Ankara’nın Sincan ilçesinde İsmailağa cemaatine bağlı Suffe Derneği’ne ait bir yurtta, dini eğitim alan çocukların sistematik şiddete maruz kaldığı iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Sözcü gazetesinde yer alan Hazar Dost imzalı habere göre, bu yurtta çalışan eğitmenlerin, çocukları düzenli olarak darp ettiği ve bu görüntülerin kayıt altına alındığı ancak olayın yurt yönetimi tarafından örtbas edilmeye çalışıldığı öne sürüldü. Yurttan kaçan çocuklar, yaşadıkları travmatik deneyimleri anlatarak, şiddet olaylarının sürekli tekrar ettiğini belirtti.
"Bizi Döverek Uyandırıyorlardı"
Yurttaki çocuklardan biri, sabah namazına uyanmadıkları zaman eğitmenlerden dayak yediklerini belirtti. Bir çocuğun ifadesine göre, eğitmen M.A., çocukları odalarına gidip uyandırmak yerine onları döverek uyandırıyordu. Çocuk, şikayetlerini yurt yönetimine bildirdiklerinde ise "O sizin hocanız, olabilir böyle şeyler" yanıtını aldıklarını ifade etti.
"Din Üzerinden Para Kazanıyorlardı"
Şiddet olaylarının yanı sıra yurt yönetiminin, yurda yapılan bağışları da suiistimal ettiği iddialar arasında yer aldı. Yurtta bir yıl boyunca zor koşullarda kalan A.A., dini eğitim için verilen bağışların eğitmenler tarafından alıkonulduğunu ve amacının dışında kullanıldığını belirtti. Ailesinin de yurt yönetimini desteklemesi nedeniyle sesini çıkaramayan A.A., haftada üç-dört gün dayak yediğini, birçok çocuğun ise ailesine olanları anlatamadığını söyledi. Bu durum, çocuklar üzerindeki psikolojik baskının da boyutlarını gözler önüne serdi.
"Yemek Yerken Bile Şiddet Görüyorduk"
Yurtta iki yıl kalan 16 yaşındaki B.A., şiddetin sadece namaz vakitleriyle sınırlı olmadığını, en basit hareketlerinde bile fiziksel şiddete maruz kaldıklarını söyledi. Yemekhanede yemek yerken eğitmen M.A.’nın yanlarına gelip “Düzgün ye şerefsiz” diyerek kendisini dövdüğünü belirten B.A., sürekli olarak "it muamelesi" gördüklerini ifade etti. Ayrıca, yaşanan bu olayların kameralarca kaydedildiğini fakat sonrasında bu görüntülerin silindiğini söyledi.
Delillerin Örtbas Edildiği İddiaları
Olayların kamera kayıtlarına yansıdığı ancak yurt yönetimi tarafından bu kayıtların silindiği iddiası, yaşananların üzerinin örtülmeye çalışıldığını gösteriyor. Kayıtların silinmesi, mağdurların hukuki yollara başvurmasını zorlaştırarak adaletin yerini bulmasını engelleyecek bir hareket olarak görülüyor.
Yurt Yönetimi Hakkında Soruşturma Çağrısı
Bu tür şiddet olaylarının ortaya çıkması sonrası, kamuoyunda büyük tepki oluştu. Sivil toplum kuruluşları, bu tür olayların yaşanmaması için sıkı denetimler yapılması gerektiğini vurgularken, birçok sosyal medya kullanıcısı yetkilileri olaya el koymaya ve sorumluların hesap vermesini sağlamaya çağırdı. Çocuk hakları savunucuları, yurtlarda denetimlerin artırılması gerektiğini belirterek, mağdur çocukların psikolojik destek alması gerektiğini ifade etti.
Bu tür olayların tekrar etmemesi için yurtların daha sıkı bir şekilde denetlenmesi gerektiğini belirten uzmanlar, özellikle dini eğitim veren kurumlarda yaşanan suistimal ve şiddet olaylarının toplumun her kesimini derinden etkilediğini vurguluyor.