Akar “Kuzey Irak’takilere benzer olabilir. Yeri ve sayısı görüşmeler ilerledikçe netleşecek” dedi. Güvenli bölge konusunda ABD’yi eleştiren Akar “Gönülsüz yapıyorlar, süreç yavaş gidiyor. Kara devriyeleri safha safha ilerleyecek. 440 kilometrelik alanın tamamını kapsayacak” bilgisini verdi.
Türkiye Gazetesi yazarı Batuhan Yaşar, bugünkü köşesinde Savunma Bakanı Hulusi Akar ile yaptığı röportajı yayımladı.
Bugünkü yazımızı önemli bir röportaja ayırdık..
Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar’a çok kritik sorular sorduk ve gündem oluşturacak cevaplar aldık..
Ana konumuz doğal olarak Fırat’ın doğusu ve Suriye oldu..
FIRAT’IN DOĞUSUNDA SON DURUM:
-“Herkes çok iyi bilir ki hiçbir hazırlık yapmadan, arazi bilgisi olmadan girerseniz çok büyük sıkıntı yaşarsınız. Biliyorsunuz bir süredir ABD ile bölgede çalışıyoruz. ABD bizim stratejik ortağımız, müttefikimiz. Sayın Cumhurbaşkanı’mız, ABD Başkanı Trump ile konuştuğunda 20 mil konusu görüşüldü. Yani 30 kilometrelik bir barış koridorundan, güvenli bölgeden bahsedildi. Bunun ötesinde ABD unsurlarının tamamının çekilmesinden bahsedildi.”
SADECE MENBİÇ DEĞİL RAKKA’YI DA UNUTMADIK
-“ABD ile bütün bunları müzakere etmeye başladık. Ama sadece Menbiç değil Rakka’yı da unutmadık. Üç dört yerde ABD ile bu tecrübeyi yaşadık. DEAŞ, PKK/YPG ve her türlü terör unsuruna karşı beraber mücadele edebileceğimizi söyledik. Onlar verdikleri sözleri tutmadılar. Obama’nın Sayın Cumhurbaşkanı’mıza çok net Menbiç’le ilgili taahhütleri var. Hiçbirini tutmadılar.
TAKVİM İŞLİYOR, HER ŞEY MÜKEMMEL DEĞİL
-“Burada her şey mükemmel mi? Değil. Ama belirlenen takvime göre ilerliyoruz. Zaman zaman yavaşlamalar oluyor, görüşmeler tekrarlanıyor. Ama bir ilerleme var.”
“FIRAT’IN DOĞUSUNA BİR TÜRK ASKERİ BİLE GİREMEZ” DİYORLARDI
-“Uzun bir müzakere süreci yaşadık. Senatörler, askerler temsilciler geldi gitti. Nisan ayında ‘Fırat’ın doğusuna hiçbir şekilde bir Türk askeri bile giremez’ diyorlardı. İşte bu toplantılarda, müzakerelerde belli bir noktaya gelindi. Sözler verildi, bazı noktalarda mutabakata varıldı, bazılarında varılamadı… Şimdilerde kara devriyesi, harekât merkezi, İHA, helikopter hepsini kabul ettiler.”
“BİZİM İÇİN EN UYGUN YERİ SEÇTİK”
-“Neden bu ortak harekât merkezi Akçakale’de kuruldu? Hadi gidin Tel Abyad’a kurun. Nasıl kuracaksınız? O kadar terörist etrafta iken onları oraya nasıl sokacaksınız? Nasıl gideceksiniz? Başlangıçta onlar (ABD) başka yerler de teklif ettiler. Bizim için en uygununu yaptık. Çok başarılı bir hazırlık safhasından sonra Akçakale’de ortak harekât merkezi çalışır hâle getirildi. Şimdi beraber çalışıyoruz.”
