Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) Başkanı Berkan Bayram, AA muhabirine, salgının temiz havaya olan özlemi daha da artırdığını, bu durumun çevreye duyarlı olarak tanımlanan elektrikli ve hibrit araç kullanımına geçiş sürecini çok daha hızlandırdığını söyledi.
Bayram, Türkiye'de otomobil markalarından 17 modelin elektrikli ve 33 modelin hibrit araç sınıfında yer aldığını belirterek, "Elektrikli araçların şarj süresi, şarj tipi ve hangi aralıklarda şarj edilmesi, batarya sağlığı için ömür uzatan yöntemlerdir. Aracın batarya seviyesini sürekli yüzde 100'de tutmak, günlük güzergah sonrası yüzde 80'in altına düşmeden yeniden şarja takıp, şarjda bırakmak sağlıklı bir uygulama değildir." ifadelerini kullandı.
Bu araçların uzun süreli kullanılmaması durumunda ise batarya seviyesini sürekli takip etmek gerektiğine işaret eden Bayram, şöyle konuştu:
"Batarya seviyesini mümkün olduğunca yüzde 50-60'larda tutmaya çalışmalıyız. Özellikle 17 günlük karantina sürecinde elektrikli ve hibrit dahil tüm otomobillerin kullanımı azalıyor. Bu sürede otomobil kullanılmıyor diye enerji harcaması olmadığı düşünülmesin. Hücre iç direnci yüzünden enerji dolaşımı devam edecektir. Aracın batarya sağlığının korunması için 10 günde bir aracı çalıştırıp, kısa mesafeli kullanım yapmalıyız. Şarj imkanı sağlamalıyız."
Araç ayda bir kere tam şarj ve deşarj edilmeli
Bayram, elektrikli araçların ayda 1 kez tam şarj ve deşarj edilmesinin bataryanın dengelenmesi açısından etkili bir yöntem olduğunu aktardı.
Yeni alınan elektrikli otomobilde ilk yapılacak uygulamanın tıpkı cep telefonlarında olduğu gibi tam şarjının yapılması olduğuna işaret eden Bayram, şunları kaydetti:
"İlk kullanım öncesi tam şarj yapmak ve ilk şarjlanmalarda Alternatif Akım (AC)-Doğru Akım (DC) ayrımı da önemlidir. Yani sıfır aldığımız elektrikli otomobilde ilk yapacağımız şarjlanma AC ve tam şarj olması daha sağlıklıdır. Mümkünse ilk ay içerisindeki tüm şarjlarımız AC ve tam şarj olmalıdır. Sonrasında her 15 günde 1 AC veya DC tam şarj yapmak, pilin dengelenmesi için idealdir. Batarya seviye aralıklarında ki kullanım şeklimiz de batarya sağlığı açısından önemlidir. Örneğin yüzde 20'nin altına inmiş seviyede aracımızı daha yavaş tempoda kullanmamız, ani hızlanma ve frenlemeden kaçınmamız gerekir."
Hibrit araçların bakımı
Berkan, içten yanmalı bir motora da sahip olan hibrit otomobillerde en büyük sorunun, yakıtın bitme olasılığının bulunması olduğunu aktardı.
Yakıtı bitmiş bir hibrit aracın bataryasında enerji olsa da aracın çalışmayacağını dile getiren Bayram, şunları kaydetti
"Hibrit sistemin devreye girebilmesi için yakıt göstergesindeki 'düşük yakıt' ışığı sönene kadar takviye yapılması gerekir. Hibrit aracın uzun süreli kullanılmaması durumunda da batarya seviyesinin düşmesi mümkündür. Bu durumda da araç çalışmayacaktır. Hibrit aracın bataryasını takviye kablo ile, iterek veya başka bir araç tarafından çekilerek rejeneratif yöntemle doldurulması doğru bir yöntem değildir. Ancak yetkili servis tarafından şarj edilebilir. Bu yüzden hibrit araç sahipleri de ayda 1 kez mutlaka araçlarını çalıştırıp, kısa mesafeli sürüşler yapmak zorundadırlar."