Eski milletvekili Hayri Doğan’ın mezarını ziyaret eden Peker’in “Eskiden iyi ve sıkı adamlar daha çoktu” sözleri dikkat çekti.
Sedat Peker bugün kişisel bloğundan ve sosyal medya hesaplarından birtakım açıklamalar yaptı. Peker eski arkadaşı ve aynı zamanda milletvekili olan Hayri Doğan’ın mezarını ziyarette bulunduğunu ifade etti.
FETÖ’cülerin kendisine yaptığı operasyonlar sonucunda, gözaltına alındığı zaman Hayri Doğan’ın dostluğunu unutmamış olduğunu belirten Peker açıklamasında “Eski günlerin güzelliğini şarkı sözlerinde, domates kokularında arayan dostlarım. Eskinin esas güzel yanı; iyi adamların, sıkı adamların sayısının çok olmasıydı…” ifadelerini kullandı.
İşte Sedat Peker’in O Açıklaması;
Kıymetli dostlarım,
Sağlığımıza dikkat etmeye çalışıp, dış görünüş olarak dinç görünsekte belli bir yaşa geldikten sonra geçmişimizdeki en güzel anıları hasretle anıyoruz.
ANTALYA ilimizin ALANYA ilçesinde eski milletvekillerimizden HAYRİ ABİNİN (DOĞAN) mezarını ziyaret ettim, dualar okudum. YÜCE ALLAH’ıma böyle şerefli insanlarla bu dünyada beni karşılaştırdığı için sonsuz kere şükrettim, teşekkür ettim.
‘Eskinin domatesi, portakalı, çileği daha güzeldi artık o tadı bulamıyoruz’ diyenlere gerçekten tebessümle bakıyorum… Evet, doğru söylüyorlar ancak esas önemli olanı ıskalıyorlar… Bence eskinin insanları ve dostlukları esasında çok daha iyiydi…
Fetöcü’lerin en güçlü olduğu dönemde şahsımı gözaltına aldıklarında gazeteciler HAYRİ ABİ’ye, ‘’SEDAT PEKER ile yakın olduğunuz polis kayıtlarında geçiyor?’’ diye soru sormuşlardı…
Hayri abide gazetecilere tebessüm edip ‘’Pkklılarla arkadaşlık yapacak halim yok tabiki SEDAT PEKER ile arkadaşlık yapacağım, bu benim için onurdur demişti.’’
Eski günlerin güzelliğini şarkı sözlerinde, domates kokularında arayan dostlarım… Eskinin esas güzel yanı; iyi adamların, sıkı adamların sayısının çok olmasıydı… Rahmetli ENES SÜLÜN, HAYRİ DOĞAN, İSMET SEZGİN, NAFİZ KURT, EVREN BULUT gibi sıkı adamlar artık bir daha gelirler mi inanın bilmiyorum..
Galiba şairin dediği gibi, ‘’O iyi adamlar o güzel atlara binip bir daha geri dönmemek üzere bilinmez bir yerlere gittiler.’’