MHP'li Mustafa Aksoy'dan Önemli Açıklamalar

MHP'li Mustafa Aksoy'dan Önemli Açıklamalar

MHP Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Musta Aksoy Gündeme Dair Açıklamalarda Bulundu

Türkiye’de 1 Kasım’da önemli bir genel seçim gerçekleşecektir. Bu genel seçim, 7 Haziran’da olduğu gibi, Türkiye’nin yarınlarını belirleyecek. Bir yol ayrımındayız. Artık iki yol kalmıştır. Bu iki yolun birinin başında AKP, HDP ve söylediği ile yaptığı birbirini tutmayan CHP bulunmakta, diğer tarafta ise Milliyetçi Hareket Partisi yer almaktadır. Zira ya Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısı korunacak, Türk milleti, tarihte olduğu gibi bu günde Anadolu topraklarında varlığını sürdürecek, ya da vatanımız etnik ayrımcılığın had safhaya ulaştığı bir gayya kuyusuna yuvarlanacaktır.

 

Ülkemizi bekleyen iki senaryo, sadece bundan ibarettir. Ancak kimse merak etmesin, kaygılanmasın; Milliyetçi Hareket Partisi’nin tarihi duruşu ve siyasi tutumu Türkiye’nin garantisidir. Bizler, her zaman her yerde bu gerçeği aktarmaya çalışıyoruz, her vatandaşımıza “neden MHP’yi tercih etmesi gerektiğini” anlatıyoruz. Bugün gelinen noktada 13 yıldır AKP’nin politikalarını en sert şekilde eleştiren Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ne dediyse doğru çıktı. Bizler, “Bilge Lider” derken, bu gerçeği işaret ediyorduk; anlamadılar, anlayamadılar. Genel Başkanımız; “çözüm süreci çözülme sürecidir, kandırılıyorsunuz” dedi; “bizi kandırdılar, silah depolamışlar, bomba tuzakları kurmuşlar” diye itiraf ettiler.

 

Genel Başkanımız; “Kürt açılımı adı altında ülkeyi ayrıştırıyorsunuz, ülkeyi bölünme eşiğine getiriyorsunuz” dedi; Bülent Arınç meclis toplantısında “MHP haklıymış “ diye itirafta bulundu. Genel Başkanımız; “İmralı canisini muhatap almayın, meşrulaştırmayın” diye defaten ikaz etti, dinlemediler; hala da medet umuyorlar, akıllanamadılar. Değerli arkadaşlarım, bu ve benzeri daha nice örnekler verebilirim. Tarih her şeyi not ediyor, gerçekler bir bir ortaya çıkıyor. Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu terördür. Bu sorunun kaynağı PKK ve siyasi uzantılarıdır, bu illeti kaşıya kaşıya vücuda yayan ise iktidar partisidir. Artık bu gerçek güneş kadar açık, yüzleri ise gece kadar karanlıktır. 7 Haziran’dan bu yana yaşananları izliyoruz, ciğerimiz yanıyor. Eşinin, çocuğunun yanında şehit edilen komutanlarımız, haince pusuya düşürülen askerlerimiz, polislerimiz… Bunca şehit verdik, onca eve ateş düştü, anaların gözyaşlarını kuruttular; sorarım bunun sebebi kimlerdir? PKK denen illeti, Türk milletinin başına bela eden, yüz veren, başa çıkaran siyasi sorumlular kimlerdir? 7 Haziran seçim mitinglerinde, hatırlarsınız, meydanlarda bir soru vardı: Kim yaptı? Ak Parti… Hatırladınız mı? İşte cevap oradadır. Kim yaptı? Bunlar yaptı, bunlar! Utanmadan, sıkılmadan hala memleketi yönetmeye talip oluyorlar, hala “biz çözeriz sorunu” diyorlar, “merak etmeyin çare bizde” diye millete maval okuyorlar.