“GÖZÜMÜZLE GÖRMEMİZ LAZIM” DEDİK
-“Bize haberler getirmeye başladılar. ‘Teröristleri çekiyoruz, tahkimatları tahrip ediyoruz’ dediler. Biz ne dedik? ‘Bunları görmeden kabul etmeyiz.’ İHA ve arkasından da helikopter uçurduk. Uçurmaya da devam ediyoruz. Müşterek uçuşlar da başladı. Bize, tahrip edildiği söylenen bazı yerlerin tahrip edilmediğini gördük. ‘Teröristler orada duruyor’ dedik. ‘Hemen çekeceğiz’ dediler. Sözler tutulursa konu hallolacak, tutulmazsa kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Her seferinde muhataplarımıza (ABD) stratejik ortaklığa ve NATO müttefiklik ruhuna uygun hareket etmeleri gerektiğini hatırlatıyoruz. Bazıları bunu çok iyi anladı ama bazıları maalesef anlamadı. İHA, helikopter uçuşları devam edecek. Kara devriyeleri aynı şekilde.
OYALAMAYA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK
-“Cumhurbaşkanı’mız sürekli söylüyor, oyalama ve geciktirilmeye artık tahammülümüz yok. ‘Mutabık kaldığımız konuları hemen gerçekleştirelim ve sahaya yansıtalım’ diyoruz. Bu yapılsın ki güvenlik endişelerimiz giderilsin ve sınırlarımızın güvenliği sağlansın.”
FIRAT’IN DOĞUSUNA ÜS BÖLGELERİ GELİYOR
-“Fırat’ın doğusuna devriye üsleri kuracağız. Bu üsleri kurarsak, teröristler de oradan çekilirse bu büyük bir kazanım olacak. Bir rahatlama sağlanacak. Sonra duracak mıyız? Hayır durmayacağız, Bizim amacımız sınır hattı boyunca 30-40 kilometrelik güvenli bir bölge oluşturmak. Hudutlarımızın ve ülkemizin güvenliğini sağlamak. Ardından da, şu anda ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyelilerin hiçbir ayrım yapmaksızın topraklarına dönmelerini temin etmek. Orada uygun evler yapmak suretiyle iskânlarını temin etmek ve sınır hattı boyunca istikrarlı bölge oluşturmak.”
ÜSLER DAİMÎ OLACAK, SAYISI İHTİYACA GÖRE BELİRLENECEK
-“Bunlar Türkiye ile ABD’nin ortak üsleri olacak. Daimî olmasını istiyoruz. İhtiyaca göre sayıları belirlenecek. Devriye yaparken, arazi şartlarına göre sayı tespit edilecek. İdlib’dekiler gözlem noktası. Fırat’ın doğusundakiler üs bölgesi olacak. Kuzey Irak’takilere benzer olabilir. Yeri ve sayısı, görüşmeler ilerledikçe belli olacak.”
ÇEKİÇ GÜÇ YENİDEN GELDİ İDDİALARI:
“Orada sadece bir avuç asker var. Bir generalin komutasında karargâh faaliyetleri yürütülüyor. ABD’liler ve Türkler var.
HAVA, KARA, GECE GÜNDÜZ HAZIRIZ!
-“Bu işi çözme noktasında sıkıntı olursa, diğer tecrübelerimizde olduğu gibi ABD geçiştirmeye, oyalamaya çalışırsa Cumhurbaşkanı’mızın dediği gibi hazırlıklarımız tamam. B, C planlarımız hazır. Harekâtı yazın da kışın da yaparız. Gece de gündüz de yaparız. Bu bir tehdit değil. Bu bir ihtiyaç. ‘ABD ile yapalım’ derken bu bir zafiyet değil. Madem biz stratejik müttefikiz beraber yapalım. Orta ve uzun vadede yapacağımız çok şey var. Bunları heba etmeyelim.”
“HAVA SAHASINI KONTROL EDİYORUZ”
-“Hava sahasının koordinasyonu ve kontrolünde ciddi ilerlemeler kaydettik. Üs bölgelerini kabul ettiler. Tahkimatların kaldırılmasını, ağır silahların çekilmesini kabul ettiler. Bir kısmında mutabık kaldık, diğerlerinde görüşmeyi sürdürüyoruz. Yaptıklarımız ortada. Gönülsüz yapıyorlar, yavaş gidiyor ama sonuçta ilerliyoruz. Kara devriyeleri safha safha ilerleyecek. 440 kilometrelik sınır boyunca , alanın tamamını kapsayacak şekilde.”
