Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’dan 5 Günlük Doğu ve Güneydoğu Anadolu Çıkarması

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’dan 5 Günlük Doğu ve Güneydoğu Anadolu Çıkarması

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz 25-29 Nisan tarihlerinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki Ülkü Ocakları teşkilatlarını ziyaret etti.

Kılavuz Ziyaretler kapmasında, Erzurum, Kars, Iğdır, Ağrı, Van, Van Ulupamir, Van – Erciş, Bitlis, Siirt, Siirt - Eruh, Siirt-Baykan, Muş, Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli, Adıyaman, Adıyaman- Samsat, Erzincan ve Kayseri teşkilatları ile bir araya gelerek istişare toplantıları ve esnaf ziyaretleri gerçekleştirdi. Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanlığı’nın ziyaret edilmesi ile Genel Başkan Kılavuz’un 5 günlük Doğu Anadolu ve Güney doğu Anadolu gezisi noktalandı.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, Doğu ve Güneydoğu illerinde yaptıkları çalışmalar ve yöre halkının Ülkü Ocakları'na bakışını, MHP’ye ve Devlet Bahçeli’ye duyulan güveni ve sevgiyi bütün yönleri ile Ortadoğu Gazetesi'ne anlattı.

Kılavuz:

Ülkemiz adına oldukça zor ve kritik bir dönemden geçmekteyiz. Dış odaklar ve bu mihrakların taşeronu olan terör örgütleri vasıtasıyla kutsal vatanımız kuşatma altına alınmaya çalışılmaktadır. Anadolu’nun canla, kanla, başla yurt yapılıp vatanlaştırılması kadar eski olan bu hesaplaşma günümüzde aynı hızla sürdürülmektedir. Türklerin Anadolu’ya mührünü vurması, bu güzel coğrafyayı güzide bir vatan haline getirmesi Haçlı zihniyetini hortlatmış; Türklüğün bu topraklardan silinmesi adına Hilal ile Haç’ın kavgası başlamıştır.

“Size öyle bir yurt aldım ki ebediyen Türk’ün olacaktır...” diye haykıran Sultan Alparslan’ın inançla ifade ettiği irade, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Misak-ı Milli sınırları içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz” sözüyle ortaya koymuş olduğu kararlılık, Anadolu Türk kalsın diye yine bir Alparslan diyerek ülkücü iradeyi taçlandıran Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in “Allah bir, vatan bir, bayrak bir, kitap bir; böldürtmeyeceğiz” diyerek karşı koyuşu ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in “Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben” sözüyle buluşan duruş şehit kanlarıyla sulanmış olan bu aziz vatanın ebediyete kadar Türk kalacağının adeta manifestosudur. Bizler de Ülkü Ocaklılar olarak davamıza ve vatan anlayışımıza mihenk taşı olan bu irade beyanları düsturu gereğince son nefer, son nefes ve son damla kana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Yapmış olduğumuz ziyaretler bu anlamda çok büyük bir öneme haizdir. Çözüm süreci karanlığında bölgeye yapmış olduğumuz ziyaretlerde gördüğümüz utanılası manzaralar gözümüzün önünden gitmemektedir. Çadır mahkemelerinde hayâsızlar tarafından yargılanan, kimlik kontrollerine maruz bırakılan, terör örgütünün elinde inim inim inletilen bölge halkımızın yaşadıklarını asla unutmamaktayız. Devletimizin terörle mücadeleyi kararlılıkla yürütmesi sonucu kaçacak delik arayan soysuz sürüsünün yerle yeksan edilmesi neticesinde bölge insanımızın çözüm karanlığından nasıl aydınlığa ulaştığı ak ile kara kadar fark etmiştir. Milli vicdanda derin tesirler bırakan bu karanlıktan kurtulup aydınlığa ulaşmak insanlarımızın mutlu, huzurlu ve güvende olmasının da önünü açmıştır. Bu anlamda bölge halkı Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’e ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e karşı derin bir sevgi ve teveccüh göstermektedir. Gerek esnaflarımızla, gerek asker ve polislerimizle, gerek vatandaşlarımızla ile yapmış olduğumuz görüşmeler ve sohbetler neticesinde bu huzurun önünü açan kişinin Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi olduğu açık ve net bir biçimde ifade edilmiştir. Bu anlamda bölge insanımız akın akın Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in saflarında yer tutmaya başlamış; bin yıllık kardeşliğin yaşatılması adına “Cihan yıkılsa bu cephe sarsılmaz!” iradesinin mümessilleri olmaya namzet olmuştur.

Bu milletin ekmeğini yiyip ihanet eden hainlerin kâh PKK kâh FETÖ adıyla bu milletin canına kastetmeye çalışması, bu vatanın bağımsızlığına göz dikmesi, şanlı bayrağımızın gönderde olmasını hazmedememesi ülkece ve milletçe ne kadar büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bulunduğumuzu göstermesi bakımından önemlidir.   Öngörüleriyle, vatan ve millet sevdasıyla tehlikeleri bertaraf etme kuvvet ve kudretinde olan Bilge Liderimizin bu vatan adına ne kadar büyük şeyler yaptığı her geçen gün daha da net ve açık bir biçimde milletimizce görülüp anlaşılmaktadır.