 

Yahu utanın, utan! 3 ayda 170’e yakın şehit verdik, vatan evlatlarını toprağa düşürdüler, daha kanları kurumadı, bıkmadınız mı yalan söylemekten? Usanmadınız mı? Siz hangi çareden bahsediyorsunuz? Vatan evlatlarını üç beş çapulcunun namlusundan çıkan mermiye kurban etmek midir çareniz? Sizin çare dediğiniz, PKK mikroplarının, Diyarbakır’da, Hakkari’de, Şırnak’ta mahkeme kurabilmesi midir? Yol kesip kimlik kontrolü yapabilmesi midir? Yazıklar olsun sizlere! Yazıklar olsun! Değerli Arkadaşlarım, bu seçim sürecinde MHP’ye kahpece bir algı operasyonu yapıldığını görmekteyiz. Medyasında, sosyal medyasında, siyaset arenasında, 7 Haziran’dan bu güne söylenen şu: MHP neden her şeye hayır diyor? Peki MHP neye evet deseydi? HDP ile kurulacak bir koalisyona mı evet deseydi? CHP’nin yakışıksızca “Başbakan siz olun” dediği, HDP destekli bir azınlık hükümetine mi evet deseydi? AKP’nin “seçim hükümeti kuralım, ama açılım sürecime de pek ses etme” teklifine mi evet deseydi? Aynı AKP’nin “seçim hükümetime ortak ol, ama yolsuzluklarımı da karıştırma, ben çok kirliyim” önerisine mi evet deseydi? Değerli arkadaşlarım biz bu tekliflere “evet” deseydik, Başbuş Alparslan Türkeş’in ve aziz şehitlerimizin kemiklerini sızlatırdık, mahşer günü buluşmaya yüzümüz olmadı. İşte biz bu yüzden, bölücüsüne de yolsuzuna da “hayır” dedik.

 

En hayırlısını düşündük “hayır”a niyetlendik. Sizlere de sorarlarsa anlatınız, “koalisyon kurmadık çünkü” deyiniz, “çünkü bizim töremizde yıldızla hilal vardır hilal! Bilallerin, acem uşağı rezillerin, hırsızların, yolsuzluğun, vatan hainleri ile müzakerenin yeri yoktur!” Değerli arkadaşlarım, keşke milletimizin, devletimizin tek derdi terör olsa idi. Ancak tek derdimiz bu değildir. Yaklaşık 10 senedir, toplumsal değerlerimiz, tarihi geleneğimiz, inançlarımız, bizi biz yapan ne varsa erozyona uğratılmış vaziyettedir. Devletin işleyişi hantallaşmış, bürokratik mekanizmalarımız çalışamaz hala gelmiştir. Adalete olan güven sıfırın altına düşmüştür. İnsanlarımız öyle bir hale getirildi ki, artık ne devletine ne birbirine ne de kendisine güvenir olmuştur. Devletine, kurumlarına, yöneticilerine karşı şüpheci, kaygılı, inançsız ve yarınlarına umutsuzca bakan bir toplum haline getirildik. Artık herkes herkese şüpheyle bakar oldu. Ayrışma had safhadadır. Biz bunu hak eden bir millet değiliz. Tarih boyunca da bu denli kültürel bir erozyona şahit olmamışızdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Türk, öğün, çalış, güven” derken işte bunu işaret etmişti ama anlayamadılar. Memleket olarak geldiğimiz noktadan memnun değiliz, sorunları görüyoruz, gidişatı hayırlı bulmuyoruz. Biz işte bu yüzden 7 Haziran seçimlerinde “Toplumsal Onarım ve Huzurlu Gelecek” için Milliyetçi Hareket Partisi’ni adres göstermiştik. Hala da adres tektir, bellidir; MHP tüm kadrolarıyla, Türkiye’yi ekonomide, sanayide, dış politikada, kültürel yaşamda, birlik ve beraberlikte olması gerektiği yere taşımaya hazırdır! Bu süreçte hepimize büyük bir sorumluluk düşüyor. Siyasi duruşumuzun temsil ettiği kutlu değerleri seçim sürecinde herkese anlatınız, hala gidişatın önemini anlamayanları uyarınız, MHP ile akıllarında ne soru varsa cevaplandırınız, partimize davet ediniz, üç hilalin kutlu zaferini müjdeleyiniz. Rant, taht ve saltanat derdiyle gaflet uykusunda uyumaya inat edenleri de bırakınız, bırakınız zira; Vatan sevdası namustur, herkese nasip olmaz, Ak-kurt diye dolanan, adamlığa talip olmaz! Menfaati için el öpen etek giyen nedir? Açıkça söylemek var da şimdi münasip olmaz!

Hesap gününü bekleyen her vatandaşımızı 1 Kasım günü sandığa davet ediyor ve mührünü üç hilale vurmasını istiyorum. İnanıyorum ki Türkiye bizle yürüyecek, bizle bütünleşecek, bizle güçlenecek. Ülkenin geleceği için Sen ,Bilirsin Türkiye...Hepinizi saygıyla selamlıyorum, Allah yar ve yardımcımız olsun! Mustafa Aksoy - MHP Merkez Disiplin Kurulu Üyesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.