Almanya'da 24 Eylül tarihinde gerçekleştirilecek seçimler için siyasi partiler seçimçalışmalarına başladı. Onlardan biri de Yeşiller Partisiydi. Parti Eş Başkanı Cem Özdemir, seçimleri kazanma umuduyla bir yandan Türkiye'nin iç meselelerine müdahil olmaya çalışırken, diğer yandan da Türkiye hakkında küstah ve ihanet kokan açıklamalarda bulunuyor.
"TÜRKİYE'NİN ANLADIĞI DİL BU"
Stuttgart'ta bir etkinlikte açıklamalarda bulunan Özdemir, Eylül ayında gerçekleştirilecek seçimlerde başa geçmeleri durumunda Türkiye ile nasıl bir ilişi sürecinin bekleyeceğini küstah bir dille açıkladı.
Kendini bilmez Özdemir, “Bakın Türkiye’de bir terör listesi ortaya çıktı. Üzerinde Siemens, Daimler gibi şirketler bulundu. Almanya çok kısa zamanda ilk defa sert tepki gösterdi. Daha 24 saat geçmeden Ankara hazır ola geçti. Önce ‘Böyle bir liste yok’ dedi. Daha sonra da ‘Var ama maalesef yanlış anlaşıldık’ dedi. Yani önünü ilikledi ve geri tepti. Demek ki Türkiye’nin anladığı tek dil, daha doğrusu Erdoğan’ın anladığı tek dil bu dil. Eğer biz Eylül ayında seçimleri kazanırsak Erdoğan ile bu dilde konuşacağız. Çünkü Erdoğan başka bir dilden anlamıyor.” diyerek seçim propagandası adına Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında haddini aşan bir açıklama yaptı.
"DARBEYİ DESTEKLEMEDİK"
Cem Özdemir'İn küstahlığı bununla da sınırlı kalmadı. Türkiye'de meydana gelen 15 temmuz hain FETÖ darbesini de değerlendiren Özdemir, darbeyi desteklemediklerini belirtti.
Almanya'nın FETÖ ve PKK mensuplarına kucak açmasına yorum dahi yapmayan Özdemir “Ne askeri darbe girişimini destekledik ne de şu andaki sivil darbeyi destekliyoruz. Biz demokrasiyi destekliyoruz. diyerek darbe hakkında açıklamada bulundu.
"ANKARA'NIN KARŞISINDAYIZ"
Cem Özdemir, kendisi hakkında yöneltilen Türk karşıtı yorumuna da değindi. kendisinin Türkiye'ye karşı olmadığını söyleyen özdemir, Ankara'daki hükumete karşıyız, dedi.
Popülist ve radikal söylemlerle tamamen seçmene oynayan Yeşiller Partisi Eş başkanı; "Bizim yaptığımız yatırımlar, adımlar Ankara’daki hükümete karşı ama Türkiye’ye karşı değil. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nde demokrasiyi destekleyen, medeniyeti destekleyenler, insan haklarına saygı gösteren, yani daha doğrusu Yunus Emre, Hacı Bektaş, Mevlana değerlerine sahip çıkan Türkiye’nin yanındayız. O değerleri ayaklarıyla çiğneyen Ankara’nın karşısındayız.” diyerek sözlerini noktaladı.