Tuğgeneral İhsan Başbozkurt, ''Zeytin Dalı Harekâtı özellikle ABD, İsrail ve yandaşlarına bir mesajdır. Yerinizi ve duruşunuzu, tarafınızı belirtin, masadaki haritaları yırtın atın. Büyük İsrail projesi artık masadan kalkmıştır'' dedi.
“Bu harekâtın en önemli özelliği, PYD'nin yürüttüğü asimilasyon sistemini ortadan kaldırmak suretiyle bölgeyi asıl sahiplerine teslim etmek” diyen Başbozkurt, Türkiye'nin operasyonu aynı zamanda kendi bekasını sağlamak için planladığını vurguladı. Operasyonun taktik ve stratejisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başbozkurt, şunları kaydetti:
MÜKEMMEL KOORDİNASYON
“Harekâtın planlama, hazırlık, yığınaklanma safhası, başlangıcı evreleri ve bugüne kadar kaydedilen ilerlemeye bakıldığında mükemmel bir taktik ve stratejik başarı olduğu görülüyor. Çok zor şartlarda, dağlık, kayalık, ormanlık bölgelerde bir harekât ancak böyle planlanır ve böyle uygulanır. Bu, sivil-asker işbirliği örneğinin en mükemmel şekilde uygulanması ile de dünyaya örnek bir harekâttır. Bakıldığında, yapılan planlamada birliklerin seçim şekli, harekâta başlama şekli, Özgür Suriye Ordusu ile koordinasyon takdire şayandır. Düzenli bir orduyla düzensiz bir halk gücünün çok iyi koordine edilerek ve eğitilerek tam ve mükemmel bir şekilde uygulanmıştır. Artık ÖSO'nun çok güvenilir, saygın bir halk ordusu olduğu dünya kamuoyunda kabul görmüştür.”
BİR GÜNDÜZ ANSIZIN...
“Afrin'e taarruz, ilerleme istikametleri mükemmel seçilmiş ve terör örgütünün kısa sürede çözülmesi sağlanmıştır. Diğer yandan, herkesin beklediği gibi ‘bir gece ansızın' değil ‘bir gündüz ansızın' şaşırtmacası harekâtın başarısını artırmış ve örgütün dağılmasını hızlandırmıştır. Bu harekât, TSK'nın kendi silah sistemiyle her türlü harekâtı yapacak güce sahip olduğunun psikolojik olarak gösterilmesi ve ispatıdır.”
REHAVETE KAPILMAYALIM
“İlk 3 günlük başarı bizi rehavete düşürmemeli. Çünkü bu harekât, düzenli bir harekât ile gayri nizami harbin birlikte uygulandığı bir özelliğe sahip. Küresel gerilla harbini yürüten cani bir örgütle karşı karşıyayız. Ve bu örgüt kalleşçe her türlü planı uygulayacak, fırsat kollayacaktır. Ama bu örgütün karşısında Fırat Kalkanı ile tecrübe kazanmış, PKK'yı yok etmek üzere gayrinizami harbi çok iyi uygulayan TSK mevcuttur. İki ayrı karakteristiğe sahip bu harekâtı aynı anda çok iyi uygulayan dünyadaki tek ordu TSK'dır.”
SEVR PLANI GÖMÜLÜYOR
“Harekâtın en kritik noktası, coğrafi olarak Tel Rıfat/Minnığ ve İdlib'deki gözetleme noktalarının bulunduğu hattın birleştirilmesidir. Askeri literatürde buna harbin ağırlık merkezi denir. Siyasi olarak bu harekâtın ağırlık merkezi ise Afrin merkezinin ele geçirilmesidir. Harekâtın en önemli sonucu, Fransa'nın çizdiği, baba Esed'den bu yana vaadedilen ve Hatay'ın topraklarımızdan koparıldığı Sevr Masası'ndaki haritayı tarihe gömmesi olacaktır. Türkiye'nin bekası ve gelecek nesillerin önüne bir kez daha bu haritaların çıkarılmaması için de Afrin harekâtı çok daha önemli.”
DALGA DALGA ÇÖKECEK
“Afrin'in şöyle bir özelliği var: Afrin, PKK için korsan devlet kurulmasında son zincir, son halka. Üç kanton vardı; Cezire, Kobani ve Afrin. PKK'nın Afrin'den çıkarılmasıyla kalenin biri yıkılacak. Terör koridorunun son zinciri kopacak. Bu, büyük baskı yaratacak. Terörist örgüt Münbiç'te, hatta Tel Abyad'da kalamayacak. Ve sıra doğu halkasına gelecek. Bu halka, Suriye halklarının ve aşiretlerinin de isyanıyla dalga dalga tersine dönecek ve Rakka'ya, Ayn İsa'ya ulaşacak.”
"HARİTALARI YIRTIP ATIN"
Emekli Tuğgeneral Başbozkurt, Zeytin Dalı Harekâtı ile dünyaya çok açık şekilde şu mesajların verildiğini kaydetti: “Terör örgütü ile iş tutanlara ve maşa olarak kullananlara verilmiş ‘Artık bu sevdadan vazgeçin' mesajıdır. Özellikle ABD, İsrail ve yandaşlarına bir mesajdır, ‘Yerinizi ve duruşunuzu, tarafınızı belirtin, masadaki haritaları yırtın atın. Büyük İsrail projesi artık masadan kalkmıştır' mesajıdır. Rusya'ya ve İran'a, ‘Tam olarak artık nerede duracağınıza karar verin' mesajıdır. Bu harekât yüzyıllardır bölgemizde sömürü ve bölgeyi kasıp kavuran Sevr planına ‘dur' mesajıdır.” Başbozkurt ayrıca Zeytin Dalı'nın, 1938'de Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden bu yana Türk-İslam alemi nezdinde ilk kez bu denli takdir toplayan bir operasyon olduğuna işaret etti.