Muhsin Yazıcıoğlu suikastında şok eden detay
Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu suikastına ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı. Yazıcıoğlu suikastında FETÖ ve PKK'lıların gizli tanık yapıldığı öğrenildi.
FETÖ üyesi özel yetkili savcıların isimsiz ihbar mektupları, FETÖ üyeleri, uyuşturucu tüccarı ve defineci gibi suçluların kurmaca gizli tanık ifadeleri alarak suikastı Ergenekon dosyasına sokmaya çalıştıkları öğrenildi. Kurmaca gizli tanıkları planlayan isim ise Adana'da görev yapan FETÖ'den hapis cezasına mahkum edilen MİT tırları savcısı Özcan Şişman çıktı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada, Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ölümünde FETÖ izinin bulunduğuna dair ByLock görüşmeleri ve tanık ifadeleri ortaya çıkmıştı. Yazıcıoğlu ailesinin ve avukatların yaptığı şikayet başvuruları üzerine Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2 yıldır yürüttüğü soruşturmada FETÖ'nün Yazıcıoğlu suikastını örtüp, olayla Ergenekon dosyası arasında bağlantı kurmaya çalışarak kurmaca ifadelerle kumpas soruşturması yürüttüğü ortaya çıktı. Fetullah Gülen'in talimatıyla hareket eden özel yetkili örgüt üyesi savcıların kurgu kumpası, o dönem gizli tanık olan şüphelilerin yeniden ifadelerinin alınmasıyla bir bir ortaya çıktı.
Gülen Talimat verdi, örgüt harekete geçti
Soruşturma kapsamında Kahramanmaraş'ta 17 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, FETÖ silahlı terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen, soruşturma dosyasıyla alakalı mesajlar verdikten sonra FETÖ'nün basın yayın organlarında kazanın şüpheli olduğuna dair birçok haber yapıldığı belirtildi. Mahkeme kararıyla kısıtlama kararı alınmasına rağmen örgüt medyasında Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma ayrıntılarıyla yer aldığı belirtildi. FETÖ üyesi savcıların soruşturmayı Ergenerok eylemine dönüştürmüye çalışmak için arama kurtarma çalışmalarına katılan dönemin Jandarma Bölge Komutanı Ali Lapanta'nın şüpheli sıfatıyla ifadesi alındığı, Lapanta'ya Ergenekon'a üye misiniz ? sorusunun yöneltildiği ortaya çıktı. O dönem soruşturmayı halen FETÖ üyeliğinden tutuklu dosya Savcısı Şeref Gürkan yürüttüğü belirtildi.
Soruşturma savcıları FETÖ'den tutuklu
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2011 ile 2014 arasında yürüttüğü soruşturmada yargı mensuplarının ve bağlantılı diğer kamu görevlilerinin eylemleri bakımından genel soruşturma usulünün dışına çıkıldığı izlenimini veren olgulara rastlandı. Özel Yetkili Başsavcılık döneminde soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları Şeref Gürkan ve Özden Doğan ile kararlarda isimleri bulunan bazı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları FETÖ irtibatları nedeniyle ihraç edildi. Soruşturmayı yürüten Şeref Gürkan ve Özden Doğan hakkında dava açıldı. Bu savcıların yürüttüğü soruşturma esnasında dikkat çekici biçimde isimli, isimsiz ihbar mektupları dosyaya sokuldu. Tanık koruma kanunundaki şartları taşımayan kod adı verilen 7 kişi gizli tanık olarak dinlendi. MİT Tırları Savcısı olarak bilinen FETÖ üyesi Özcan Şişman da Adana'dan kod adı verdiği bir gizli tanığın ifadelerini dosyaya koydu.
