya çalıştığı Ziya Gökalp’in memleketi Diyarbakır,
Sırtında ecnebinin, göğsünde ise ihanet içinde olan yerli işbirlikçilerin hançer yaralarına rağmen dimdik ayakta durmaya çalışan kahraman Diyarbakır,
“Kürdistan” hayali taşıyan fistanlı kahpelerin amacına kurban edilmek istenen güzide Türk şehri Diyarbakır,
Can Diyarbakır,
Can kurban Diyarbakır;
Mademki hedef peygamberler şehri Diyarbakır ve Diyarbakırlıdır o zaman tüm saldırılara göğüs germek ve karşı durmak ta biz Diyarbakırlıların asli görevidir. Bilinsin ve duyulsun ki bu görev biz Diyarbakırlılar tarafından layıkıyla yerine getirilecektir…
Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kanlı taşeronluğunu yapan terör örgütlerinin açık hedefi olan Ülkemizde Milletçe el ele vererek bin yıllık kardeşliğimizi yarınlara taşımak, bizlere emanet kutsal vatan parçasını gelecek nesillere yani torunlarımıza ulaştırmak ve emaneti hak sahibine teslim etmek için fitneye, fesada, haine, teröriste ve bölücülüğe asla prim tanımayacağız geçit vermeyeceğiz…
Peygamber Efendimizin ifade ettiği gibi “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.”. Biz bu düşüncedeyiz ve bunu her platformda yüksek sesle bıkmadan usanmadan dile getireceğiz,
çünkü; biz Diyarbakırlıyız.
Unutulmamalıdır ki bu kutsal Vatan parçası hepimizindir. Kim olursak olalım, nereli olursak olalım ayrımız gayrımız yoktur. Bin yıldır birlikte, kardeşçe bir arada yaşadık ve bundan sonra da hep birlikte kardeşçe yaşayacağız biz “Büyük Türk Milletiyiz.”
6 Haziran 2011 günü Diyarbakır İstasyon Meydanında MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin dediği gibi;
“Ya bu Vatan toprakları üzerinde bir ve bütün olarak kardeşçe yaşayacağız, ya da Millet olarak yalnızca Diyarbakır'dan değil Anadolu’dan da atılacağız…”
Dolayısıyla;
AKP iktidarının gayri meşru ilişkileri sonucu ölü doğan sözde “çözüm süreci'' yerini çözümsüzlüğe bırakmıştır.
Başkanlık uğruna kilometrelerce döşenen bütün yollar çıkmaz sokağa ulaşmış anlaşılan AKP’nin politikaları duvara toslamıştır.
Mevcut iktidarın yanlışta ısrarı milletimize ağır bedel olarak önümüze çıkmıştır.
Analar ağlamayacak, şehitler gelmeyecek, barış olacak, namlusu barut kokan silahlar ya gömülecek ya da sınır dışına çıkacak diye anlatılan hikâyelerin sonucunda sözde proje ve politikaları iflas etmiş ve eli kanlı eşkıyanın elindeki namlusu kahpe mermilerle dolu bütün silahların hep birlikte bizleri yani Yüce Türk Milletini ve Devletimizi hedef aldığı ayan beyan meydana çıkmıştır.
Ortadoğu coğrafyasını kana bulayan acımasız vahşi terörün kanlı eylemleri artık ülkemizde ardı ardına meydana gelmekte, tonlarca bomba bir bir yanı başımızda dinsiz ve imansız teröristlerce patlatılarak her gün evlatlarımız ve vatandaşlarımız şehit edilmektedir.
Ey ülkemizi yöneten AKP iktidarı!!!
Mademki yanlış yaptınız öyleyse bu yanlışı düzeltmek ve gereğini yerine getirmekte sizin görevinizdir.
Şehit haberleri artık tahammül edilemeyecek düzeye ulaşmış durumdadır bu sesimizi artık duyun ve çağrımıza kulak verin…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Büyük ve Güçlü bir Devlettir!!!
Büyük Türk Milletinin tarihi şan ve şerefle doludur, Ülkemizi ve Milletimizi hedef alan kim olursa olsun Devletimiz her türlü saldırıya karşı verecek güç ve kudrete sahiptir ve buna da bizim inancımız tamdır.
Sayın konuklar;
Sizlerin de malumu olduğu üzere bizim Diyarbakır’dan defalarca çağrı yapmamıza rağmen terör örgütü PKK ve yandaşlarına karşı gerekli adımların hala atılamamış olması “Hükümet hala neyi beklemektedir?” sorusunu bizlere sordurmaktadır.
Yıllardır devletimizden toprak isteyen, vatanımızın bölünmesini amaçlayan ve bu uğurda hiç çekinmeden vicdansızca her gün yurdumuzun değişik yerlerinde tonlarca bomba patlatarak vatandaşlarımızın bedenlerini alçakça parçalayan, kahpe pusular kurarak askerimizi, polisimizi ve her dönemde ihmal edilen köy korucularımızı, masum bölge siyasetçilerini ve her yaştan sivil vatandaşımızı hedef alan bu cani terör örgütü ve mensupları ile gerçek anlamda ne zaman mücadele edilecektir?
Olağanüstü hal kapsamında alçak FETÖ/PDY terör örgütü ile mücadele edilirken eli silahlı ve silahsız PKK'lı teröristlerle neden etkin mücadele ötelenmektedir…
Bizler Diyarbakır'dan iktidarı uyarma ihtiyacı duyuyoruz ve Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın Başbakana ve Sayın Hükümet yetkililerine çağrıda bulunuyoruz;
Bu seslenişimize lütfen cevap verin, duymak istiyoruz!!!
