Temcit pilavı gibi zaman zaman hortlayan ve öne sürülen “Ülkücülük kimsenin tekelinde değildir”, “Ülkücülük her yerde yapılır” gibi mesnetsiz ve gayri ciddi cümleler yeni bir parti kurulmadan önce özellikle ifade edilmeye başlanır.
Diğer taraftan MHP’de kendine yer bulamayan veya arzu ettiği makam ve mevkilere gelemeyenlerin yani ülkücülüğü kendisine amaç değil de araç yapanların uydurduğu bir husustur.
Milliyetçi Hareket Partisi’ni bölmek ve parçalamak yönünde özellikle kullanılan bu cümleler artık sloganlaşarak kendi menfaatleri doğrultusunda hareket edenlerin dillerine pelesenk olmuştur.
Ülkücünün Lideri ve Ülkücülüğün Mucidi Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş ne diyor onun sözlerine kulak verelim. "Efendim, ben de ülkücüyüm...
Ülkücülük kimsenin tekelinde değil, ama ben anavatandayım(anap)" "efendim, ben de ülkücüyüm...
Ülkücülük kimsenin tekelinde değil, doğru yolcuyum, doğru yoldayım(dyp)" "efendim, ben de ülkücüyüm...
Ülkücülük kimsenin tekelinde değil, büyük birlik partisiyim ben(bbp) "ben de ülkücüyüm efendim... Refah partiliyim(rp)" halt etmişiniz hepiniz!
Ülkücü milliyetçi hareket partisi'nde olur! Milliyetçi hareket partisinde bulunmayan, ülkücü değildir! Gittiği yerin damgasını yer o! Ordaki genel başkanın görüşüne göre yaşar, oradaki genel başkanın görüşüne göre hareket eder. Onun ülkücülüğü kalmamıştır, bunu böyle bilmeliyiz!
Bunun dışında hala neden ısrar ediyoruz ki? Neyin tartışmasını yapıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi dışında ÜLKÜCÜLÜK olmaz vesselam.
Murat Aydın