O savcı FETÖ ve PKK üyesini gizli tanık yapmış
Şişman'ın yetkisi olmamasına rağmen aldığı usulsüz gizli tanık ifadesinde, Yazıcıoğlu soruşturması Ergenekon soruşturması ile ilişkilendirilmeye çalışıldı. Şişmanı ifadesini aldığı C.. kodlu gizli tanık Ünal K. askerlerin 12 saat 45 dakikada helikopter ve yaya olarak ulaştığı enkaz alanına kar, tipi ve olumsuz hava koşullarında 1 saati araçla olmak üzere 2 saatte gittiğini anlatarak aralarında bir asker ile bir MİT görevlisinin enkaz alanına hemen ulaşarak cesetlerin donmasını sağladıklarını öne sürdü.
Adana Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman, başka yer Cumhuriyet Başsavcılığına ait soruşturma dosyasında maddi delillerle örtüşmeyecek şekilde gizli tanık dinleyerek, gizli tanığa ait kimlik bilgisini de Kahramanmaraş'taki soruşturma savcılarına göndermedi. Daha sonradan ulaşılan sözde gizli tanık Ünal K.'nın FETÖ ve PKK silahlı terör örgütüne üye olmak, uyuşturucu madde ticareti, ruhsatsız silah bulundurma, mühür bozma, hükümlü ve tutuklunun kaçması suçlarından sabıkalı bir isim olduğu ortaya çıktı. Geçen yıl yeniden ifadesi alınan gizli tanık verdiği ifadaleri hatırlamadığını söyledi.
"Tutukluydum savcı ne imzalattı bilmiyorum"
Dönemin gizli tanığı Ünal K.'nın yeniden ifadesine başvuruldu. Zanlı ifadesinde "Ben o tarihte Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunuyordum. Beni Adana Adliyesine götürdüler. Benim Ergenekon olarak bilinen davalar yada Muhsin Yazıcıoğlu vefatına dair olayla ilgili tanıklık yapma talebim olmadı ancak aracımda yakalanan uyuşturucu maddeler üzerindeki yabancı parmak izlerine dair kovuşturmanın genişletilmesine dair talepte bulunmam üzerine götürüldüğümü biliyorum. Gizli tanık ifadeleri bana ait değildir. Ben Adana'da veya başka herhangi bir yerde bu şekilde bir beyanda bulunmadım. 25 Mart 2009 tarihinde Pazarcık Asliye Ceza Mahkemesinde Mübaşir olarak duruşmada bulunuyordum. Benim Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin başına gitmem gibi bir durum söz konusu olamaz.
Çağlayancerit'e hiç gitmedim. Benim Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatına dair olayla ilgili herhangi bir bilgi ve görgüm yoktur. Bu ifadeler tamamen düzmecedir" dedi. Gizli tanık ifadesindeki imzaları sorulan zanlı, "Her iki imzada bana ait değildir. Eminim. Ayrıca şunu söylemek istiyorum ben uyuşturucu nedeniyle ifade verdikten sonra tutanağı imzalamadan önce seni biraz bekleteceğiz diye Cumhuriyet Savcısı söyleyince, bende sigara içmek için müsaade istedim, beni yaklaşık yarım saat, 1 saat kadar adliye nezarethanesinde kaldım. Sonra tekrar ifademi alan Savcının odasına çıktım. Burada yazıcıdan tomar halinde 40-50 sayfa ifade tutanağı çıkarıldı. Ben bu kadar ifade vermediğimi söylemiştim ancak Cumhuriyet Savcısı bana bu ifadelerin kurumlara gönderilecek sen imzala ancak o şekilde aklanırsın dedi." diye konuştu.
Ünal K. hakkında da terör örgütü üyeliği, suç uydurma ve yalan tanıklık suçlarından dava açıldı.
Savcılar hakkında HSK işlem yapacak
Soruşturma kapsamında kurgu gizli tanık ifadelerinin ortaya çıtkmasıyla o dönem görevli FETÖ üyesi Cumhuriyet Savcılar hakkında özel soruşturma ve kovuşturma usulleri uygulanacağından Hakimler ve Savcılar Kurulu'na 23 Aralık 2019'da da Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bildirimde bulunulduğu öğrenildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.