İmralı'da yatan bebek katilinin Kürtlerin ve bölge insanının lideri ve önderi olmadığını artık yüksek sesle dile getirmenizi istiyoruz,
Bölge insanımızı terör zulmünden ve baskısından kurtarmanızı istiyoruz,
Her sabah güne patlayan bomba sesleri ile artık uyanmak istemiyoruz,
Ülkemizden ve Bölgemizden eli silahlı teröristleri temizlemenizi, bölge halkını terörden kurtarmanızı ve huzura kavuşturmanızı istiyoruz,
Analarımızın ağlamasını, gelinlerimizin dul ve çocuklarımızın yetim kalmasını istemiyoruz,
Vatanımızda Ezan-i Muhammed susmasın, Ay Yıldızlı Al Bayrak yere inmesin istiyoruz,
Milletimizi bölmek isteyenlere haddi bildirilsin, Devletin her türlü mücadele imkânı ortaya konulsun istiyoruz,
Sosyal, ekonomik, kültürel ve din alanlarını istismar alanı olarak kullanan terör örgütlerine finans, elaman, lojistik ve iaşe desteği sağlayan tüm terör örgütü mensupları ile etkin mücadele edilmesini istiyoruz,
Vatan evlatlarını katleden bebek katillerine “şehit” sıfatı verilerek vatandaşlarımıza zorla Fatihalar okutan ve aleni bir şekilde toplumu baskı altında tutarak terör propagandası yapan sahtekâr hoca görünümlü terör örgütü mensuplarını taziye evlerimizde görmek istemiyoruz,
İlimizdeki Kamu Kurumlarında bilgisayarlardan Kürdistan ve İmralı canisine ithafen dinletilen marş ve şarkıları duymak istemiyoruz,
Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Sivil Toplum Kuruluşları ve Meslek odalarının bir çoğunda yuvalanan terör örgütlerine yardım ve yataklık edenlere göz yumulmasını istemiyoruz,
Terör Örgütlerinin esnaf ve iş dünyasından vergi adı altında topladığı trilyonlara artık dur denilmesini, terör örgütlerinin etkin finans kaynakları ve benzeri faaliyetlerine artık son verilmesini istiyoruz,
İlimizde ve Güneydoğuda terör propagandası yapan radyo ve televizyon kanallarının yayınlarının durdurulmasını istiyoruz,
Terörün kökü kazılsın her yere Ay Yıldızlı Al Bayrak asılsın istiyoruz,
Andımız tekrar Okullarımızda okutulsun istiyoruz,
Kamu Kurum ve Kuruluşlarının tabelalarına büyük harfler ile T.C. yazılsın istiyoruz,
Her dağın başına, her taşın altına “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazılsın istiyoruz,
Çanakkale ruhu ile Diyarbakır Sur İlçesinde kahramanca mücadele ederek şehit olan vatan evlatlarımızın isimleri Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışır bir şekilde Sur ilçemizin sokaklarında yaşatılsın istiyoruz,
Sur İlçesini yeniden vatanlaştıran şehitlerimizin anısına görkemli bir anıt mezar inşa edilerek şehitlerimizin aziz hatıraları ölümsüzleştirilsin istiyoruz,
Diyarbakırlının gurur kaynağı, medar-ı iftiharımız Ziya Gökalp’in eşkıyalar tarafından ateşe verilen Müzesi yeniden eski haline getirilsin istiyoruz…
Yani kısaca demek istiyoruz ki; terör her alandan sökülüp atılmalı, Milletimiz terör belasından mutlak kurtarılmalıdır.
Yıllardır ihmal edilen ve ötelenen terörle mücadele her anlamda ve etkin bir şekilde yürütüldüğü takdirde biz bölge insanlarının iktidara olan inancının ve güveninin kat be kat artacağı bilinmelidir ve asla unutulmamalıdır.
Bizler bu konuda artık AKP iktidarına inanmak ve güvenmek istiyoruz.
İktidar partisinin 2002 yılında iktidarı devraldığı şekilde bizlere terörün konuşulmadığı, bombaların patlamadığı en önemlisi de şehit haberlerinin olmadığı huzurlu bir Diyarbakır teslim etmesini istiyoruz…
Evet biz mevcut iktidardan 1999 ve 2002 yıllarındaki huzur ve güven ortamını geri istiyoruz, bu bizim en doğal hakkımızdır diyoruz.
Bu vesileyle Cumhuriyetimizin 93 üncü yılını kutluyor, ülkemizin kuruluşundan bu güne kadar vatan savunmasında şehit olan bütün şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, şehadete eren tüm kardeşlerimize yüce Allah'tan rahmet diliyor ve gazilerimize minnetlerimizi ifade ediyoruz.
Gerek terörle mücadelede, gerekse de Fırat Kalkanı Operasyonu’nda Ülkemizi ve Milletimizi kahramanca savunan Türk Silahlı Kuvvetlerine ve güvenlik güçlerimize başarılar diliyor, hepsinin duacısı olduğumuzu belirtiyoruz. Toplumun her kesimini ve Aziz Diyarbakırlı kardeşlerimizi
VATANIMIZA
BAYRAĞIMIZA
MİLLETİMİZE
DİNİMİZE
DİLİMİZE
ve Cumhuriyetimize sahip çıkmaya Ülkemizi ve Milletimizi hedef alan bütün hain terör örgütlerini lanetlemeye ve karşı durmaya davet ediyoruz,
Toplantımıza iştiraklerinizden dolayı hepinize çok teşekkür ediyor, bütün Diyarbakırlı kardeşlerimize en kalbi duygularımızla sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.