Ülkücülerin Dayısı Turan Kayaaslan’dan Ülkücü Düşmanı Kadir Erol’a Tokat Gibi Cevap…

Ülkücülerin Dayısı Turan Kayaaslan’dan Ülkücü Düşmanı Kadir Erol’a Tokat Gibi Cevap…

“Kim Devlet Bahçeli? Tapıyor musunuz, peygamber mi?” gibi ahlaksız sözler söylemeye devam eden Ülkücü Düşmanı Kadir Erol’a Ülkücüler’in Dayısı olarak bilinen Turan Kayaaslan da yine tokat gibi cevaplar…

Ülkücü Düşmanı Kadir Erol paylaşmış olduğu bir videoda liderimiz Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan hakkında ahlaksızca sözler sarf etmişti. Turan Kayaaslan bu ahlaksızlığa sert tepki göstermişti. Dur durak bilmeyen Ülkücü Düşmanı Kadir Erol bu kez de Turan Kayaaslan‘ın klavye delikanlılığı yaptığını öne sürdü ve bununla da kalmayıp MHP ve Lider Devlet Bahçeli hakkında yine ahlaksızca sözler sarf etti.

Bu ahlaksız durum karşısında Ülkücülerin Dayısı Turan Kayaaslan bir açıklama yaptı.

ÜLKÜCÜLÜK NEREDE OLUR? (!)

Altını çize çize, kalın harflerle, üstüne basa basa söylüyorum; ÜLKÜCÜLÜK MHP’DE OLUR!

“Başbuğ’un askeriyiz” dediler “Ülkücülük bize yeter” dediler.

HDP’liler mecliste ağzını yaya yaya “BİZİM SAYEMİZDE O KOLTUKLARDA OTURUYORSUNUZ” deyince sus pus kaldılar.

Ülkücülüğü onlara yeterdi ya hani; Anayasanın üzerine çıkıp HDP ile birlikte tepindiler, yetmedi. Gelsin Selahattin Demirtaş kahvaltı yaparız dediler, o da yetmedi.

Yedikçe yediler, doymadılar, bıkmadılar…

Kimden bahsettiğimi herkes anlamıştır, bir zamanlar “MHP BU ÜLKENİN ŞAH DAMARIDIR” diyen başkanlarına mı yoksa “Ben varlığımı Lider Devlet Bahçeli’ye borçluyum” diyen başkanlarına mı inanalım?

Bugün söylüyorlar yarın unutuyorlar, bugün inandıklarına yarın sövüyorlar, bir de utanmadan o ağızlarına Başbuğ Alparslan Türkeş’i alıyorlar.

Düne kadar övdüklerine bugün sövenler bizi abi bilmese de olur, zira bizim için teşkilattan büyük abi yoktur. Ocağa giden her genç bilir bunu, Başbuğumun elini tutan, yolundan giden her yaşlı inanır buna.

Ülkücülüğün ne olduğunu idrak edemeyen, sorsan 9 ışığı saymaktan aciz, saysa bile algılamaktan yoksun, bir zamanlar elimizden ekmek yemiş ve maalesef ki o ekmeğe ihanet etmiş olanlar, kendilerine yetmeyen akılları ile “siyaset” yapmaya kalkıyor, bir de akıllarınca had bildirme çabalarına giriyor.

Aynaya bakmak lazım efendiler, hatta çamura yatıp boyunuza da bakmanız lazım, kısaca had bilmek lazım…

Ondan sonra siyasi bir mecraya çıkıp, kendi çapınızca siyaset yaparsınız, ama yalanla değil, ama hakaretle değil, ama iftirayla değil.

Cennet Mekan Başbuğ’um “Türk töresinin bir diğer şartı da haddini bilmektir. Haddim bilmek...” demişti, anlayamamışlar.

Bakınız, Milliyetçi Hareket Partisi, ne toplama sosyalistlerin ekipleştiği, ne “benim kapımdan bir tane milliyetçi giremez” diyen başkan adaylarının olduğu kısaca her ne oldukları belirsiz bir toplama partisi değildir.

Kendisini Ülkücü olarak tanımlayan hiçbir zevat Cennet mekan Başbuğumuzun dualarla kurduğu, üzerinde beş bin şehidin kanı olan, yüzyılın en büyük mücadelesinin başrolü olmuş Milliyetçi Hareket Partisine ve onun liderine dil uzatamaz.

Uzatıyorsa Ülkücü değildir, ısrarla Ülkücüyüm diyorsa yalancıdır!

Neden mi? Çünkü Cennet Mekan Başbuğ’um “ÜLKÜCÜLÜK YALNIZCA MHP’DE OLUR” demişti yine başka bir konuşmasında “MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ ÇATISININ DIŞINDA ÜLKÜCÜ OLUNMAZ. Demişti.

Şimdi alın bu sözleri büyük harflerle bir tabelaya yazdırın, gözünüzün önüne asın, sabah akşam okuyun, okutun, anlayamazsınız ama biraz beyninizi zorlayın.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.