Tütün kullanımının Koronavirüse Kötü Etkisi
Bilimsel çalışmalar, Kovid-19 hastalarından sigara içme öyküsü bulunanlarda, zatürre gelişme, hastanede yatma, yoğun bakım ve solunum destek cihazı desteğine ihtiyaç duyma riskinin, diğerlerinden 14 kat fazla olduğunu ortaya koydu
Toplumda sağlıklı yaşam bilincini geliştirmek, tütün kullanımı ve zararları konusunda farkındalık oluşturmak, tütün ürünü kullananları bırakmaları yönünde teşvik etmek amacıyla 9 Şubat "Dünya Sigarayı Bırakma Günü" olarak kutlanıyor.
Dünyadaki gibi Türkiye'de de en yaygın kullanılan bağımlılık yapıcı madde olan tütün ve tütün ürünleri, kanser, kalp damar hastalıkları, KOAH gibi pek çok önlenebilir hastalık ve erken ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor.
Tütün kullanımı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele sürecinde ise her zamankinden çok daha fazla tehlike içeriyor. Bu ürünlerin kullanımının bırakılması sağlığın korunmasında büyük önem taşıyor.
Tütün ürünü kullananlar, virüsle karşılaşmaları durumunda özellikle risk altında bulunan bir grup olarak gösteriliyor.
Bu ürünün kullanımı, bağışıklık sistemine zarar vermesi, genel olarak akciğerlerinin savunma mekanizmasını bozması ve mukus artışı nedeniyle, akciğer, üst solunum yolu enfeksiyonları ve gribal enfeksiyonlara yakalanma riskini artırıyor.
"Tütün kullanımı, Kovid-19'a yakalanma sıklığı ve klinik seyrinin şiddetini artırıyor"
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, bilimsel çalışmalar, tütün ürünü kullanan ve tütün dumanına maruz kalanların, diğerlerine kıyasla Kovid-19'a yakalanma riskinin çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Öte yandan, sigara içme eylemi sırasında maske takılmaması, birden fazla kişinin bir araya gelerek sigara içmesi ve sigara içme sırasında muhtemelen kontamine ellerin ve sigaraların ağız ile yüze temasının artması, sigara içenlerin Kovid-19'a yakalanma riskini artırıyor.
Özellikle nargile, sadece Kovid-19 açısından değil, hepatit, tüberküloz, herpes gibi diğer bulaşıcı hastalıklar bakımından da büyük risk faktörü olarak gösteriliyor. Onlarca kişinin nefes alıp vermesinden dolayı marpucun içinde ve duvarlarında oluşan mikrop ve bakteri tabakası, solunum yoluyla kolayca bir kişiden diğerine geçebiliyor.
Sıklıkla tütün ürünü kullanımının bir sonucu olan KOAH, astım, kalp damar hastalıkları gibi pek çok kronik rahatsızlık, tütün ürünü kullananlarda, diğerlerine göre çok daha sık görülüyor. Bu da tütün ürünü kullananların virüse yakalanmaları halinde hastalık sürecinin uzun ve ağır seyretmesi, zatürre (pnömoni) ve başka komplikasyonların gelişmesi ve ölüm oranı (mortalite) riskini beraberinde getiriyor.
Yapılan pek çok bilimsel çalışma, Kovid-19'lulardan sigara içme öyküsü bulunanlarda, zatürre gelişme, hastanede yatma, yoğun bakım ve solunum destek cihazı (ventilatör) desteğine ihtiyaç duyma riskinin, sigara içmeyen hastalardan 14 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Bilimsel veriler, tütün ürünü kullanımının, Kovid-19'a yakalanma sıklığı ve klinik seyrinin şiddetiyle ilişkili olduğunu kesin olarak ortaya koyuyor.
"Tütün ürünleri kullanımı bırakıldıktan 2-12 hafta içinde akciğer kapasitesi artıyor"
Tütün ürünü kullanımı, Kovid-19 açısından bir risk faktörü olduğu gibi vücudun hemen hemen her organına zarar veriyor ve önlenebilir pek çok hastalık, sakatlık ve erken ölüme yol açıyor.
Bu risklerin önlenmesi için tütün ürünü kullanımının bırakılması öneriliyor. İlk sigara bırakma gününden itibaren akciğerlerde, kalpte değişim başlıyor. Yüksek kalp atış hızı, kan dolaşımındaki karbonmonoksit seviyesi normale dönüyor, kan basıncı düşüyor ve zamanla bağışıklık sistemi güçleniyor. Ortalama 2-12 hafta içinde dolaşım düzeliyor ve akciğer kapasitesi artıyor, öksürük ve nefes darlığı azalıyor.
Tüm bu iyileşmeler, vücutta Kovid-19 enfeksiyonunun riskini ve şiddetini azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca çevredeki bireylerin, özellikle de çocukların pasif sigara dumanından korunması için de büyük kazanç sağlıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.