Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, düzenlediği online basın toplantısında, Dünya Sağlık Örgütünün aldığı kararla her yıl mayıs ayının ilk salı gününün "Dünya Astım Günü" olarak kutlandığını hatırlattı.
Astımın kronik ancak yönetilebilir bir hastalık olduğunu ifade eden Yıldırım, "Hastaların yaşam standartlarını en iyi şekilde devam ettirebilmeleri için tedavilerini düzenli olarak almaları çok önemli." dedi.
Yıldırım, astım ataklarında hastaların nefes darlığı, öksürük, hırıltılı soluk alıp verme ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar yaşadığını anlattı.
Hastalığın uzun süreli düzenli tedavi gerektiren kronik bir hastalık olduğunu dile getiren Yıldırım, "Hastaların tedaviye uyumlu olmaları çok önemli. Atakların sık tekrarlaması, hastaların akciğer kapasitesinde azalma olmasına ve akciğerlerin erken yaşlanmasına neden oluyor. Hastaların ilaçlarını aksatmadan düzenli olarak almaları, atakları en aza indirecektir." diye konuştu.
"Astım hastaları mecbur olmadıkça evlerinden çıkmasın"
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, tüm dünyanın yaşadığı Kovid-19 salgını sürecinde astım hastalarının mümkün olduğunca evlerinde kalması ve sosyal izolasyon kurallarına uyması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Astım hastaları doktorlarının önerdiği şekilde ilaçlarını düzenli kullansın. Astım kontrolünde bir bozulma hissederlerse mutlaka doktoruyla veya Sağlık Bakanlığının ilettiği sağlık iletişim hatlarıyla irtibata geçsin. Hastaneye gidilmesi gerekiyorsa maske mutlaka takılsın. Hastaneye yalnız gidemeyen kişiler tek refakatçi ile hastaneye gitsin. Randevu saatinde orada olunup bekleme odasında çok fazla vakit geçirilmesin. Çantada el dezenfektanı taşınsın. Mümkün olduğunda trabzanlara, hastanedeki koltuk ve sandalyelere dokunulmasın. Eve gelince maske çıkarılsın. Maskenin arka ve ön yüzüne dokunmadan torbaya konulup çöpe atılsın. Kıyafetler mutlaka yüksek derecede en az 25 dakika yıkansın."