Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve Mısır heyetlerinin Kahire'de yaptığı istikşafi nitelikli görüşmelerin olumlu havada geçtiğini ve kendisinin Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile daha önce de çeşitli vesilelerle temasta olduğunu vurgulayarak, "Önümüzdeki süreçte ilişkileri normalleştirmek için atılabilecek adımlar konusunda görüşmeler devam edecektir." dedi.
Çavuşoğlu, Almanya'daki temaslarının ardından ziyaretini ve gündeme ilişkin gelişmeleri TRT Haber canlı yayınında değerlendirdi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal ve Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Hamdi Sanad Loza başkanlıklarındaki heyetlerin Kahire'de iki gün süren temaslarına ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, Mısır'ın daveti üzerine Türk heyetinin Kahire'ye gideceğini daha önce duyurduğunu hatırlattı.
İki ülke arasında istikşafi nitelikteki görüşmelerin gerçekleştirildiğini belirten Çavuşoğlu, "Ortak açıklamada da vurgulandığı gibi pozitif bir atmosfer içinde görüşmeler yapıldı. İkili ilişkilerde neler yapılabilir bunu ele aldı arkadaşlarımız." dedi.
Çavuşoğlu, her iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel konuların da değerlendirildiğinin altını çizerek, "Libya, Suriye, Irak, Doğu Akdeniz konusu hepimiz için önemli. Mısır için de önemli. Her zaman söylüyoruz, Mısır'la burada yapabileceğimiz bir iş birliğinden Mısır da çok karlı çıkacaktır. İlişkiler o noktaya geldiği zaman bunları da elbette görüşürüz." değerlendirmesinde bulundu.
Her iki tarafın da bu iki günlük görüşmeyi değerlendireceğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Daha sonra hangi adımlar atılabilir, bu konularda da yine birlikte görüş alışverişinde bulunacağız. Neden olmasın, şimdi Kahire'de bir görüşme oldu, ilerde (Mısır) Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile... Biz zaten geçmiş dönemde de New York marjında olsun, Suriye Destek Grubu Toplantıları marjında, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantıları marjında (görüştük), Türkiye'de gerçekleştirdiğimiz bazı toplantılara da katılmıştı. Zaten her zaman bu anlamda da görüştüğümüz bir arkadaşımız. En son biliyorsunuz, ramazan tebriki için de beni aramıştı. Gemi kazasında ben kendisini aramıştım, yapabileceğimiz bir şey var mı, diye. Önümüzdeki süreçte ilişkileri normalleştirmek için atılabilecek adımlar konusunda görüşmeler devam edecektir."
"Türkiye-AB ilişkilerinde Almanya'nın önemli, kritik bir rolü var"
Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin geçen yıllara göre çok iyi noktalara geldiğini belirten Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki üst düzey temaslara dikkati çekerek, "Daha iyi noktada olduğumuzu söyleyebiliriz. Hatta Almanya'yla olan bu ilişkilerimizdeki gelişmenin Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine yansıdığını da görüyoruz. Gerek Doğu Akdeniz konusunda gerekse Türkiye-AB ilişkilerinde Almanya'nın önemli, kritik bir rolü var." dedi.
Çavuşoğlu, Almanya'nın Doğu Akdeniz ve diğer konularda dürüst bir arabulucu görevi üstlendiğini vurgulayarak, "Türkiye ile AB arasında daha pozitif bir atmosferin yaratılmasında da Almanya AB'nin en önemli üyelerinden bir tanesi. Çok önemli katkısı oldu." diye konuştu.
Türkiye- Almanya ilişkilerindeki pozitif atmosferin ekonomik ilişkilere de yansıdığını anlatan Çavuşoğlu, geçen yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen ikili ticaret hacminin artarak 37,7 milyar dolar olduğunu, bu yıl ilk 4 ayda 14 milyar dolara yaklaştığını ve böyle devam ederse yıl sonunda 40 milyar doları aşmasının öngörüldüğünü belirtti.
"Bu aşıyı yapmamız lazım"
Çavuşoğlu, iki ülke arasında geçen yıl geliştirilen sağlıklı turizm konsepti iş birliğinin bu yıl tüm Avrupa'da yankı yarattığını söyleyerek, bugünkü temaslarında bu iş birliğinin devam ettirilmesi konusunda da mutabakata vardıklarını vurguladı.
Bugün Türkiye'nin salgın döneminde turizm alanında aldığı tedbirlere ilişkin açıklamasının yanlış yorumlandığını söyleyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Kastımız gayet açık, net. Sektörel bazda aşılamalarımız var. Turizm sektöründe çalışan tüm vatandaşlarımızı da aşılıyoruz. Sadece turisti korumak için değil, kendi vatandaşımızı da aynı şekilde korumak için bu aşıyı yapmamız lazım. Diğer taraftan 'turistin gördüğü' derken, uzaktan gördüğü değil, turistin geldiği otellerde ve turistik tesislerde çalışan vatandaşlarımızı kastettiğimiz gayet açık ve net. Ayrıca, 'sadece turisti korumak için bu aşılama yapılıyor' demek yanlış. Bugün Türkiye'de (aşılamada) yüzde 26'ya ulaştık hem çift doz hem tek doz ikisi beraber. Vatandaşımızı korumak için yapıyoruz. Çalışanlarımızı da korumamız lazım. Bir de, yerli turist dediğimiz kendi vatandaşlarımız da havalar ısındıkça tatile çıkacak. Kendi vatandaşlarımızın da aynı şekilde güvenli, sağlıklı bir ortamda tatillerini geçirmek için bu tedbirleri alıyoruz. Bunu alıp da aşılamayı başka bir yere çekmenin hiç bir anlamı yok. Bunu yapanlar ancak kötü niyetli olanlardır. Bunu buradan açıkça söylemek isterim. Bizim söylediklerimiz, tüm cümle okunduğu zaman gayet sarih, net ve güvenli turizm için söylediklerimiz. Yoksa turist için vatandaşımızı heba etme veya feda etme gibi bir şey yok. Aşının da yanlış bir şeyi yok, aşı vatandaşlarımızı Kovid-19'dan korumak için yapılmaktadır."