Türk Hava Yolları (THY), engelli yolcuların rahat ve güvenli şekilde seyahat etmeleri için her türlü kolaylığı sağlamaya özen gösteriyor.
Engelli yolcularını gidecekleri yere güvenle taşımak isteyen THY, 48 saat önce talep edilmesi halinde misafirlerin tekerlekli sandalye ihtiyaçlarını karşılıyor. Engelli yolculara, istemeleri durumunda uçak ile havalimanı arasında Turkish Ground Services (TGS) yer hizmeti görevlileri de eşlik ediyor. Görevliler, pasaport işlemleri ve bagajların teslim alınması süreçlerinde yolculara yardımcı oluyor. Engelli yolcuları, terminal çıkışında bekleyen yakınları varsa onlara teslim eden görevliler, havalimanından tek başına ayrılacak yolculara da binecekleri vasıtalar konusunda yol gösteriyor.
Engelli yolculara "check-in" ve "pasaport işlemleri" sırasında öncelik sağlanmasının yanı sıra Atatürk Havalimanı'nda söz konusu misafirler için özel bir bölüm de bulunuyor. Üzerinde rezervasyon kodu, uçuş numarası, uçuş tarihi ve saati, kalkış ve varış noktaları, uçuş kapı numarası ile koltuk numarası bilgilerinin, Braille alfabesi ile kabartmalı olarak yer aldığı biniş kartları görme engelli yolculara sunuluyor. Böylece engelli yolcuların uçağa gecikmeleri veya seferlerinin kaçırmalarının önüne geçiliyor. Yolcuların keyifli seyahat etmesi için sesli betimlemeli film seçenekleri ve engelsiz emniyet bilgilendirmeler de uçak içi eğlence sistemlerinde yer alıyor.
THY'nin Frankfurt-İstanbul tarifeli seferiyle Atatürk Havalimanı'na gelen görme engelli Tarık Sarzep, AA muhabirine yaptığı açıklamada, seyahat etmeyi sevdiğini söyledi.
Sarzep, Almanya'ya giden gurbetçi bir ailenin en küçük çocuğu olduğunu, "retinoblastom" hastalığı nedeniyle küçük yaşlardan itibaren görme engelli olarak hayata devam ettiğini söyledi.
Almanya'da yeminli mütercim tercüman olduğunu, Türkçe, Almanca, İngilizce ve Fransızca'yı iyi bildiğini ifade eden Sarzep, profesyonel olarak müzisyenlik yaptığını da anlattı.
Mesleğini yaparken görme engelli olmanın zorluklarını teknolojiyi verimli kullanarak aşmaya çalıştığını belirten Sarzep, Braille alfabesiyle okuma ve yazmaya yarayan cihazını asla yanından ayırmadığını, özellikle havalimanlarında bu cihazın çok işine yaradığını kaydetti.
Sarzep, engellilerin genelde hayata küsmüş, sosyal aktivitelerden yoksun ve içine kapanık olarak bilindiğini, sonradan görme engelli olanların bir kısmında bu tür etkilerin daha sık görüldüğünü dile getirerek, "Çok küçük yaşlarda görme yetimi kaybettim. Ailem bana inanılmaz destek oldu. Her zaman fikirlerime saygı duydular. Her zaman söylediğim ciddiye alınmıştır. Ben kendimi diğer insanlardan daha az değerli biri olarak hiçbir zaman hissetmedim. Bu da öz güven konusunda beni iyi yerlere götürdü." diye konuştu.
"Almanya ve Türkiye arasında mekik dokuyorum"
Sarzep, gözünün her zaman uzaklarda olduğunu, hayal gücünün sınırını sürekli yüksek tuttuğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Her zaman farklı kültürlerin ve ülkelerin insanlarını merak etmişimdir. Olanakları elimden geldiği kadar zorlamaya çalıştım. Şu dönemde Almanya ve Türkiye arasında mekik dokuyorum. İki ülkede de yaşıyorum diyebilirim. Şu ana kadar 27 ülke gezdim. Çoğu Avrupa ülkesi olmakla beraber Kuzey Amerika ve Kanada, Uzak Doğu'da Tayland ve Vietnam'ı dolaştım. Seneye de kısmetse Avustralya hedefim var. Yeni Zelanda ve hatta dört ülkeyi kapsayacak. Yol üzerinde Singapur ve Hong Kong da olacak. Mayıs ile haziran arası kısmetse uzun ve uzak bir seyahat yapacağız. Seyahatlerim benim için zorlu olmuyor. Çünkü çekingen ve utangaç biri değilim. Bir şeye ihtiyacım olduğunda seyahat sırasında bunu söyleyebiliyorum. Türk Hava Yolları ve diğer hava yolu şirketlerinin uçaklarında da durum böyledir. Şu ana kadar hiçbir ülkede ciddi anlamda bir sıkıntı çekmedim. Çünkü özgür bir şekilde gezdiğim son 15 yılda gerçekten de havayolu ve havalimanı organizasyonları konusunda çok ilerleme kaydedildi."
Sarzep, uçuş öncesi ve sonrasında kendisine sunulan hizmetlerden sıklıkla yararlandığı için bu konuda tecrübe sahibi olduğunu belirtti. Hizmetlerden yararlanmak için görevlilere haber vermenin yeterli olduğunu anlatan Sarzep, şöyle devam etti:
"Atatürk Havalimanı'nda biletimi aldığımda görevlilere 'Şu günlerde, bu sefer sayılı uçağa bineceğim. Görme engelliyim. Bana uçağa kadar eşlik edip, varış noktasında beni alıp bagajımı aldıktan sonra taksiye ya da gideceğim yere kadar bırakacak bir görevliye ihtiyacım var' diyorum. Onlar da bana yardımcı oluyorlar. THY ile şu ana kadarki seyahatlerimde hiç sıkıntı yaşamadım. TGS yer hizmetleri çalışanları da işini çok güzel yapıyor. Yılda 3-4 defa İstanbul'a geliyorum. Hiçbir sıkıntı çekmedim. Bana refakat eden çalışanlarla hem güzel sohbet ediyoruz hem de bana yardımcı oluyorlar. Bu hizmetlerle aslında kendimi çok özel hissediyorum. Uçakta genelde bana ismimle hitap ediyorlar. Bunu business sınıfında uçanlar bilirler. Ben de birkaç defa burada uçma şerefine nail olmuş biriyim ama ekonomi uçtuğumda da uçuş ekibini tanımam için ismimle hitap ediyorlar. 'Tarık bey bir isteğiniz var mı, her şey yolunda mı?' diye soruyorlar. Çağırma butonlarını, can yeleğini ve güvenlik ekipmanlarını birebir gösteriyorlar. O nedenle çok memnunum. Şu ana kadar kendimi hiç güvensiz ortamda hissetmedim. Yani uçağa binmek için havalimanına gelişimden karşı varış yerime ulaşana kadar hizmet alıyorum."
İmkanı olan engellilere uçakla seyahat etme tavsiyesinde bulunan Sarzep, engellilerin hayatın güzelliklerinden ve imkanlarından geri kalmaması gerektiğini söyledi.
Tarık Sarzep, hobi olarak müziği ve seyahat etmeyi seçtiğini, kendisi gibi olanların da bu tür aktiviteler yapmasının iyi olacağını sözlerine ekledi.