“MHP, Antalya’da birinci parti olma gücüne sahiptir.

“MHP, Antalya’da birinci parti olma gücüne sahiptir.

Bu hafta MHP Antalya İl Başkanı Mustafa Aksoy ile konuştuk.

İl teşkilatındaki odasında yoğun tempo içinde, hiç yorulmadan, bıkmadan gelen gidene derman olmak, kafasında soru işareti olan Antalyalı hemşehrilerinin kafasını berraklaştırmak için didiniyor.

Aksoy’un sıcak, samimi, sanatkârane tavrından ister istemez etkileniyor insan…

O, sabır ve sebatın bir yerlere taşıdığı yiğit bir Anadolu delikanlısı… Gazipaşa’nın bu Bozkurt’u, köydeki çifti çubuğu da, Paris’te modern bir Cumhuriyet çocuğu olarak Türk’ü temsil etmeyi de bilen bir kültür birikiminde…

Biz, sazı da sözü de olan adamın aziz Türk milleti için nasıl dellendiğini iyi bildiğimizden, Antalya İl Başkanı ile sıcacık bir röportaj gerçekleştirme imkânı bulduk…


Mustafa Önder: Bize biraz Mustafa Aksoy’dan söz edin… Bu çileli ama kutsal makamda iken ailenizin desteği nasıl oldu?

Mustafa Aksoy: “Ben 1979’da Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde bir çiftçi çocuğu olarak dünyaya geldim. Bir kız kardeşim var. Evli, bir erkek çocuk babasıyım. Eşim sağolsun, her zaman yanımda oldu, çoru çocuğu göremediğim zamanlar çok oluyor. Ama ailem, etrafım, hatta anam babam kadar kayınpeder ve kayınvalidem bile bana destek… Ailemi hiç ihmal etmem, en küçük fırsatta bile bir arada zaman geçirmenin yolunu mutlaka buluruz. Her ay ailece mutlaka 2-3 kere sinemamız vardır, bir tiyatromuz vardır.

Antalyaspor ve Alanyaspor’a karşı ayrı bir sevdamız var. Antalyaspor taraftarı, sevecen, samimi ve sıcak, saygılı bir kitledir. Hep şehrimizin takımlarının yanında olmayı şiar edindim.

Ben Antalya’nın her ilçesini, köyünü, mahallesini, caddesini bilirim, halkını yakından tanırım.”


 

Mustafa Önder: Sanatçı kimliğiniz baskın geliyor. Biraz anlatır mısınız?

Mustafa Aksoy: “Sanat benim için önemli. 1994’ten beri Ülkü Ocakları Genel Merkezi sanatçısıydım zaten. Bağlama çaldığım kadar, elektrogitar sesini de çok seviyorum. Müzik bambaşka bir şey… Bestelerim, şiirlerim var. Profesyonel anlamda 5 CD çıkardım ve şiir klibi bile çektik. Milli müziğimizi ihmal etmeden üzerine yeni versiyonlar eklemeliyiz diye düşünüyorum.


 

Mustafa Önder: Neden MHP? Ülkü Ocakları sizin için neyi ifade ediyor?

Mustafa Aksoy: İnanır mısınız, ben sosyal demokrat bir aileden geliyorum aslında. 1994’ten beri bu davanın içindeyim. Daha 13 yaşındaydım, amacaoğlum vesilesiyle Mersin Ülkü Ocağında çaycılık yapmaya başlayınca başladı bu hikaye… Yani Ülkü Ocağına bir kere gittik, orada Anadolu çocuklarının simit paylaşımını sevdik, Ocağın demli çayını sevdik, sevdalandık… Biz, Ruhi Kılıçkıran’ın, Mustafa Pehlivanoğlu’nun hesapsızca idam sehpasına gidişini sevdik…

Amcaoğlum Ali Aksoy, Ülkü Ocakları Genel Merkez sanatçısı olunca yolumuz Ankara’ya düştü. Sazını taşıyor, çay ocağında hizmet vermeye çalışıyordum. Orada beni sevdiler, zaman geçti Gazipaşa’ya geri döndüm.


