Lübnan'da protestolar eşliğinde kurulan 'kurtarma hükümeti'
Lübnan'ın yeni hükümeti, İran ve Beşşar Esed rejimine yakın, Hizbullah ve müttefiklerinin oluşturduğu 8 Mart Bloku'nun desteğiyle kuruldu
Lübnan'da ABD yaptırımlarının hedefindeki Hizbullah ve onun siyasi müttefiklerinin desteğiyle kurulan Hassan Diyab hükümetini, ülkedeki ekonomik kriz ve biriken sorunlar nedeniyle zorlu süreç bekliyor.
Lübnan'ın yeni Başbakanı Hassan Diyab, dün akşam Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile görüşmesinin ardından Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda "Lübnan'ı kurtarma hükümetini" açıkladı.
Kabinesinin teknokratlardan oluştuğunu ve yeni seçim yasası için çalışacaklarını ifade eden Diyab, ilk olarak, protestocuların taleplerini dikkate aldıkları mesajını verdi.
Kurtuluşun temelini oluşturan istikrarı korumaya odaklanmaları gerektiğini belirten Diyab, "Kaybedecek zaman yok. Vakit çalışma vakti." dedi.
Yeni hükümeti, İran ve Beşşar Esed rejimine yakınlığıyla bilinen Şii Hizbullah örgütü ve siyasi müttefiklerinin oluşturduğu 8 Mart Bloku'nun belirlediği Müslüman Sünni, Şii ve Dürzi ile Hristiyan isimlerden oluşuyor.
Körfez ve Batı ülkelerine yakınlığıyla bilinen 14 Mart Bloku'nu oluşturan, eski Başbakan Saad el-Hariri'nin partisi Sünni Müstakbel Hareketi, Hristiyan Lübnan Güçleri Partisi, Hristiyan Ketaib Partisi ve Dürzi İlerlemeci Sosyalist Partisi ise kabinede yer almadı.
20 üyelik kabinede 6 kadın yer alıyor
Savunma bakanlığına ilk kez bir kadının atandığı küçültülmüş yeni kabinede, Savunma Bakanı Zeyne Aker Adra'nın (aynı zamanda başbakan yardımcısı) yanı sıra Enformasyon Bakanı Menal Abdussamed, Gençlik ve Spor Bakanı Fertinye Uhanyan, Adalet Bakanı Mari Kloud Necm, Çalışma Bakanı Lemya ed-Duveyhi ve Göçmen Bakanı Gada Şureym olmak üzere 6 kadın yer alıyor.
Diyab, hükümeti kurma görevini aldığı ilk günlerde kabinesini kadın ve teknokratlardan oluşturmaya özen göstereceğini söylemişti.
8 Mart Bloku'nun Hariri'den vazgeçmesi kolay olmadı
8 Mart Bloku'nun, Hariri'den vazgeçmesi ise zor oldu.
Hizbullah'ın Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, ekonomik kriz ve hükümetin vergi politikalarına karşı gösterilerin başladığı ilk günlerden itibaren hükümetin istifasına karşı olduklarını dile getirerek, "Hariri ile ulusal birlik hükümetine devam" çağrısı yapmıştı.
Hizbullah'ın yanı sıra, Şii Emel Hareketi lideri Meclis Başkanı Nebih Berri, kendi hareketine ABD ve müttefiklerince uzun yıllardır uygulanan yaptırımlara hükümetin de maruz kalmaması için, ABD'ye yakınlığıyla bilinen Hariri'nin yeniden başbakan olmasına yoğun çaba harcadı.
Ancak Berri, sonuç alamaması üzerine 19 Aralık 2019'da akademisyen Hassan Diyab'ı öne çıkardı.
Uluslararası toplumun tepkisi merak ediliyor
Uluslararası toplumun Hizbullah öncülüğündeki 8 Mart Bloku'nun destekleriyle kurulan yeni hükümete tavrının nasıl olacağı ise merak konusu.
Dürzi İlerlemeci Sosyalist Partisinin lideri Velid Canbolat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, gelecek günlerin ülke için "daha da zor" olacağına işaret etti.
