Yapan yaşadı... Elektrik faturalarını yarı yarıya düşürüyor
Tüketimini gece saatlerinde yoğunlaştıran aboneler, daha düşük fatura ödüyor. Tabii bunun için önce dağıtım şirketlerine başvurup T3 tarifesini seçmek gerekiyor.
Milyonlar, korona salgınının bitmesini evde beklerken daha önce ev dışında yapılan pek çok faaliyet de eve taşındı. Her şeyden önce okullar... Öğrenciler derslerini bilgisayardan ya da televizyondan takip ediyor. Evden çalışabilenler de keza işlerini bilgisayarla yapıyor. Okuluna, işine evden devam etmese de insanlar çok gerekmedikçe dışarı çıkmıyor.
Pandemi nedeniyle hep evde olmamız, elektrik faturasını daha da şişiriyor. Bilgisayarı, televizyonu açtın, elektrik... Fırını çalıştırdın, ütü yaptın, çamaşır, bulaşık yıkadın, elektrik... Fatura kabarıyor. Peki, faturayı düşürmenin püf noktaları var mı?
Sektörün önde gelen isimlerinden Kolen Enerji'nin Genel Müdürü Kaya Uğur Karayurt, kabaran faturaları biraz olsun yatıştıracak önerilerilerde bulundu.
Milliyet gazetesinden Songül Hatısaru'ya konuşan Karayurt şunları söyledi; Elektrik faturaları pandemi döneminde daha da kabardı. Hepimiz evdeyiz ve sürekli tüketiyoruz. Faturayı düşürmenin püf noktası var mı? Elektriği daha verimli tüketmek, faturaları düşürmek elimizde. Meskenler için ilk adımda tarife seçimi önemli. Seçebileceğiniz iki tarife var. Tek zamanlı ve çok (üç) zamanlı tarife. Tek zamanlıda tüm gün birim fiyat aynıdır. Çok zamanlıda T1 yani gündüz elektrik tüketimi, T2 puant elektrik tüketimi ve T3 gece elektrik tüketimi birim fiyatları farklıdır. Tüketiminizi T3'e yani gece saatlerine yoğunlaştırabilirseniz, çok zamanlı tarifeyi seçmek avantajlı. Biz buna gece tüketimi, T3 modeli diyoruz. Gece 22.00'den sabah 06.00'ya kadar devam eden süreyi kapsar. Gece tüketimini artırma şansınız yok ise tek zamanlı tarife doğru olanıdır. Meskenlere T3, diğerlerine ise 24 zamanlı tarife modelini öneririm.
Bu tarife, gece 10'dan sonra devreye otomatikman giriyor mu? Girmiyor. Bunun için her ilde bulunan elektrik dağıtım şirketlerine giderek tarife seçimi yapmanız gerekir. 3+1 evde, dört kişilik bir aile. Aylık 200 liralık elektrik faturasını 50 TL düşürmek isterse, neler yapmalı? Yüzde 25 tasarruf demek bu. Bunu sadece tarife değişikliği yaparak sağlayamazsınız. Üç aşamalı tedbirleri uygulamak lazım. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi beyaz eşya grubunun sınıfı mutlaka enerji tasarrufu yapan A+ ürünlerden seçilmeli. Basit söylemle A'nın yanında + ne kadar çok ise o kadar iyi. Çok daha az enerji tüketir. Daha kapasiteli bir eşyaya ihtiyacınız varsa, bütçeniz uygunsa ucuz diye asla daha düşük kapasitelisini almayın. Ya da tam tersi size 8 kg bir çamaşır makinesi fazlasıyla kâfiyken 12 kg'lık bir çamaşır makinesi almayın.
Yine aynı şekilde artık eski tip ampulleri bir kenara bırakmamız gerekiyor. Tasarruflu ampuller yüzde 80-90'lar seviyesinde tasarruf sağlıyor. Bunun anlamı şudur: 80 W enerji tüketen bir ampul yerine 8 W tüketen bir ampul alıyorsunuz ve yine 80 W'lık bir performans elde ediyorsunuz. Tabii en önemlisi yaşam biçimimiz ve alışkanlıklarımızda küçük değişiklikler yapmak.