 

Mustafa Önder: Hangi teşkilatlarda görev yaparak bugünlere geldiniz? MDK üyeliğiniz nasıl oluştu?

Mustafa Aksoy: “Bakın, 1998-2001 arası Gazipaşa Ülkü Ocağı Başkanıydım, 2001-2003’de Başkan Yardımcılığından sonra 2003-2004’te Samsun ve İzmir’de vatani görevimi yerine getirdim. 2004-2005’te Ülkü Ocakları İl Başkan Yardımcılığı, 2005-2009’da Antalya Ülkü Ocakları İl Başkanlığı yaptım. 2009-2011’de Kepez MHP İlçe Başkanı iken 2011’de milletvekili adayı oldum. 2012-2015 İl Başkan Yardımcılığı yaparken Sayın Genel Başkanım 29 Mayıs 2015’te MDK üyeliğine layık gördü. Ömrümün en büyük onuru olarak taşıyacağım. Yani İl Başkanı olarak göreve başlamamızın da 29 Mayıs 2016 olmasından mutluyum!

Ben, 1998’de Ocak Başkanıydım, Sayın Devlet Bahçeli de teşkilatın başında. Rahmetli Başbuğ’un elini öpmek şerefine erişmiş biri olarak Genel Başkanımın liderliğinde şekillenip büyümüş bir Ülkücüyüm. 2011’de gencecik milletvekili adayı olduğumda, liderim listede yer vermeyince inadına ona sarılıp sabırla teşkilatlarda göreve devam eden Ülkücüyüm. Sayın Genel Başkanım 21 Mart 2015 Kongremizde bana MDK’de görev verdi, onurlandırdı.”


 

Mustafa Önder: Bunca sıkıntılı bir süreçte Devlet beyin yanında dimdik duruşunuzun sebebi neydi?

Mustafa Aksoy: “Sayın Genel Başkanımız hiç bizim başımızı önümüze eğdirmedi. Milletin hizmetinden hiç vazgeçmedi. Biz onu bu çileli ama kutlu yolda yalnız bırakamazdık. Hep yanında olmak görevimizdi. 2011’de aday gösterilmememe rağmen Osmaniye’ye gidip çalıştım. Siyaset inişli çıkışlıdır, uzun solukludur. Bir takım tutma işi değil bu. Siyasetimiz ideolojiktir, kendimizi adamışlıktır.”


 

Mustafa Önder: Muhalifler sizinle hiç irtibat kurdu mu, tepkileriniz ne oldu?

Mustafa Aksoy: “Arı bal alacağı çiçeği bilir. Bizim omurgamız, duruşumuz bellidir. Hiçbiri bize teklifte dahi bulunamadı, zaten alacakları cevabı bildikleri için buna cesaret edemezlerdi.

1 Kasım seçimleri akabinde Ege’yi dolaştık, olanı biteni yerinde tespit edip Genel Merkeze gittiğimizde Genel Başkanıma “emrinizdeyim” demiştik.

Ne acı ki, “Devlet Abi” diye asıp kesenlerin, “arabamız yoktu, onun arabasıyla gezerdik” lakırdısı edenlerin, O’nun karşısına geçip saldırmalarına hayret etmemek mümkün değil! Bunların hallerini görünce Devlet Beyin yanında olmak elzemdir! Şimdi teşkilatlarımız dipdiri ayakta…”

(O sırada cüzdanından bir fotoğraf çıkarıp gösteriyor bize. Plastik kaplama yapılmış, iki yüzünde de Başbuğun aynı resmi var. Sadakati o derece belli ki…)

Bu fotoğraf 4 Nisan 1997’den beri cüzdanımda. Olmayınca huzursuz oluyorum! Başbuğ benim rehberim..”


