HDP'yi kapatma davasında yeni gelişme: detayları ortaya çıktı
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, HDP'nin devletin bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği kaydedildi. HDP ile PKK/KCK arasında bir fark bulunmadığının belirtildiği iddianamede, "HDP silahlı terör örgütü PKK/KCK'nın siyasi görünümlü bir uzantısıdır" ifadelerine yer verildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın HDP'nin kapatılmasına ilişkin iddianamesine Habertürk ulaştı. 600 sayfayı aşkın iddianamede HDP'ye ve HDP yöneticilerine birçok suç isnat edilerek partinin kapatılması istendi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin yaptığı yazılı açıklamada, "Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır. Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından, adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesinden talep edilmiştir" ifadelerini kullanmıştı.
Fezleke süreci Meclis'te devam ederken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hem Kobani İddianamesi hem de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Kobani olayları çerçevesinde hazırlanan fezlekeleri inceledi. Bu incelemesini neticelendirdi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması talebiyle resen Anayasa Mahkemesi'ne iddianamesini düzenleyerek davasını açtı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin detaylarına Habertürk ulaştı.
İddianamede dikkat çeken noktalar
* HDP binaları teröristlerin buluşma noktası oldu.
* HDP yöneticileri terör örgütünün amacına hizmet etti.
* Davalı parti hiçbir milli meselede Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanında yer almadı.
* HDP terör örgütünün vesayeti altında ve onun talimatları doğrultusunda hareket etti. Seçimlere de terör örgütünün dikte ettiği adaylarla girdi.
* HDP yöneticileri ısrarla PKK terör örgütüne “terör örgütü” ve onun aktif olarak bölücü yıkıcı eylemlerine katılan elemanlarına da terörist diyemedi.
* HDP TSK’nın gayesi ve kapsamı belli olan operasyonlarını işgal girişimi gibi göstermeye çalışarak terör örgütüne destek sağladı.
* Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumak ve toplumun huzur, güven ve birlikteliği için HDP’nin temelli kapatılması hukuksal bir zorunluluktur.
* Davanın ivedilikle görüşülerek. devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline gelen HDP kapatılmalıdır.
* Terör örgütünü, terörü lanetlemeyi bırakın tek bir eleştiri cümlesi bile kurmayan veya kuramayan davalı partinin şiddeti, terörü, teröristi öven, onları kutsayan beyanatlarının ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı düşünülemez.
687 kişi için 5 yıl süreyle siyaset yasağı talep edildi
İddianamede aralarında Selahattin Demirtaş, Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Figen Yüksekdağ Şenoğlu, Pervin Buldan, Sezai Temelli, Mithat Sancar, Meral Danış Beştaş, Nursel Aydoğan, Selma Irmak, Ertuğrul Kürkçü, Ayhan Bilgen, Leyla Zana ve Ahmet Türk gibi isimlerin de bulunduğu 687 kişi için 5 yıl süreyle siyaset yasağı talep edildi.
Hazine yardımı kesilsin
Yine iddianamede, HDP'ye Hazine yardımının kesilmesi de yer aldı. İddianamede, "HDP ödenecek hazine yardımlarından tamamen yoksun bırakılması, varsa banka hesabında blokesine ve Hazine yardımı ödenmiş ise aynı miktarın Hazine'ye iadesine karar verilsin" ifadeleri yer aldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.