MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz: CHP'nin arka bahçesi gibi çalışıyorlar
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadri Durmaz 'erken seçim' çıkışı yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ve adeta terör savunucusu gibi çalışan Türk Tabipler Birliği'ne yönelik eleştirilerde bulundu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadri Durmaz, CHP'nin erken seçim çıkışına tepki göstererek, “Böyle bir durumda siyasi çıkar hesabı yapanların ahlakını sorgulamak gerekir." ifadelerini kullandı. Öte yandan Durmaz, "CHP’nin arka bahçesi gibi çalışan bazı sözde STK’lar böyle zamanları siyasi fırsat olarak görmektedir." şeklinde konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bartın İl Kongresi, Ömer Tepesi Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirildi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadri Durmaz’ın da katıldığı kongrede salona Türk ve MHP bayraklarının yanı sıra Azerbaycan bayrağı da asıldı.
'Cumhur İttifakı, Türk milletinin tercihidir'
Kongrede konuşan Durmaz, CHP ve Tabipler Birliğine yönelik eleştirilerde bulundu. Durmaz, “15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi, Türk milletinin sokakta doğal bir sonuç olarak kurduğu Cumhur İttifakı asla basit bir seçim birlikteliği değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği için sorumluluk üstlendik. Milli bekamız için hesapsız, çıkarsız, pazarlıksız bir ittifak kurduk. Cumhur İttifakı Türk milletinin tercihidir. Ve Milliyetçi Hareketin mensupları, Cumhur İttifakı'na sahip çıkma konusunda son derece kararlı ve inançlıdır” ifadelerini kullandı.
'CHP'nin arka bahçesi gibi çalışan STK'lar...'
Genel Başkan Yardımcısı Durmaz, Türkiye’nin içeride ve dışarıda birçok sorunla baş etmeye çalıştığını kaydederek, “ Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim, Ege’de yükselen tansiyon, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’yi karaya sıkıştırmak isteyenler, terör örgütleri ve bunları besleyip sınırlarımızın güvenliğini tehdit etmeye çalışanlarla mücadele ederken diğer yandan ekonomik kuşatmayı yarmaya çalışan, bu da yetmezmiş gibi Korona belası ile mücadele eden bir Türkiye söz konusudur. Liderimizin dediği gibi Türkiye çoklu bir cephe hattındadır. Böyle bir durumda siyasi çıkar hesabı yapanların ahlakını sorgulamak gerekir. Bu konuda özellikle CHP ve yancıları sınıfta kalmıştır. CHP’nin arka bahçesi gibi çalışan bazı sözde STK’lar böyle zamanları siyasi fırsat olarak görmektedir. Bunlar vatanımızın güvenliğini tehdit eden, milletimizin birliğine göz dikenlere karşı yapılan operasyonlar öncesi hep devletimizin aleyhine açıklamalarda bulunmuşlardır. Bunlar muhalefet yapmayı Türkiye’ye muhaliflikte yabancılara muhbirlikle karıştıran köksüzlerdir” dedi.
“TTB siyaset yapmak istiyorsa CHP, HDP ve İP'e yakışır"
Tabipler Birliğine yönelikte eleştirilerde bulunarak MHP Lideri Develt Bahçeli'nin çıkışını haklı bulan Durmaz, “Tabipler Birliği, Paris Kürt Enstitüsünün bölücü bildirisine imza atmıştır. Terörist başı Öcalan’a 'bağımsız doktorlar heyeti gönderilsin' demiştir. PYD eş başkanına 'Barış, Dostluk ve Demokrasi Ödülü' vermiştir. PKK ve DHKP-C’nin talimatı ile açlık grevi yapan teröristler için açlık grevi sonrası beslenme ve tedavi el kitabı hazırlatmıştır. Şanlı askerimizin Zeytin Dalı Harekatı ile terörist kantolarına darbe vurmaya hazırlanırken Tabipler Birliği bunu bir savaş olarak değerlendirip 'Savaş bir halk sağlığı sorunudur' açıklaması yapmıştır. PKK elebaşı Öcalan’a Özgürlük Platformu kurmuş, Türkiye’ye karşı Ermeni soykırımını savunmuş, PKK’nın yayın organı Özgür Gündem’in yayın yönetmeliğini yapmış, Türk askerine katil demiş. Allah aşkına herkes elini vicdanına koysun ve bu kirli yapı nasıl Türk hekimlerini temsil edebilir vicdanında sorgulasın. PKK’nın sözcüsü konumundaki Tabipler Birliğine sahip çıkma, selam gönderme yarışına girenleri aziz milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Tabipler Birliği yetkilileri siyaset yapmak istiyorlarsa HDP, CHP ve İP’ten başlayabilirler. Çok da yakışacaklardır. Ama bunlar kesinlikle 'Biz Türk hekimlerini temsil ediyoruz' demesinler” şeklinde konuştu.
"CHP’nin içine HDP’nin kaçtığı ayan beyan ortadadır"
Durmaz konuşmasının son bölümünde, “Atatürk’ün ardına gizlenip bölücülerle ele ele kol kola siyaset yapan bir CHP söz konusudur. Artık CHP’nin içine HDP’nin kaçtığı ayan beyan ortadadır. CHP’nin Atatürk maskesi düşmüş, HDP kafalıların yüzü görünmüştür. Atatürk’ün milliyetçilik anlayışının kırıntısı bile bunlarda yoktur. Libya’da Hafter’ci, Suriye’de Esad’cı, Pelsinvanya’da FETÖ’cü, Kandil’de PKK’lı olmuş, bir kere bile Türk milletinin ve devletinin yanında olamamışlardır. YPG’ye terör örgütü diyemeyenler ile sırtını YPG’ye dayayanlar yan yana gelmiştir. Suriye’de ne işimiz var, Doğu Akdeniz’de ne işimiz var, Karadeniz’de ne işimiz var diyen tarih ve coğrafya bilmezlerin başı CHP ve yangıları dünyanın öbür ucundan gelip burnumuzun dibinde Misak-ı Milli sınırlarımızın içinde hesap yapanlara 'ne işiniz var?' diyememiştir. CHP’nin bugünkü kadroları maazallah Atatürk zamanında yaşamış olsalardı emin olun 'Ne işimiz var Hatay’da' derlerdi. Bunlar bugün de 'Karabağ’da ne işimiz var?' demektedir. Karabağ Türk’tür, Allah’ın izni ile Türk kalacaktır” ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.