İş yerleri için özel tarifeler var mı? Evlerde bireysel çabayla bazı şeylerin önüne geçmek mümkün. Neticede kendi evimiz ve para cebimizden çıkıyor diye daha dikkatliyiz. Ancak fabrikalar ya da şubeleri olan bir iş yeri, ofisler, mağazalar, marketler, hastanelerde enerji kaçağı çok fazla. Verimliliğe dikkat edildiğini söylemek mümkün değil. Sanayide, ticarethanelerde bütün bunları takip eden, bizim de sunduğumuz çok pratik bir çözümümüz var. Gerçek Zamanlı Enerji Takip Sistemi dediğimiz sistemle, İşyerine yüklediğimiz yazılıma bağlı tüm aydınlatma noktalarına sensörler ve kontaktörler yerleştiriyoruz. Yine tüm buzdolabı, klimalar, motorlara da aynı şekilde sensörler yerleştiriyoruz. İster bin şubeniz, 10 katlı bir iş yeriniz, fabrikanız olsun, bu yazılımla tümünü bir sistem üzerinden kontrol edebiliyorsunuz. Bir çalışanınızın herhangi bir ışığı, aleti açık bırakma lüksü kalmıyor. Sistem kendini otomatikman kapatıyor. Bu sistem için önce işyerinde keşif yapıyoruz ardından yazılımı kuruyoruz. Yazılım sizin tüketim alışkanlıklarınızı öğreniyor. Ve ona göre tüm ayarlamaları kendisi yapıyor.
Tarife takibi, reaktif güç takibi, tüketimlerin takibi ve yönetilmesiyle ulusal tarifelerden yüzde 40'ı aşan tasarruf rakamlarına ulaşmak mümkün. Yeter ki farkındalık oluşsun ve işyerleri bizim de sunduğumuz bu takip sistemleri için keşif yaptırıp, faydalarını öğrensin. İşyerinde keşif yaptıran işletme, yazılımımızı hemen istiyor ve enerji verimliliği sağlanmış oluyor. Yaşam biçimimizde nasıl değişiklikler yapmalıyız? Tıpkı sağlıklı kilo vermek için yaptıklarımız gibi, tasarruflu enerji tüketimi için de yaşam biçimimizi değiştirmeliyiz. Bir kere eller sürekli prizlere gidecek. Bir yerden çıkarken elektriği kapatın ve bundan asla vazgeçmeyin. Neredeyse refleks haline gelene kadar. Yemeğimizi soğumadan buzdolabına koymayacak, buzdolabının kapısını açık bırakmayacak, mümkünse hemen yanına ısı üreten fırın, ocak koymayacağız. Çamaşırlarımızı birkaç gün bekletecek, çamaşır makinemizin kapasitesini tam kullanır halde çalıştıracağız. Bulaşık makinesi de öyle. İki üç tabak için çalıştırmayacağız. Su ısıtıcımıza ihtiyacımız olan kadar su koyup, ısıtacağız.
Evde en çok elektrik tüketen noktalar hangileri? İlk sırada kurutma makinesi yer alıyor. Yazın aslında kullanmamak gerekiyor. Kışın çamaşırları kurutmak zor olduğu için kurutma yapılabilir. Çamaşır makinesini mesela tam kapasite çalıştırmak gerekiyor. Toplu biriktirip yıkamak çok daha iyi.
İşi, okulu eve taşıdık. Bilgisayarların elektrik faturasına etkisi var mı? Bilgisayar, TV benzeri cihazları açık bırakmayın, hatta enerjisini kesin, çünkü bekleme modunda dahi enerji tüketir. Pratik bir çözüm olarak, iki üç cihazın ortasına bir grup priz ve uzatma kablosu koyun. O da prize takılı olsun. İster kullanmadığınız bir cihazı prizden çekin. İster odadan çıkarken tek bir prizi çekerek üçünün de enerjisini kesin. Kalorifer peteklerinin önüne hiçbir şey konmamalı. Buzdolabı aç, kapa yapılmamalı.
Diğer yandan, bütün gün kullandığınız odayı önerilen sıcaklık seviyesine ayarladığınızda artık klimayı bir aç bir kapa yapmayın. O zaten arzu edilen sıcaklığa geldiğinde duracak, gerektiğinde yeniden çalışacaktır. Koşullar gereği iki ortam arasında ısı farkı olmak zorundaysa kapı düzenli şekilde kapalı tutulmalı. Değilse klimanın bulunduğu ortam sürekli ısıtılmaya ya da soğutulmaya ihtiyaç duyar, bu da sürekli tüketim demektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.