 

Mustafa Önder: Önümüzde Antalya teşkilatlarının kongreleri var, nasıl değerlendiriyorsunuz? Ekipleriniz sahaya indi mi?

Mustafa Aksoy: “Kongrelerimiz önümüzdeki günlerde başlayacak. Teşkilatlarımızın hepsi yeni, diri, Genel Merkezin emrinde, İl’le uyumlu, güçlü ve dinamik… Hepsi de kendi kadrolarını oluşturuyor, daha atak, daha dinamik ekiplerle kongrelerden çıkacaklardır. Bu ekipler, Referandum’da, Yerel ve Genel Seçimlerde işbaşında olacaklar, bu nedenle titiz çalışıyoruz teşkilatlarımızla… Burada bir mesaj da vereyim, sadakati, teşkilatçılığı beceren ekiplerimizin sandık çalışmalarını, yerel STK’ler ile işbirliklerini, açık ve verimli tutulmalarını, basınla irtibatlarını hep değerlendireceğiz.”


 

Mustafa Önder: 8 Nisan’da Sayın Bahçeli Antalya’da olacak… Nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?

Mustafa Aksoy: “Liderimiz 8 Nisan’da ‘Antalya Lideriyle Buluşuyor!’ sloganıyla geliyor. Türkiye genelindeki 9 mitingten birinin Antalya’da olması önemli. Biz bu mitinge hazırız. Sanırım Antalya halkı da Kepez’de Liderimize destek olacak, alanı doldurarak onu dinleyecek ve “Devlet için evet, millet için evet, Türklük için evet, Cumhuriyet için evet” diyecektir!


 

Mustafa Önder: Referandum sürecindeki çalışmalarınız neler?

Mustafa Aksoy: “Bütün ilçelerimizde tek tek genel bir bilgilendirme ve istişare toplantıları yaptık. 26 Şubat’ta AKM’de Genel Merkez yetkililerimizin katıldığı İl İstişare Toplantısını gerçekleştirip bizzat MHP Milletvekili Mehmet Parsak’ın ağzından anayasa ile ilgili geniş açıklamalar yapıldı. Mahalle bazına kadar ineceğiz. MHP’nin Antalya’da meseleyi anlatamamak gibi bir problemi yoktur.


 

Mustafa Önder: 7 Haziran sonrası partideki gelişmeleri, seçimlerde alınan sonuçları nasıl değerlendirirsiniz?

Mustafa Aksoy: “7 Haziran sonuçları tek başına iktidar çıkarmadı. Sayın Bahçeli, AKP-CHP modelini önerdi, CHP-MHP-HDP modelinin olmayacağını söyledi, olmadı seçim istedi. 32 gün milleti AKP-CHP “istikşafi” görüşmelerle oyaladılar. Bu arada şunu söylemeliyim:

Millet bilmeli, MHP, AKP ile görüştü, koalisyon hazırlığı bile yaptı ama Erdoğan’ı aşamadılar. Sonuçta millete gidildi ve çıkan sonuca hep saygı duyduk. Muhalifler ne 7 Haziran’da ne de 1 Kasım’da asla çalışmadılar. Aday yapılmayanların gayesi Bahçeli’yi indirmekti. Dikkatinizi çekerim, daha sandık açılmadan muhalefete başlamanın başka anlamı olur mu? Eline A4 kâğıdı alan imza toplamaya koştu!

Bilmedikleri şey, MHP’nin bu kumpaslara alışık olduğudur. Rahmetli Başbuğ’a da aynı oyunları oynamaya kalkmışlardı. Aynı senaryo… Ağa babalarını Genel Merkez de teşkilatlarımız da iyi biliyor!

Töresizlik, lider “18 Mart 2018’de kongre” dediği halde, kazan kaldıran yeniçerilerin şiarı olduğunda ortaya çıkmıştı.

