MHP Osmaniye milletvekili Doç.Dr.Ruhi Ersoy, Bilim Sanayi ve Teknoloji bakanı ve TÜBİTAK Başkanının da bulunduğu TBMM Genel Kurul salonunda parti gurubu adına yaptığı konuşmada, Türkiye’deki bilim politikalarını eleştirdi. Ersoy, “Türkiye’deki bilim politikası eşittir pozitif bilimler ve teknoloji” olarak algılandığını ve bu anlayıştan kurtulmak gerektiğini belirtti.
Ersoy konuşmasına, pozitif bilimlerin yanında sosyal bilimlere de gereken desteğin ve önemin verilmesi gerektiğini “İlim, hikmet olup raflarda sınırlı kalıyor, akademik çalışma ve bilimsel çalışma yapanlara unvan veriyor ama hizmet olup eyleme dönme noktasında büyük bir problem yaşanıyor” sözleriyle vurguladı.
Ersoy, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanına ve TÜBİTAK Başkanına dönerek; “Pozitif bilimlerle eş zamanlı olarak sosyal bilimlerin de bilim programı içerisinde toplumsal sorunlara ve taleplere çözüm üretebilir bir hale getirilmesini, bunu tartışmayı teklif ediyoruz” diyerek, gelişmiş ülkelerin bilim politikalarında sosyal bilimlerden, antropolojiden, folklordan, Türkoloji’den yararlandıklarına değindi.
MHP Osmaniye Milletvekili Ersoy, Cumhurbaşkanı’nın öğretmen atamalarında yaptığı konuşmasında bahsettiği, “adanmış insan hikâyeleri” konusuna da değindi. Ersoy, “Cumhurbaşkanı’nın “adanmış insan hikâyeleri” olması için çatışma bölgelerini terk eden öğretmenlerin bölgede kalmasını tavsiye ediyor ama uygulanan siyasi program ve hükümet politikası “köşe dönmece” ve müteahhitleşmeyi” teşvik ettiği ve akademik anlamda çalışma yapanların dahi çalışmasını bırakıp zengin olma mücadelesine girdikleri bir ortamı da beraberinde getiriyor” dedi.
Ersoy konuşmasının son bölümünde üniversitelerdeki 50/d’li araştırma görevlilerinin sorununa değindi. 50/d’li araştırma görevlilerinin sorunlarının çözümünü sadece üniversite yönetimlerine bırakmamak gerektiğini belirtti.
Akademik dünyada “bendensin”, “değilsin” ayrımı yapılmamasını, bilimsel birikimi olan, değer üreten insanların, siyasi görüşlerine bakılmaksızın bilgi ve birikimlerinden istifade edilmesi gerektiğini söyledi. “Başka Türkiye yok” diyen Ersoy, Türk Kültürünün ve Türk-İslâm Medeniyetinin estetik ve ince işçiliğini yapan çok değerli milliyetçi entelektüellerin var olduğunu hatırlatarak, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bilim konusunda her türlü desteğe hazır olduklarını, bu konunun siyasal alanda istismar malzemesi yapılamayacağını sözlerine ekledi.