Orta Asya'da Bir İnci: Özbekistan
1001 Gece Masalları'na ev sahipliği yapan şehirleriyle Özbekistan, eşsiz çinilerle bezenmiş tarihi yapıları ve insani geçmişin labirentlerinde yolculuğa çıkaran otantik atmosferiyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
Türklerin kadim yurdu Özbekistan, buram buram tarih kokan birbirinden görkemli yapılarıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.
Adını Altınordu Hanı Özbek Han’dan (1312-1340) aldığı öne sürülen Özbekistan, tarihi İpek Yolu üzerinde yer alıyor. Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan ve Türkmenistan'a komşu olan ülke, 31,5 milyon nüfusu, zengin yer altı ve yer üstü kaynaklarıyla “Orta Asya'nın incisi” olarak anılıyor.
Özbekistan, dünyanın en büyük 7'nci doğalgaz, 4'üncü uranyum, 6'ncı pamuk üreticisi ve 2'nci büyük pamuk ihracatçısı konumunda bulunuyor. Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında yıkılmasının ardından bağımsızlığını elde eden Özbekistan’da Karakalpak özerk bölgesi dahil 12 eyalet bulunuyor. Bayraktaki 12 yıldız bu vilayetleri, hilal ise İslam’ı sembolize ediyor.
Medeniyetlerin birbirine dokunduğu önemli ticaret yollarının kavşağındaki Özbekistan’da, kervanların kullandığı tüm eserler dimdik ayakta duruyor. Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in göreve gelişiyle Özbekistan ülkenin kapılarını aralamanın ötesinde ardına kadar açtı.
Yabancı turist sayısı artıyor
Bu yılın ilk altı ayında yabancı ziyaretçi sayısı bir milyon civarında olsa da ülkenin kısa sürede büyüleyici şehirleri ve politika değişikliği dolayısıyla en gözde seyahat rotalarından biri olacağı görülüyor.
Zira Marko Polo’yu bile etkilemiş görkemli tarihi binaların bulunduğu, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesine aldığı (Hiva, Semerkand ve Buhara) 3 şehrin olduğu, M.Ö 329’da Büyük İskender’in "Semerkant ile ilgili duyduğum her şey doğruymuş, tek fark hayal ettiğimden daha güzel olması" dediği öne sürülen kent bu ülkede bulunuyor.
Ülkedeki birbirinden güzel yapıları gören ziyaretçiler, 1001 Gece Masalları’nın geçtiği şehirlerde geçmişe yolculuk yapıyor hissine kapılıyor.
İnanç turizm potansiyeli
İnanç turizmi bakımından ciddi potansiyele sahip olan Özbekistan’da Türk-İslâm medeniyetine ait çok sayıda tarihi eserin varlığı dikkati çekiyor. Ülkenin başşehri Taşkent’in yanı sıra Semerkand ve Buhara'daki İslam eserleri adeta yıllara meydan okuyor.
Burada, Tanrı Dağlarından Hira Dağına süren yolculuğun ruhunu hissetmek, İmam Buhari, İmam Tirmizi, İmam Maturidi, Ali Şir Nevai, M. Bahaeddin Şah-ı Nakşibendi, Ubeydullah Ahrar, Abdulhalik Gocduvani, Arif-i Rivgeri, Ali Ramitani, Emir Külal, M.İnciri Fagnevi'nin manevi atmosferini teneffüs etmek mümkün.
İbni Sina, Biruni gibi ünlü tıp bilim insanlarının yetiştiği matematik, mimari ve astronominin diyarı Özbekistan’da, Ali Kuşçu’nun hocası ünlü astrolog Uluğ Bey'in müzesini gezerken bilim dünyasına yapılan katkılarla öz güven yüklemesi gerçekleşiyor.
Semerkand'a direkt uçuşlar başlıyor
Büyük İskender, Cengiz Han ve Timur gibi üç büyük komutanın hükümranlık sürdüğü ülke adeta açık hava müzesini andırıyor.
Çini taşların büyük bir dikkat ve özenle adeta işlendiği özgün tarihi yapılar birer sanat harikası olarak yıllara meydan okuyor. Başkent Taşkent'ten sonra ülkenin ikinci büyük kenti konumunda bulunan Semerkand, 2750 yıllık tarihiyle ve eşsiz sanatsal yapılarıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.