Toplumun mimarları olan öğretmenlerin ekonomik ve refah seviyelerinin yüksek olmasını dile getiren Kalyoncu ''Toplumun mimarları olan öğretmenlerin ülkenin ve çağın ihtiyaçlarına cevap verecek seviyede yetişmiş olmaları gerekir. Çünkü bir ülkenin kalkınması ile toplumun refah seviyesi, öğretmenlerin iyi yetiştirilmesine ve görevlerini en iyi şekilde yerine getirebilecek meslekî ve kişisel niteliklere sahip olmasına bağlıdır. Yani, öğretmenlik mesleği toplumların geleceğini, bir başka deyişle kaderini belirleyen bir meslektir. Bu sebeple asıl olan şey eğitimcilerin eğitimidir.
Sayın Genel Başkanımız, üniversitelere sınavsız girişin sağlanması gerektiğini ifade etmiştir. Bu önemli konu eğitim sistemine uygun olarak planlanmalıdır. Çünkü öğrencileri yeteneklerine ve ilgi alanlarına göre yönlendirecek öğretmenlerdir. Meslek yüksekokullarında kendi alanlarına devam edecek meslek lisesi mezunları için sınavsız geçişler başarı puanlarına göre düzenlenebilir. Fakat burada da özellikle Meslek Yüksekokullarında programların ihtiyaca göre düzenlenmemiş olması sorunu çoğaltmaktadır. '' İfadelerini kullandı.
Üniversitelerde keyfi uygulamalarında kaldırılması gerektiğini belirten Kalyoncu ''Vatansever Akademisyenler FETÖ/PDY’lilerin İftirasından Korunmalı!
Üniversite yöneticilerin keyfi uygulamalarını kaldırmak ve öğretim üyelerinin ve görevlilerinin daha motive edecek şekilde üniversitede yapılan haksız soruşturmalar YÖK tarafından denetlenmeli, akademisyenlere yapılan haksız uygulamalar, iftiralar ortadan kaldırılmalı, haksız şikayetlerin failleri hakkında da kanun gereği suç duyurusunda bulunulmalıdır. Çünkü, FETÖ/PDY mensuplarının şikayetlerini altında isim ve imza olmadan bir grup öğretim üyesi ibaresi ile yaptığı ve vatansever akademisyenlere suçlamalarda bulunduğu bilinmektedir.
Ayrıca üniversiteler mali ve bilimsel çalışmalar açılardan da denetlenmelidir. Öğretim üyesi ve görevlilerinden her yıl faaliyet raporu istenmekte fakat bu raporlar raflarda kalmaktadır. Üniversitelerin bilimsel çalışmalar yapmak ve öğrenci yetiştirmeye odaklanması sağlanırken bilimsel özerklik meselesinin de kanun ve kuralların ihlaline bahane olarak kullanılmaması gerektiğini bir bilim insanı olarak hatırlatmak isterim. Ülkemizdeki tüm üniversitelerin görevi, bilim üretmek ve öğrencileri iyi yetiştirerek ülkeye hizmet etmektir.
Bu sebeple yurtdışı ortak projelerin dikkatli takip edilmeli ve yurt dışına bilgi ve materyal kaçırılmasının da önüne geçilmelidir. Bilimi ülkeler sadece bilim için yapmamakta aynı zamanda istihbari ve başka amaçlarla da kullanmaktadırlar. Özellikle Türkiye Florasını araştıran ve bunu kitaplaştıran Davis adındaki araştırıcının daha sonra Türkiye’ye girişi yasaklanmıştır. Unutulmamalıdır ki bilim gibi masum alanlar istismara daha açık durumdadır.'' Dedi.
HABER:MEHMET ARKAN