Siyasi boşluk olmaması için "her hükümetin olumlu karşılanacağına" dikkati çeken Canbolat, "uluslararası oyunlarda kaybolmamak için bariyerleri yıkmaları gerektiğini" savundu.
Yeni hükümeti neler bekliyor?
Suriye krizi başta olmak üzere hemen hemen tüm bölgesel sorunlardan etkilenen Lübnan, mezhepçi grupların iç çekişmeleri, sonu gelmeyen siyasi istikrarsızlık, petrol fiyatlarında son yıllarda yaşanan düşüş ve ülkenin en önemli gelir kaynaklarından turizm sektörünün durma noktasına gelmesi nedeniyle ekonomik krizle boğuşuyor.
Lübnan'a destek için Fransa'nın başkenti Paris'te 2018'de CEDRE konferansı düzenlenmişti. Konferansta, Lübnan'daki altyapı reformlarını gerçekleştirmek amacıyla 860 milyonu hibe ve diğeri düşük faizli kredi olmak üzere 11 milyar dolarlık yardım vaadinde bulunuldu. Ancak Lübnan hükümetleri, gerekli reformları hayata geçiremediği için henüz söz konusu kredileri kullanamadı.
Diyab hükümetini, ekonomik krize çözüm bulması için gerekli reformları hayata geçirmesi gereken zor bir süreç bekliyor.
Ayrıca yeni hükümetin, İsrail ile yıllardan beri süregelen sınır anlaşmazlığı ve ülkedeki 2 milyona yakın Filistin ve Suriyeli mültecilerin sorunları gibi yoğun mesai gerektiren konular da bekliyor.
Lübnan'daki ekonomik durum
Lübnan ekonomisinin, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşadığı ifade ediliyor.
Ülkede faaliyet gösteren birçok şirket, çalışanlarını işten çıkarma veya maaşlarını ciddi oranda düşürme yönünde adımlar attı.
"InfoPro Research" araştırma şirketinin verilerine göre, ekonomik kriz ve hükümetin vergi politikalarına karşı toplumsal gösterilerin başladığı 17 Ekim 2019'dan bu yana 160 bin Lübnanlı işini kaybetti.
Yerel para birimi Lübnan lirası ise Merkez Bankası kuru sabit tutsa da karaborsada yüzde 40'a varan değer kaybı yaşadı.
Bankalar, sermayenin çıkışına karşı sert kararlar alarak, yurt dışı havaleleri askıya aldı ve müşterilerin hesaplarındaki dövizleri çekmelerine kısıtlamalar getirdi.
20 üyeli yeni hükümet
Lübnan’daki protestoların istifaya zorladığı hükümetin yerine kurulan kabinede yer alan isimler şöyle:
1- Başbakan Hassan Diyab
2- Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Zeyne Aker Adra
3- İçişleri Bakanı Muhammed Fehmi
4- Haberleşme Bakanı Talal Havvat
5- Eğitim ve Yüksek Öğretim Bakanı Tarık Meczub
6- Gençlik ve Spor Bakanı Fertinye Uhanyan
7- Maliye Bakanı Gazi Vezni
8- Sağlık Bakanı Hamad Hasan
9- Ziraat ve Kültür Bakanı Abbas Murtaza
10- Enformasyon Bakanı Menal Abdussamed
11- Sanayi Bakanı İmad Hubballah
12- Dışişleri Bakanı Nasif Hatti
13- Kamu İşleri ve Ulaştırma Bakanı Mişel Neccar
14- Adalet Bakanı Mari Kloud Necm
15- Çalışma Bakanı Lemya ed-Duveyhi
16- Ekonomi ve Ticaret Bakanı Raul Name
17- Enerji ve Su Bakanı Rimun Gacar
18- Çevre ve İdari İşler Bakanı Minyanus Kattar
19- Sosyal İşler ve Turizm Bakanı Remzi Muşerrefiye
20- Göçmen Bakanı Gada Şureym
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.