Şimdi kongre sürecine Antalya’da 18 Mart 2017’de Alanya’da ilk kongreyi yaparak başlıyoruz! İnadına 18 Mart! Liderin izinde…”


 

Mustafa Önder: 15 Temmuz ve sonrasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mustafa Aksoy: “15 Temmuz, Türkiye için bir milattır. 3-5 kişinin organize ettiği bir olay değil. Aileler evinde çekirdek çitlerken, asker kılıklı birileri sokakları, caddeleri, Meclisi, köprüleri bombaladı, halkın üzerine tank sürdü. Türk milleti o gün, bugünkü rahat ve huzuru tekrar yaşamaya devam etmek için genç-yaşlı, şehirli-köylü, ayağa kalkıp direndi. Bu direnci sağlayan da o gece Genel Merkezin bütün ışıklarını yaktırarak kadroları ile teröre resti çeken Sayın Devlet Bahçeli idi. Demokrasiden vazgeçmeyeceklerini, hükümetin yanında yer aldıklarını bildirerek darbecilerin belini kırdı.

İstiklal Harbinde elindeki yabayla, tırmıkla savaşan Türk milleti 15 Temmuz’da hainlerin karşısına dikilip başarısız kıldı. Ülkücü Hareket var oldukça bu milleti parçalayamayacaklar. Bunu iyi biliyorlar.


 

Mustafa Önder: Antalya siyasetini bize analiz eder misiniz? Önümüzdeki dönemde MHP için Antalya ne ifade edecek?

Mustafa Aksoy: “Büyükşehir ve ilçeler AKP’de, ikinci sırada CHP var, üçüncü biziz. Ama bazı şeyler değişecek. Nasıl ki MHP sayısal çoğunluğu olmasa da şimdi devleti idare ediyor, Antalya’da da özgül ağırlığımızla MHP yön veriyor. Büyükşehir’deki MHP’li meclis üyelerimizi tebrik etmem lazım! Herkesin ayağına gidip, gönüller kazanıp MHP’yi birinci parti yapacağız, rakiplerimiz kısa zamanda bu farkı görecekler. Biz “başkalaşmadan değişim, başkalaşmadan gelişim” peşinde olacağız. Antalya gözbebeğimizdir.


 

Mustafa Önder: Antalya size ne ifade ediyor?

Mustafa Aksoy: “Bir anıyla anlatayım Antalya sevdamızı. Antalya’da 43. Altın Portakal Film Festivali sırasında Antalya’nın tarım arazilerinin talan edilmesinin önüne geçmek için, Lara sahillerinin ve Dokuma’nın peşkeş çekilmesini önlemek için eylemlerimiz vardı. Yaşadığımız şehre, tabiata saygımız başkadır.

Türkiye’nin birçok il ve ilçesini çok iyi bildiğim kadar, Türk Federasyonun çalışmaları için gittiğim Azerbaycan, Fransa, Almanya, İsviçre gibi ülkeleri de bilirim. Antalya, aziz Atatürk’ün dediği gibi, “dünyanın en güzel şehri”… Daha önce söyledim, dünyadaki birçok ünlü şehri gördükten sonra Antalya’ya dönünce “bu güzelliğe yakışır bir siyaset yapmak” için daha çok çalışmam gerektiğine inanıyorum. Dağ başındaki, yayladaki hemşehrilerimle, şehirdeki turizmci, esnaf, sanatkâr, işçi, sanayici, memur hemşehrilerimle sık sık bir araya geliyorum. Torosların bağrındaki annelerin yanına çıkıp ellerini öpüyorum.

Burada bir projeden bahsedeyim. Bu yaz yaylalarda ilginç bir proje uygulayacağız. Oluşturacağımız teşkilattan ekipler belirli yaylalarda çadır kurup köylümüzün yanında olacağız, yerinde, onların sorunlarını dinleyeceğiz.”

Mustafa Önder: Teşekkür ederiz.

ÜlkücüMedya

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.