SÖZDE GÜVENLİK TEŞKİLATI KURMUŞLAR
-“Buralarda sözde güvenlik teşkilatları kurmuşlar. Biz bunları kabul etmiyoruz. Türkiye ve ABD bir araya gelelim ve bir güvenlik teşkilatı kuralım. ‘YPG’nin PKK’dan zerre farkı yok’ diyoruz. PKK/YPG hiçbir şekilde hiçbir zaman Kürt halkını temsil edemez. Eziyet, cefa, zulüm.. Terörle o insanları evlerinden ettiler. Zoraki oluşumlara sebebiyet verdiler.
SURİYE BATAKLIK MI?
-“Bunları müteaddit defalar ifade ettik. ‘Fırat’ın doğusunda, batısında fark etmez, terör koridoruna izin vermeyeceğiz’ dedik. Bu Türkiye’nin beka ve güvenlik meselesidir. Terör ve terörist unsurlarını ABD’li müttefiklerimizle beraber çözmek istiyoruz, gayret ediyoruz. DEAŞ’a karşı şu bu deniliyor. DEAŞ’a karşı ne yapmışlar? 3 bine yakın DEAŞ’lıyı göğüs göğüse çatışarak etkisiz hâle getiren ordu bizim ordumuz. ”
TERÖRLE MÜTHİŞ MÜCADELE
-“Sınırlarımızın içinde ve ötesinde, Irak’ın kuzeyinde, Pençe harekâtlarında (1-2-3) Kandil, Asos, Mahmur, Sincar dâhil terörle mücadeleye yoğun bir şekilde devam ediyoruz. İnşallah asil milletimizi bu terör belasından kurtaracağız.”
FETÖ, YENİ DELİLLER ÇIKTIKÇA..
-“FETÖ ile mücadele yeni bilgi, belge, veriler ortaya çıktıkça kararlılıkla devam ediyor. Adli ve istihbarat kurumları ile temas sürüyor. 17 bin 400 kişi ihraç edildi. 6 bin 355 kişi için adli ve idare işlem devam ediyor. Toplamda 23 bin 848 kişi.
ŞEHİTLERİMİZ, GAZİLERİMİZ BAŞ TACI
-Çok şükür şehitlerimizin, gazilerimizin kanı yerde kalmadı. Hesabı sormaya devam ediyoruz. Onları rahmetle ve şükranla yâd ediyoruz. Aşkla, şevkle, millî, manevi ve mesleki değerleri uğruna kahramanlık yaptılar. Aileleri de çok önemli. Yaptıkları fedakârlık hiçbir şeyle ölçülmez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiçbir ülkenin yapmadığı kadar şehitlerine ve ailelerine sahip çıktı, çıkmaya da devam ediyor.”
ANNELERİN FERYADI BÜYÜK ETKİ OLUŞTURDU
-“Diyarbakır’daki annelerin çığlığı, feryadı çok önemli. Teröristlerin sözde başındakiler, elebaşları da bu gerçeği gördü. Bir yere varamayacaklarını fark ettiler. Alttakilerin de bunu bir an önce anlayıp Türk adaletine sığınmalarını bekliyoruz. Annelere desteğimiz tam.
İDLİB’DE SON DURUM
-“Faaliyetlerimiz devam ediyor. Sıkıntılar var. Sözlerimizin arkasındayız ve uyuyoruz. Rejimin de uymasını Rusya Federasyonu’na söyledik. Rejimin saldırıları yavaşladı ama tamamen durduğu söylenemez. İki tehlike ortaya çıkıyor:
1-İnsanlar evlerini terk ediyorlar, göç başlıyor.
2-Evlerini ve topraklarını terk edenler radikallerden medet ummaya başlıyor. Bu da radikalleşmeyi körüklüyor. Rusya ile konuşarak bölgede istikrarı yeniden sağlamaya çalışıyoruz. Gözlem noktaları görevlerine devam ediyor. Personel, araç, gereç takviyeleri planlandığı şekilde devam ediyor. Eylül 2018’den beri bin 100 kişi hayatını kaybetti. 600 bine yakın insan yerinden oldu. Bu insanların ihtiyaçlarını AFAD, Kızılay ve sivil toplum kuruluşlarımız orada sağlıyor. Bir an evvel anayasanın hazırlanması, seçimlerin yapılması ve Suriyelilerin kendi ülkeleri yönetmeleri. Asıl amaç bu.”