Bu duygu ve düşünceler altında Erzurum, Kars, Iğdır, Ağrı, Ağrı-Patnos, Van, Van-Erciş, Van Ulupamir, Muş, Siirt, Siirt-Eruh, Siirt-Baykan Bitlis, Bingöl, Adıyaman, Adıyaman-Samsat, Malatya, Elazığ, Tunceli, Erzincan ve Kayseri’den müteşekkil olan ziyaretlerimiz kapsamında ülküdaşlarımız ile buluşup, bölge halkımız ile kucaklaşıp, şehit ailelerimiz ile hasret giderip, gazilerimizin dertlerini dinleyip, kaymakamlarımız ile görüşmeler gerçekleştirdik. Davamızın sancağını büyük bir gurur ve alın teri ile dalgalandıran ülküdaşlarımızın yapmış olduğu hizmetlere tanıklık ettik.

“Ülkü uğrunda gönüller delidir

Kişiler ülkü uğrunda ölmelidir” iradesini ortaya koyarak kızıl emperyalizmin karşısında duran ve şehadet şerbeti içen ülkücü şehitlerimizin kabirlerini ziyaret ederek minnettarlığımızı dile getirdik. Yiğit bozkurtların, iffet abidesi asenaların gözlerindeki kararlılık, yüreklerindeki inancı görüp daha büyük işler yapmak davamıza daha iyi hizmet edebilmek adına yüreğimizde güç ve kuvvet bulduk.

“Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi

Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi

Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın

Galip et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın!” diyerek bu vatan için bu millet için şehadet mertebesine erişen güvenlik güçlerimizin kabirlerini ziyaret edip, ailelerinin her şart altında yanlarında olacağımızı beyan ettik. Devletimizin bekası adına kahramanca çarpışıp gazi olan Hamza yürekli kahramanlar ile hasret giderdik. Aynı şekilde vatanımızın selameti ve bekası için nöbet tutan askerlerimiz, polislerimiz ve korucularımızla buluşup her daim bir ve beraber olacağımızı, dualarımızda bulunduklarını, yüreklerimizde büyük bir yer edindiklerini ifade ettik. Türbe ziyaretleri ile maneviyat ve huzurla dolup, Sultan Alparslan’ın “Anadolu artık Türk yurdudur!” diye haykırdığı uçsuz bucaksız bozkırda inanç tazeledik. Ulupamir’deki Kırgız Türk’ü soydaşlarımızla hasret giderip Kırgız Türk’ü balalarımızla istikbale kucak açtık. Hikmet Tekinlerin, Tillo Uçakların ülkü dolu hayatlarından ilham alıp; Eruh meydanında sancak dalgalandırdık. İl Ocaklarımızın düzenlemiş olduğu şölenlere icabet edip coşkularına ortak olduk. İl ve ilçe teşkilatlarımızın yeni hizmet binalarının açılışını gerçekleştirdik. Adıyaman’da meydana gelen deprem neticesinde evleri hasar gören vatandaşlarımızı ziyaret edip geçmiş olsun dileklerimizi ilettik.

Türk ve Türkiye düşmanlarının vatanımızın üzerine oynadığı oyunları bertaraf etmek adına çok büyük bir ehemmiyete sahip olan 24 Haziran seçimleri üzerine ülküdaşlarımız ile istişareler gerçekleştirdik. Bu seçimlerin Türk’ün beka meselesi olduğunu dile getirip Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in emrinde yorgunluğa, yılgınlığa, atalete mahal vermeden her türlü planı, ihaneti, davamız ve vatanımız üzerinde kurgulanmaya çalışılan tüm oyunları yıkarak aşıp geçeceğimizi ve canla başla çalışacağımızı ifade ettik. Ülkü Ocaklıların hainlere, fırsatçılara, teröristlere, Türk’ü bu topraklarda istemeyen dış odaklara karşı büyük bir kararlılıkla 24 Haziran seçimlerine yönelik çalışma yapmaları gerektiğinin talimatını verdik. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde dâhili ve hârici düşmanlara karşı Türk’ün iradesini, Türk’ün mührünü ve Türk’ün gücünü 24 Haziran seçimlerinde göstermemiz gerektiğinin iradesini ortaya koyduk.

Bu vesileyle Türk gençliği adına bir kez daha ifade ediyorum ki Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli’nin sözü sözümüz kararı kararımızdır.

Son olarak inanarak, teslim olarak, fedakârca ve büyük bir kararlılıkla, davamıza ve milletimize kendini adayan il ve ilçe teşkilatlarımızın çalışmaları ve coşkuları bizlere umut aşılamıştır. Varlıklarıyla ve mücadeleleriyle davamıza anlam katan, milleti için her şeyinden vazgeçen, bu vatanı karşılıksız seven; hiçbir ikbal ve istikbal kaygısına düşmeden emek vererek mücadele eden ülküdaşlarımızın çalışmaları bizleri gururlandırmıştır. Türlü zorluklar altında insanüstü bir gayretle Türk istiklalini ve Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaayı birinci vazifesi olarak addedip hizmet eden; vatana, millete faydalı bireyler yetiştirmek adına varını yoğunu ortaya koyan, Türk-İslam ülküsünü yüreklere nakış nakış işleyen, çivisi çıkmış bu dünyaya Ülkücülüğünü haykıran çok değerli İl ve İlçe Ocak başkanlarımız, yiğitler yiğidi bozkurtlara ve iffet abidesi asenalarımıza, dava ve yol arkadaşlarımıza yapmış oldukları fedakârca hizmetlerden dolayı canı yürekten şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum

 

Cenabı Allah yar ve yardımcımız olsun.

Ne mutlu Türk’üm Diyene!

Şeklinde konuştu”.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.