Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına saldırı düzenlemesine tepki gösteren MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı ve Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, ateşle oynayan Ermenistan'ın mutlaka cezasını çekeceğini belirterek, Türk Devlet Aklı'nın Türk Milletinin Karabağ'a Türk Bayrağı Dikme konusundaki taleplerini yerine getirmekten kaçınmayacağını söyledi.
ATEŞLE OYNAYAN ERMENİSTAN MUTLAKA CEZASINI ÇEKECEK
Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına saldırı düzenlemesiyle ilgili, ''İşgalci Ermenistan sivil yerleşim yerlerini hedef alarak uluslararası hukuku ve insani değerleri bir kere daha ihlal etmiştir. Bu tutumu lanetliyorum. Türkiye, Azerbaycan'ın yanındadır. Ateşle oynayan Ermenistan mutlaka cezasını çekecektir.'' açıklamasını yapan MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, Türk Milletinin Ermeniler ile tarihteki karşılaşmaları konusunda değerlendirmelerde bulundu.
TÜRKLERİN ERMENİLERLE KARŞILAŞMASI
Türkler ile Ermenilerin ilk karşılaşmaları Hazarların, Kafkaslardan inerek bölgede hakimiyet kurduğu 683-686 yılları arasında gerçekleşir. Akabindeki ilk ciddi temas Çağrı Bey'in Azerbaycan üzerinden bölgeye düzenlediği akınlarla, 1018 yılında kurulur. Devrin Ermeni tarihçisi Urfalı Mateos Türk akınlarıyla ilgili şunları yazar: "Hristiyanların başına korkunç bir ejderha musallat oldu. Tanrı’nın kutsal önerileri gerçekleşiyordu. Ejderhanın ateş püsküren nefesi yakıcı bir alevle geldi. Bu devirde Türk denilen millet toplandı."
ERMENİLER OSMANLI DÜŞMANLARINDAN DESTEK ALARAK HÜLYALARA KAPILDI
Bizans imparatoru Romen Diyojen; Ortodoks olan Bizans halkının aksine Gregoryen olan Ermenileri kendi mezhebine çekmeye çalışmış, bunu reddedenleri kılıçtan geçirmekten imtina etmemiştir. Bu durumda Ermeniler, Türklerin himayesine sığınmışlardır. Selçuklu'dan Osmanlı'ya kadar uzun bir süre Türk devletine ve milletine bağlılıkla hizmet eden Ermenilerin bir kısmı; Osmanlı Devleti'nin güçten düşmesiyle beraber, Osmanlı'nın düşmanlarından aldıkları destekle birtakım hülyalara kapılmışlardır.
ERMENİLER KÜRESEL DESTEKLE TÜRKLERİ KATLETTİ
Otorite boşluğunu ve devletin içinde bulunduğu kötü durumu fırsat bilerek isyan etmişler ve Müslüman Türk ahaliyi adeta soykırıma uğratmışlardır. Rusların sözleriyle ayakları yerden kesilen Ermeniler, Türkleri bulundukları yerlerden katliamlarla sürmeye çalışmışlardır. Balkanlar'da yaşadığı soykırımı unutmayan ve Türk yurtlarından sürülmenin Anadolu'da gerçekleşmesine mani olmak isteyen Osmanlı Devleti; Ermeni isyancılara karşı Talat ve Enver Paşalar nezaretinde Tehcir Kanunu icra etmişlerdir. Tehcir Kanunu; Türk milletinin ikinci bir Balkan faciası yaşamasını önlerken, Milli Mücadele'nin kazanılmasında önemli bir savunma hattı olmuştur. Tehcir ile Türk vatanı, istiklali ve istikbali kontrol altına alınmıştır.
ERMENİSTAN'IN FÜTURSUZ SALDIRILARINA BİR SON VERİLMELİDİR
Milli Mücadele esnasında da bozguna uğratılan Ermeniler, iradelerini ipotek ettirdikleri sahipleri vesilesiyle bir devlet kurma hayallerine kavuşmuşlardır. Sovyetlerin dağılması sonucunda kurdukları devletçiğin ilk işi Türk'e kin kusmak olmuş, Karabağ'ı işgal etmişlerdir. Rus destekli bir harekat ile Karabağ'ı istila eden bu terör devleti, bölgede defalarca kez katliamlar yapmış ve Hocalı'da soykırıma imza atmıştır. Bu terör devleti, fütursuz tavırlarına bugün de devam etmektedir. Artık buna bir son verilmelidir.
GÜÇLENEN TÜRKİYE ARTIK HERŞEYİN FARKINDADIR
Savunma sanayisi zamanı yakalayan, yerli ve milli bir hükümete sahip olan Türkiye ve kardeşi Azerbaycan, Ermenistan'ı piyon misali öne süren sahiplerine ve Ermeni devletine "Saldırgan tutumlara son verip işgal ettiğiniz yerleri terk edin." çağrısı yapmaktadır. 'İki devlet bir millet' şiarı ile hareket eden Türkiye ve Azerbaycan için artık bardak taşmış, sabır taşı çatlamıştır. Türkiye; Akdeniz'de zeytin dalı uzatıp Azerbaycan üzerinden parmak sallamaya kalkan gölgeleri de görmüştür ve her şeyin farkındadır.
TÜRK DEVLET AKLI TÜRK MİLLETİNİN İSTEĞİYLE GEREKİRSE KARABAĞ'A TÜRK BAYRAĞI DİKER
İtidal ve feraset ile hareket eden Türk devlet aklı; Türk milletinin isteği üzerine Azerbaycan'a her türlü desteği vermekte kararlıdır. İcap ederse Türk milleti, özvatanı Karabağ'a Türk bayrağı dikmek için ihanetin kalbine bir ok gibi saplanacaktır. Liderimizin sözü, son sözümüzdür: "Bütün müstevli odakları tekraren uyarıyorum: Türk milletinin sabrını test etme yanlışına hiç kimse tevessül etmemelidir. Nitekim sonuçları hem acıklı hem de ağır olacaktır."