ABD Başkanı Joe Biden, Orta Doğu'daki gerilimlerin arttığı bir dönemde önemli bir açıklama yaptı. Biden, İsrail'in İran’a yönelik nükleer tesislere saldırı planlarını desteklemeyeceğini belirtti. Bu açıklama, 7 Ekim’den bu yana devam eden Gazze'deki çatışmalar, Lübnan saldırıları ve İran ile yaşanan çekişmelerin ardından geldi.
Orta Doğu’daki Gerginlikler
İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonları ve Lübnan'daki saldırıları, Orta Doğu'yu kan gölüne çevirdi. Hamas lideri İsmail Heniyye ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın hedef alınması, bölgedeki dengeleri daha da zorlaştırdı. İran ise, İsrail'e yüzlerce füze ile misilleme saldırıları düzenleyerek yanıt verdi. Bu olayların ardından, İsrail’in nasıl bir karşılık vereceği merak ediliyordu.
Biden’dan Açıklama
Biden, Çarşamba günü, "Bunun cevabı hayır," diyerek, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırıları desteklemeyeceğini açıkça belirtti. Biden, "İsraillilerle ne yapacaklarını tartışacağız," diyerek, durumun ciddiyetine dikkat çekti. Ayrıca, G7 üyeleriyle yapılan görüşmelerde İsrail'in "karşılık verme hakkına sahip olduğu" konusunda uzlaşı sağlandığını, ancak "orantılı bir şekilde yanıt vermeleri gerektiğini" vurguladı.
İran'ın Tepkisi
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, olası bir İsrail nükleer saldırısına karşı koyacaklarını ifade etti. İslami, "İsrail, her zaman bu tür iddialarda bulundu ve bulunmaya devam ediyor," diyerek, İran'ın caydırıcılığının güçlü olduğunu belirtti.
İsrail'in Stratejisi
ABD’li haber sitesi Axios, İsrailli yetkililerin İran’ın gerçekleştirdiği füze saldırısına karşı İsrail’in nükleer misilleme yapabileceği iddialarını gündeme getirdi. Haberde, "İsrail'in misilleme olarak İran’ın nükleer tesislerine saldırı da dahil olmak üzere tüm seçeneklerin masada olacağı" uyarısı yapıldığı belirtildi.
Orta Doğu'daki bu gelişmeler, bölgedeki ülkelerin güvenlik politikalarını etkilerken, ABD'nin duruşu ve uluslararası toplumun tepkileri merakla izleniyor. Biden’ın açıklaması, yalnızca İran ve İsrail ilişkilerini değil, aynı zamanda bölgedeki güç dengelerini de etkileyebilir. Gelecek günlerde bu durumun nasıl gelişeceği, hem Orta Doğu hem de dünya genelinde büyük bir merakla takip ediliyor.