Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından aktarılan bilgilere göre, Adana'nın Kozan ilçesinde bu sabah 05.32'de 4.6, 05.33'te 4.5 ve 05.34'te 4.0 büyüklüğünde peş peşe üç deprem meydana geldi. Bu depremler, 7.0 kilometre derinlikte gerçekleşti. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Adana'da 1'er dakika arayla meydana gelen bu depremlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Adana'nın Deprem Riski Yüksek
Prof. Dr. Sözbilir, Adana'nın her ne kadar il merkezinde doğrudan bir diri fay bulunmasa da il merkezinin yakın doğusunda Misis Fayı, Karataş Fayı, Yumurtalık Fayı, İskenderun-Düziçi Fayı, Toprakale Fayı, kuzeyinde Ecemiş Fayı, Saimbeyli Fayı ve Sayrun Fayı, güneyinde Kıbrıs Fayı'nın varlığı nedeniyle yüksek deprem riski taşıdığını vurguladı. Bu sabah meydana gelen depremlerin Saimbeyli Fayı'nın güney ucundaki fay parçalarının aktivitesini gösterdiğini belirten Sözbilir, ulusal ve uluslararası sismoloji merkezlerinin depremlerin sol yanal doğrultu atımlı faylanma mekanizmasına sahip olduğuna dair veriler sunduğunu belirtti.
Tetiklenen Faylar ve Stres Birikimi
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Adana'daki depremlerin tetiklenen fayların varlığını göstermesi açısından önemli olduğunu ifade etti. 6 Şubat 2023'te meydana gelen büyük depremlerden sonra fay parçalarının uçlarında biriken stres ve enerji transferinin Adana, Elazığ, Bingöl, Malatya, Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep, Kilis ve Hatay gibi bölgelere yöneldiğini söyledi. Bu durumun, depreme hazırlık çalışmalarının hızlandırılmasını gerektirdiğini belirten Sözbilir, kent düzeyinde deprem master planlarının yapılması, kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmesi ve İl Afet ve Risk Azaltma Planları'nda (İRAP) tanımlanan eylemlerin zamanında yerine getirilmesinin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Okan Tüysüz'ün Açıklamaları
Dünya Gazetesi'nde yer alan habere göre, Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz de Adana'daki depremlerle ilgili açıklamalarda bulundu. 6 Şubat 2023'te meydana gelen büyük depremlere atıfta bulunan Tüysüz, burada biriken stresin bir şekilde boşalması gerektiğini ve bu depremlerle birlikte boşaldığını belirtti. Depremleri 6 Şubat artçısı olarak değerlendiren Tüysüz, bölgede bu şiddetin üstünde bir deprem beklemediğini ancak bölgedeki hareketliliğin yaklaşık bir yıl boyunca devam edebileceğini ifade etti.