Sığınaklarda yaşayan Terter sakinleri ölüm tehlikesine rağmen kentleri terk etmemekte inatçı
Terter'deki sığınaklarda kalan halk, ölüm tehlikesine rağmen kentlerini terk etmiyor
, Ermenistan'ın bir aydan uzun süredir vurduğu Azerbaycan'ın Terter kentinde sığınaklara yerleşmek zorunda kalan halk, ölüm tehlikesine rağmen kentlerini terk etmiyor ve ordularından gelecek müjdeli haberleri bekliyor.
Ermenistan, işgal altında tuttuğu topraklardan sadece 15 kilometre mesafede bulunan Terter kent merkezini 27 Eylül'den bu yana aralıksız olarak top atışlarıyla hedef alıyor.
Ermenistan'a bağlı silahlı grupların Terter'e sürekli saldırıları 25 bine yakın bir nüfusa sahip kentte güvenlik endişesiyle evlerin boşalmasına neden olurken, bazı sakinler ise çatışmaların başından bu yana sığınaklarda kalıyor.
Kentin biraz dışında yer alan ve Dağlık Karabağ göçmenleri için 2018'de inşa edilen toplu konutlar, saldırılarda en çok zarar gören binalar arasında.
Azerbaycanlı yetkililere göre günlük ortalama 200'ün üzerinde top mermisi kentin muhtelif yerlerine düşüyor. Ermenistan, kent mezarlığını bile zaman zaman hedef alıyor.
5 bin kişinin ikamet ettiği toplu konut bölgesinde şu anda sığınaklarda kalanlar dışında kimseyi görmek pek mümkün değil.
"Sazım da benimle birlikte savaştı"
Toplu konuttaki 51. sığınakta kalan 54 yaşındaki Aydın Şahverdiyov, tam 34 gündür kenti terk etmeyip top atışlarına rağmen sığınakta 12 komşusuyla birlikte umutla cepheden müjdeli haberler bekliyor.
Komşularının moralinin yüksek tutmak için saz çalan Şahverdiyov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Askerlerimiz cephede ilerledikleri zaman, sığınaktakilerin moralini yüksek tutmak için saz çalıyorum." ifadelerini kullandı.
Aşık Aydın olarak tanındığını ve 26 yaşından beri saz çaldığını belirten Şahverdiyov, aslen Dağlık Karabağlı olduğunu, 25 yaşındayken doğduğu toprakları terk edip Terter'e sığındıklarını anlattı.
Ermenistanlı silahlı gruplara karşı 1993'te savaştığını kaydeden Şahverdiyov, "Sazım da benimle birlikte savaştı. Ben o dönem de askerlerimizin moralini yüksek tutmak için saz çalıyordum." dedi.
Şahverdiyov, baba toprakları olan Ağdere'nin geri almasını dört gözle beklediğini, yıllardır uzak kaldığı evine dönünce "Yanık Kerem" türküsünü çalacağını dile getirdi.
"Gece beton sığınak çok soğuk oluyor"
42 yaşındaki Hicran Emrahova, ağabeyi ve komşularıyla 34 gündür 59. sığınakta kalıyor.
Ermenistan'ın amansız bir şekilde her tarafa top mermileri yağdırdığını aktaran Emrahova, "19 Ekim'de, sığınamızın havalandırılması için açılan bir küçük pencere var, oraya da top isabet etti. Burada bulunan bir komşumuz sığınak içinde yaralandı." dedi.
Emrahova, 3 öğün yemek yaptığını, hayati tehlike nedeniyle sığınak dışına çıkamadıklarını söyledi.
Sığınaktaki yaşam şartlarının çok iyi olmadığına işaret eden Emrahova, "Tuvalet ve banyo sıkıntımız var. Sığınakta bu imkanlar yok. Korkarak yıkılan evimizdeki banyoda temel ihtiyaçlarımızı gideriyoruz. Gece beton sığınak çok soğuk oluyor." diye konuştu.
Emrahova, Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 1 yıl dahi devam etse yine evinde, sığınakta kalmaya devam edeceğini asla kenti terk etmeyeceğini vurguladı.
"Tek hedefim doğduğum memleketime dönmek"
Emrahova'nın ağabeyi, 47 yaşındaki Müşvik Emrahov da sığınakta kalanların arasında. 2 çocuğundan birinin yaklaşık 1 aydır cephede olduğunu söyleyen Emrahov, diğer oğlunun da eşiyle birlikte güvenli bölgeye geçtiğini ifade etti.
2 oğlunu bir aydan uzun süredir göremediğini belirten Emrahov, "Cephedeki oğlumun ne durumda olduğunu bilmiyorum. Savaş şartları nedeniyle telefonla konuşması yasak." dedi.
Aslen Dağlık Karabağ'ın Kelbecer kentinden olduğunu ve 1993'te oradan göçe zorlandıklarını anlatan Emrahov, "Bir daha da doğduğum toprakları göremedim. Ancak hiçbir zaman dönme umudumu yitirmedim. Sığınakta, milli ezgileri dinleyerek ordumuzdan gelecek müjdeli haberleri bekleyerek günlerimi geçiriyorum." diye konuştu.
Doğduğu kent Kelbecer'e gitmeyi hasretle beklediğini anlatan Emrahov, "Tek hedefim doğduğum memleketime dönmek. 20 yaşına kadar Kelbecer'deydim. Tüm çocukluk anılarım, güzel anılarım orada. Orası bol soğuk su kaynakları, güzel bahçeleri ve yüksek dağlarıyla zihnimde." dedi.
Azerbaycan Başsavcılığı 27 Eylül - 29 Ekim arasında Ermenistan'ın yerleşim merkezlerine yönelik saldırılarında 91 sivilin hayatını kaybettiği, 329 sivilin yaralandığını bildirmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.