Yazılı açıklama ile gündemi değerlendiren MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, bir siyasi partinin millet nezdindeki karşılığının, parlamentoda sahip olduğu aritmetikle değil maşeri vicdandaki yeri ve savunduğu fikirlerin devlet hayatındaki karşılığı ile ölçüldüğünü ifade etti.
Bunun kısa tanımının siyaset tarihinde "özgül ağırlık" olduğunu belirten Yalçın, "Eğer gerçek bunun aksi olsaydı, TBMM'de 139 gibi önemli sayıda milletvekiline sahip 'sözde büyük' bir parti olan CHP'nin, Türk siyasetinde etkin olması icap ederdi." değerlendirmesinde bulundu.
Yalçın şöyle devam etti:
"CHP'nin başının sızlanmaları, yakınmaları göstermektedir ki partilerin siyasetteki konumunu kemiyet değil, keyfiyet tayin etmektedir. Keyfiyete göre asıl küçük parti CHP'dir. CHP öylesine küçük partidir ki iktidara ulaşabilmek uğruna HDP ve İP gibi huysuz ve çapsız yancılara tavizler vererek kendi safında tutmaya çabalamaktadır. 'Gelecek' vadetmekten fersah fersah uzak veya dertlere 'deva' olması mümkün görünmeyen mikroskobik partilere bile muhtaç düşen CHP, bunlara siyasi rüşvetler vererek safına çekmeye çalışmaktadır."
MHP'nin kuruluşundan itibaren millet tarafından benimsenip kucaklanan bir parti olduğunu belirten Yalçın, partisinin askeri darbelere, FETÖ operasyonlarına, fitne ve fesat çabalarına rağmen giderek itibar kazandığını kaydetti. Yalçın, "Türk demokrasisisin önündeki tıkanıklıkların ortadan kaldırılmasına hizmet etmiştir. MHP; sorun çıkarmamış, sorun çözmenin adresi olmuş, çözüm üretmiştir." ifadelerini kullandı.
MHP'nin "dostluğu aranan, ortaklığı umulan, sözüne ve politikalarına itimat edilen bir siyasi parti olduğunu" vurgulayan Yalçın, "Cumhur İttifakı, MHP'nin güvenilirliğinin sorumlu, ilkeli ve dürüst siyaset anlayışının bir ürünüdür. Sayın Kılıçdaroğlu 'küçük parti' yakıştırması ve 'davul–tokmak' iddiası üzerinden aklınca hem Cumhur İttifakı'na hem de partimizin imajına zarar vermeyi hedeflemektedir." değerlendirmesini yaptı.
"MHP koalisyon ortağı değil"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "MHP'nin özgül ağırlığını azaltamayacağına ve Cumhur İttifakı'na da fitne sokamayacağına" işaret eden Yalçın, şunları kaydetti:
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu değerlendirmelerinin arkasında, MHP'nin dominant ama çıkar gözetmeyen siyasetinin getirileri karşısında duyulan öfkenin ve aynı zamanda korkunun derin izi hissedilmektedir. Herkes çok iyi bilmektedir ki ne MHP koalisyon ortağıdır ne de Cumhur İttifakı koalisyon ortaklığıdır. İktidarda bulunan AK Parti ve hükümet, icraatlarında bağımsız karar vermektedir. MHP’nin bu konuda herhangi bir dayatması, zorlaması veya telkini olmamıştır, olmayacaktır."
MHP'nin politika anlayışında tehdit, şantaj ve dayatma ile etnik temelli siyasetin hiç olmadığını belirten Yalçın, "Sayın Cumhurbaşkanının Sayın Devlet Bahçeli'yle zaman zaman Türkiye'nin gündemine dair istişarelerde bulunması da hem olumlu hem de olağandır, siyasi gelenek ve teamüllere uygundur. Bundan davul ve tokmak ilişkisi çıkarmak, saygısızlık olduğu kadar, çaresizlik, panik ve telaşın da işaretidir. Zira Cumhur İttifakı'nın uyum içinde çalışması, CHP'nin gelecek hesaplarının tutmasının önündeki en büyük engeldir." değerlendirmesinde bulundu.
CHP'nin kendi önünü görmediğini ve Türkiye'nin geleceği hakkında vizyon sahibi bir parti olamayacağını ileri süren Yalçın, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "ne kadar çırpınsa, algı çalışması ve toplum mühendisliğine soyunsa da partisi ve ekleri için faydasız olduğunu" belirtti. Yalçın şunları kaydetti:
"Cumhur İttifakı'nın yola çıkardığı gemi, 2023 limanına varmak üzere salim bir rotada ilerlemektedir. Türkiye'yi bölgesel ve küresel hedeflerine ulaştırma yolundaki Cumhur İttifakı, bu limanda uzun süre demir atmayacak, 21. yüzyılı içine alan rotasında ilerleyerek milletimizin ebedi refah ve saadetine giden kutlu yolculuğunu sürdürecektir."