MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP 13. Olağan Kurultayı’nda açıklamalarda bulunuyor.
Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şu şekilde:
Büyük Türk milleti, aziz vatandaşlarım, kurultay divanımızın değerli başkan ve üyeleri, kurultayımıza teşrif eden kıymetli misafirler, fedakar, vefakar ülküdaşlarım, sayın basın mensupları, Mart ayının 18'inde yani bugün Çanakkale ruhunun ilhamıyla şühedanın irtibarıyla, milletin iradesiyle 13. Olağan Büyük Kurultayımızı yapmanın emsalsiz kıvancını yaşıyoruz.
Edirne'den Kars'a Mersin'den Trabzon'a kadar ülkemin her yerini, bunun yanında Ortadoğu'dan Kafkaslara Afrika'dan Balkanlara milli varlığımızın asaletini vicdanını kalbinde yaşayan kardeşlerimi selamlıyorum.
Hesap yapmayız çıkar ile, çünkü biz Cumhur İttifakı'yız. Düşmeyiz durmak ile durmayız vurmak ile çünkü biz Türk milletimiz. Vazgeçmeyiz korku ile dönmeyin tehdit ile çünkü biz Türkiye'yiz. Kazananın Türkiye olacağına candan inanıyoruz.
Bastığımız yerleri toprak diyerek geçmiyoruz, hep düşünüyoruz altında nice kefensiz yatanı. Şehit oğluyuz incitmiyoruz atamızı. Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet, hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal.
1 yıldır dünyanın ve ülkemizin mücadele ettiği koronavirüs salgını nedeniyle kurultaya katılımı mecburen kısıtlı tuttuk. Her şeyin başı elbette sağlıktır, dikkatli olmalıyız. Kurallara mutlak suretle uymalıyız. 1 yıllık zamanda Covid-19 nedeniyle hayatlarını kaybeden kardeşlerime rahmet, tedavi olanlara şifalar diliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle 13. Büyük Olağan Kurultayımıza katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyor, hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.
Aziz dava arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler tam 52 yıldır siyaset sahnesindeyiz, milli gönüllerdeyiz. Hak namına haksızlığa ölsek tapmadık. Zaman oldu bir haysiyet ufkunda güneş gibi battık. Acılarımızdan ders aldık tutunduk gerçeklere. Yeri geldi ihanetlerle boğulmak istendik, vazgeçmedik sevdamızdan. Şikayet etmedik sırtımızdaki yüklerden. Ülkücü olmanın varsa bir bedeli seve seve ödemeyi diledik.
Yazın kuruyup kışın yatağında taşan nehirler misali engelleri aştık. Bin asra bedel imtihanlarla yoklandık. Biz damlanın içindeki okyanusu gördük. Milliyetçi hareket Türklüğün bekasını korumaya dava etmiştir. Ömrümüzde milliyetimizin, bu cennet toprağın bize vatanı yardır dedik. Yastığımız mezar taşı yorganımız kar olsun. Biz bu yoldan dönersek namus bize ar olsun. Bu yol ki hak yoludur dönme bilmeyiz, yürürüz.
Biz yürüdükçe hainler kaçacak delik arayacak. Biz yürüdükçe Türkiye düşmanları köstebekler gibi saklanacak. Biz yürüdükçe millet yürüyecek. Türkiye yükseldikçe yükselecek. Yürüyüşümüzden ürkenler var, hepsini biliyoruz. Bütün köhne emel sahiplerini iyi tanıyoruz. Karanlık oyunları görüyor, kara kampanyaları göğüslüyorsunuz. İbretle takip ediyorsunuz, geceleri hesap gündüzleri hüsran geçmişleri hezimet ne kadar münafık varsa alayı bir araya gelmiş Türkiye'nin ayağından çekiştiriyor. Sanıyorlar ki kumpaslarına hiç takat yetmeyecek. Türkiye'nin karşısında hizalanmak muhalefet değildir. Türkiye'yi uçuruma çekmenin adı demokrasi değildir.
İnsanlık değildir, insan hakları hiç değildir. Bölücü vekillerin TBMM'ye gelen fezlekelerinin önüne arkasına bakalım demek siyaset değildir, adamlık değildir. Neyine bakacaksınız?
Fakat gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor. HDP, Türk demokrasisinin çerçevesini sarmış mayın tarlasıdır. İYİ Parti, siparişle kurulan projedir. İP'in Başkanı Cumhur İttifakı'nı tanımlarken etle tırnak gibi demiş. Kendilerininse proje bazı bir ittifak olduğunu teyit etmiştir. Bu neyin projesidir? Hedefler manzumesi nerelerden ibarettir?
Cumhur İttifakı dürüst birlikteliktir. Terör örgütlerine karşı tek yürekle duruş gösteren cumhurun ruh kökü, duruş özüdür. Cumhur İttifakı'nı arayan Kandil'de değil, Pensilvanya'da değil, Ankara'da bulacaktır. Tarihimiz bellidir o da cumhur ittifakıdır. 2023 adayımız bellidir, o muhterem isim Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Kılıçdaroğlu bir tarafta Türkiye'de can güvenliği yok derken diğer tarafta 10 milyon işsizlik var derken yalan söylemiştir. CHP Genel Başkanı tarlayı bilmez, çiftçimizi konuşur bakkala girmez, marangozu tanımaz, gelin görün ki esnafımızı konuşur, memurlarımızdan bahseder. Sıra CHP'ye oy vermeyenlere gelince hakaretleri sıralamaktan kaçınmaz.
Tıpkı Covid-19 virüsü gibi zillet de bulaşıcıdır ve mutasyona uğramıştır. Zilletin aşısı da 2023 yılının haziran ayında demokratik vasıtalarla yapılacak ama bu aşı zillete zehir olarak yansıyacaktır. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Milletin üstünde bir güç yoktur. Erken seçim diye tutturanlar iyi bilsinler ki seçimler zamanında yapılacak, Türkiye rotasından çıkmayacaktır. Cumhur İttifakı'nın tavifsiz kararı budur. 2023'te yeni bir tarih yazılacak, istikbale Cumhur İttifakı ile ulaşılacaktır.
Bize hiç kimse hikaye anlatmasın, bahane ileri sürmesin. Türk milleti zilleti değil zaferi seçecektir. İstiklal için birlik, istikbal için birlik, kazanan Türkiye, kazançlı çıkan da Türk milleti çıkacaktır.
Değerli dava arkadaşlarım, Türkiye tarihinin en önemli reformunu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle yapmıştır. Bir yönetim sisteminin nasıl ve ne şekilde tarif edildiğinden ziyade beklentilerini karşılayıp karşılamadığına, millette karşılık bulup bulmadığına odaklanması en dengeli bakıştır. Türkiye'nin sistemsel aksaklıklarının milli irade ile çözülmesinden herkes memnun olmalıdır. 9 Temmuz 2018'den itibaren resmen uygulanmaya geçen Türk tipi Başkanlık Sistemi taban tutmuş, mazimizle örtüşmüştür. Yürürlükteki sistemin şifa olması, devlet ve millet hayatına nüfuz etmesi için zaman gerekir, özveri gerekir, destek gerekir. Yeni sistemin özünde Türk milletinin beka özlemleri ana esastır. Altını kalın bir şekilde çizmek isterim ki daha uyanık daha bilinçli hareket ediyoruz.
Ayrıntılar gelecek...