MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında peş peşe çok sert açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin ana gündeminde ekonomi vardı. "Üstesinden gelmemiz gereken konular bilinmektedir. Ahlak ve adabımızdaki tahribat ivme kazanmıştır. İnsanımız kaygılıdır. Maalesef trafikte, evde, iş yerinde, siyasette kavga hakimdir. Tokalaşmak yerine sıkılı yumrukla pozisyon alanlar toplumsal barışa kast edenlerdir. Bu zihniyet giderek yaygınlaşmaktadır. Kadına saldırı, cinayet, taciz haberleri artmıştır. Bunlar yetmiyor gibi hayat pahalılığı her alanda insanımızın derdidir. " diye sözlerine başlayan Bahçeli şöyle konuştu;
VATANDAŞIMIZ NEREYE KAÇSIN
"Konkordata otomatiğe bağlanmış gibi. Fabrikalar böyle bir zamanda niye yanar? Kimse aklımızla alay etmesin. Ekonomik teröre karşı aslanlar gibi mücadele ettik. İstikbal yürüyüşümüzü sekteye uğratmak, sekteye uğratmak rezilliktir. Fabrika yakmak, yanmasına müsaade etmek Türkiye'yi dinamitlemektedir. Yani sosyal ve ekonomik savaşa çekmektedir. Türkiye ekonomisi kur saldırısında büyük zarar almıştır. Ekonomideki durumlardan istifade sağlamak, en ufak esintide gemiyi terk etmek millete haksızlıktır. Vatandaşımız nereye kaçsın? Neyini yaksın? Nereye gitsin?
KUR TEPKİSİ: HARAM ZIKKIMDIR, BURUNLARINDAN GELECEKTİR
Enflasyon canavarı çoktan başını kaldırmıştır. Merkez Bankası sene başında 7, sonra 13,4 olarak revize etmişti. Yıl sonu enflasyonu 23,4 olarak hedeflenmiştir. Yeni ekonomik programda enflasyon oranı 20,8 olarak tahmin edilmişti. Enflasyonla mücadele kapsamında firmaların yüzde 10'luk indirimi görünen o ki yetersiz olmuştur. Dileğimiz ekonominin, piyasaların hareketlenerek canlanması, TL'deki kaybın süratle tamir edilmesidir. Kur geçişkenliği ile indirimlerin insanlarımızın hayatına yansıması gerekir. Döviz artınca etiketleri şişirenler, şimdi döviz inince neden etiketleri indirmiyorlar? Yüzde 10'luk enflasyon indirimi ikram mıdır? Zam butonuna hemen basanlar, dolar gerileyince fiyatları neden indirmezler? Haksız kazanç vurgunculuktur! Dövizin artışı ile zam yapanlar indirim yapmazlarsa kazandıkları haramdır, zıkkımdır, burunlarından gelecektir.
ABD'YE TEPKİ: SAMİMİYETSİZLİKTİR
Terör örgütleri neredelerse oraların imhası acilen sağlanmalıdır. Türkiye'nin şuandaki terörle mücadelesi takdire şayandır. Obüs bataryaları ile belirlenen hedefler ateş altına alınmıştır. Türkiye sözünü yere düşürmemiş, ilk etapta lazım gelen müdahaleyi yapmıştır. Türkiye 31 Ekim'de Ayn-el Arap'ta milletimizin mesajını açıkça vermiştir. TSK ile ABD askerleri 1 Kasım'dan itibaren Münbiç'te ortak devriye başlamıştır. Devriye turları ortak bir faaliyete dönüşmüştür. Bunun nasıl bir sahneye varacağı yakında görülecektir. Görünüşe bakılırsa ABD aynı anda hem Türkiye'yi idare etmekte hem YPG'yi korumaktadır. Bu samimiyetsizliktir. ABD, yeni bir aldatma sürecini devreye almıştır. ABD'nin, Türkiye'yi meşgul ederek stratejik amaçlarını gerçekleştirmek için her yola başvurduğu açıktır, aşikardır. PKK, PKK'dan nasıl ayrıştırılacaktı. Terörle masaya oturulmaz, müzakere edilmez. Geçmişte yaşananlar tecrübedir, Türkiye badireli günler atlatmıştır. Hainleri yok etmeden milli huzur ve sükunet gerçekleşemez. Kürt kökenli kardeşlerimizin terör örgütü ile bir bağı yoktur. Kürt kökenli kardeşlerimiz ile terör örgütünü iliştirmek şerefsizliktir.
SABRIMIZI YANLIŞA YORMASINLAR
Doğu Akdeniz’de sabır ve sinirlerimizi zorlayan durumlar söz konusudur. Oldu bittiye getirilip haklarımızdan ödün vermemizi bekleyenler yanlışa düştükleri er ya da geç anlayacaklardır. Aba altından sopa gösterilmesi tehdit vari bir dille söylenmesi meşru haklarımızı kesinlikle gölgeleyemez. Sabrımızı yanlışa yormasınlar. Türk milleti yeni Barbaros Hayreddin paşaları sinelerinden çıkaracak iradeye sahiptir. Fatih sondaj gemimiz deniz yetki alanlarımızdaki faaliyetlerine gittiği yere kadar gitmeleri beklentimizdir. Türkiye’nin nünü kesmek için küresel ve bölgesel ayak oyunları uzun süredir devrededir.
KIRDIĞINIZ CEVİZ KIRKI GEÇTİ! ASIL SİZ KİMSİNİZ?
Bitmiş tartışmaları yeniden konuşmak kimseye fayda sağlamayacaktır. Son günlerde televizyonlarda Türklük konuşuluyor. Türk Milleti masaya yatırılıyor. Sözde uzmanlar, yarım aydınlar cehaletlerine aldırmadan ağızlarına ne geliyorsa konuşuyorlar. Nerede kimliksizliğin tutsağı olan varsa, nerede soyu sopu karışık kişi varsa ekranlarda ahkam kesiyor, gazetelerde yazıyor. Her konuyu çözdünüz, her şeyi bitirdiniz de Türk Milleti'nin kim olduğu mu kaldı? Nereye varmak istemektesiniz? Kırdığınız ceviz kırkı geçti? Türk Milleti kimdir sorusuna cevap arayanlar asıl siz kimsiniz? Nereye hizmetle tembihlendiniz? Kıyısında, köşesinde yer almadığınız bir değerle ilgili konuşmak ne haddinize, ne hakkınızadır? Herkesin aidiyet ve meşrebine saygı duyuyoruz. Türk ve Türkçülük üzerinden tartışmak emperyalizme selam vermektir. Bu pespayeliğe hiçbir ülkücü onay vermez. Türkçülüğü, ırkçılık ile aynı gören kim varsa tarihi ve devasa bir hatanın tam ortasındadır.