Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan'dan Atatürk'e Kin Kusan Yazara sert Tepki

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan'dan Atatürk'e Kin Kusan Yazara sert Tepki

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan Ekrem Buğra Ekinci'ye tepki gösterdi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Tarihçi Yazar Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci'nin ''Ankara Meclisi 100 Yaşında'' başlıklı köşe yazısında, ilk açılan TBMM'de gayri müslimlerin olmayışından dolayı demokratik olmadığını ifade ederek Mustafa Kemal'i darbecilikle suçlamasına sosyal medyadan yaptığı açıklamada tepki gösterdi.

EKREM BUĞRA EKİNCİ'NİN YAZISINDAN BİR BÖLÜM

Tarihçi Yazar Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, köşe yazısının bir bölümünde, ''Nüfusun hâlâ mühim bir kısmını teşkil ettiği halde, bir tane bile gayrımüslim milletvekili yoktur. Bu da meclisin demokratikliğine gölge düşüren başka bir husustur. Böylece vatanı düşmandan, padişahı da esaretten kurtarmak üzere açılan Ankara Meclisi, 2 sene sonra 1 Kasım 1922’de padişahın da ipini çekmiş; sivil bir darbe ile rejimi tamamen değiştirmiştir.'' dedi.

TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL BAŞKANI TALİP GEYLAN'IN TEPKİSİ

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ''Prof”muş! Sıfatına tarih tükürsün. Bütün millet yek vücut olmuş TBMM’nin 100. yılını kutluyor. Yüksek ihtimal, cedd-i muallak muhteremin birisi de çıkmış, kurucu meclisin niteliğini ve Mustafa Kemal’in niyet ve mücadelesini sorguluyor. Süslü kelimeler kullandığına bakmayın, kesinlikle nesebî ve fikrî sorunları var! NEYMİŞ; Kurucu Meclis demokratik değilmiş. Çünkü, bir tane bile gayrimüslim milletvekili yokmuş. Lafa bak! Türk, can ve vatan derdine düşmüş, devlet esir alınmış, başkent dahil işgal edilmişiz, gayri müslim vekilimiz yok diye, hürriyet mücadelemizin kumanda heyetini tahkir edeceğiz..?'' dedi.

DARBECİ SUÇLAMASINA CEVAP

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ''NEYMİŞ; Ankara Meclisi, 1 Kasım 1922’de padişahın ipini çekerek sivil bir darbe yapmış. Ortada darbe yapacak padişah mı kalmış, devlet mi kalmış? Hazinene el konulmuş, ordun dağıtılmış, İstanbul dışına memur dahi gönderirken İngiliz subayından izin belgesi almak durumundasın, padişahın ve dolayısıyla devletin boynu ipe çekilmiş; ve bundan dolayı da millet kaderine el koymuş. Zevat, sivil darbeden bahsediyor..?'' dedi.

TÜRKİYE'DE DİKDATÖRLÜK OLSAYDI SENİN GİBİLER HALA KİN KUSUYOR OLMAZDI

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ''NEYMİŞ; İlk mecliste siyasî partiler mevcut değilmiş, “şahıs diktatoryası” hakimmiş. Ey fikrine tükürülesi, insan azıcık utanır. Ülkenin önemli kısmında düşman postalları gezerken, millet şerefini kurtarmak için hem düşmana hem de düşmanla işbirliği içerisindeki erk sahiplerine karşı mücadele verirken “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” denilerek milli irade milli mecliste vücuda getirilecek; sen de 2020’nin Türkiye’sinden 1920’nin savaş koşullarına ahkam keseceksin..? Emin ol, eğer ki bir diktatorya sözkonusu olsaydı, senin gibi cedd-i muallaklar 100 sonra kinlerini hala kusabiliyor olmazdı! Ya gerçekten cahilsin ya da gerçekten meşrebinin gereğini yapıyorsun!'' dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.