DHA’nın sorularını yanıtlayan Gardner, Brüksel’de gerçekleşen zirvenin ardından, AB’nin “insan haklarına saygıda bir kere daha düşük not aldığını” vurguladı.
Andrew Gardner, krizin yönetilmesi amacıyla tasarlanan eylem planının AB’nin “mültecilere yönelik sorumluluklarından kaçma çabasının” son halkası olduğunu ifade etti.
"Yerleştirilen her Suriyeli için, bir başkasının hayatı riske atılacak"
Af Örgütü tarafından daha önce yapılan açıklamada, "Avrupalı liderlerin, AB'ye doğru hareket eden mülteci ve sığınmacıları durdurmak için Türkiye'yi sınır bekçisi olarak kullanma teşebbüsü, savaştan ve zulümden kaçan insanlara karşı sorumluluklarından yan çizmek için yapılan tehlikeli ve kasıtlı bir manevradır" denildi.
Af Örgütü’nden Andrew Gardner da, sığınmacıların yerleştirilmesinin Türkiye’nin mültecileri geri kabul etmesine bağlı olmasını eleştirdi.
Gardner, “Yerleştirilen her Suriyeli için, bir başkasının kaçak geçişlerde hayatını riske atması gerekecek” dedi. Gardner ayrıca, Türkiye’nin dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke olduğunu hatırlatarak, ülkenin “AB’den geri gönderilen sığınmacıları almaması gerektiği” çağrısı yaptı.
AB’ye “sorumluluklarını hatırlaması” gerektiği uyarısı yapan Gardner, üye ülkelerin Türkiye, Lübnan ve Ürdün’deki sığınmacıların “bağımsız bir şekilde” yerleştirilmesine yönelik vaatlerini yerine getirmeleri çağrısında bulundu.
“Türkiye'yi ‘güvenli üçüncü ülke’ olarak kullanmaK absürt"
Konuyla ilgili açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktör Vekili Gauri van Gulik da, Türkiye'yi "güvenli üçüncü ülke" olarak kullanmanın "absürt" olduğunu söyledi ve ekledi:
"Pek çok mülteci hala korkunç koşullarda yaşıyor, bazıları Suriye'ye geri sınırdışı edildi. Ve hatta güvenlik güçleri sınırı geçmeye çalışan Suriyelileri vuruyor."
Af Örgütü’nün Avrupa Kurumları Ofisi Başkanı Iverna McGowan ise, “mülteciler için mülteci pazarlığı yapmanın tehlikeli boyutta insanlık dışı“ olduğunu belirtirken, planın insani krizin uzun vadede çözümüne yönelik hiçbir sürdürülebilir çözüm sunmadığı” eleştirisini yaptı.