Ortadoğu Gazetesi Yazarı Orhan Karataş bugün köşesinde son zamanlarda provokasyon amacı taşıyan, ülkücüleri sokağa çekmeye yönelik bir takım girişimleri değerlendirerek; 'Ülkücüleri, vandallıkla, saldırılarla, yakıp yıkmakla yanyana göstermeye çalışmak, kelimenin tam anlamıyla şerefsizlik.' olduğunu belirtti.
'Bütün tezhaglara, kalleş planlara, kışkırtma ve iftiralara rağmen, hiçbir oyuna gelmemiş, hiçbir provokasyona kapılmamış, hiçbir yanlışın içinde olmamışlardır ve olmayacaklardır. Ülkücüler üzerinden bir kardeş kavgası çıkarma planları ne ilktir, ne de son olacaktır.'
Ortadoğu Gazetesi Yazarı Orhan Karataş'ın yazısı şöyle devam ediyor:
Türk milletinin AKP-PKK ortaklığı ile ülkenin felaketin tam ortasına getirilmesi karşısındaki hassasiyeti ve bu ihaneti kabul etmediğini göstermesi, yanaşma ve beslemelerle birlikte, PKK'nın siyasi uzantılarını çok rahatsız etti. Şehitlere sahip çıkılmasını, şanlı Türk bayraklarının evlere, işyerlerine, sokaklara, araçlara asılmasını, ülkenin bölünmez bütünlüğünün haykırılmasını sulandırmak, başka yerlere çekmek ve daha da vahim olanı buradan yeni bir çatışma ortamı çıkarabilmek için, alçakça değerlendirmeler yapıyor ve iftiralar atıyorlar.
KARARLI VE SAĞLAM DURUŞ
Sözü hiç dolandırmadan söyleyelim: Ülkücüleri, vandallıkla, saldırılarla, yakıp yıkmakla yanyana göstermeye çalışmak, kelimenin tam anlamıyla şerefsizliktir. Akıl ve vicdan sahibi herkes çok iyi bilir ve kabul eder ki, bugün ülkede hala bir ümit varsa, hala bölünme kalleşliği hayata geçirilememişse, hala bayrak dalgalanabiliyorsa, bu milliyetçi ve ülkücülerin sağlam, sağlıklı ve kararlı duruşu sayesindedir.
Bütün tezhaglara, kalleş planlara, kışkırtma ve iftiralara rağmen, hiçbir oyuna gelmemiş, hiçbir provokasyona kapılmamış, hiçbir yanlışın içinde olmamışlardır ve olmayacaklardır. Ülkücüler üzerinden bir kardeş kavgası çıkarma planları ne ilktir, ne de son olacaktır. Ancak, bunlar beyhude çabalardır.Ülkücüler, ne yaptıklarını, ne yapacaklarını, nerede duracaklarını, nerede konuşacaklarını ve nerede harekete geçeceklerini, emin olun bu ülkeyi yönettiğini zannedenlerden çok daha iyi bilir.
DEMOKRATİK HAKLARINI KULLANIRLAR
Bunları söylerken, kimse ülkücülerin demokratik haklarını kullanmayacaklarını, şehitlerine sahip çıkmayacaklarını, bayrak ve vatan aşklarını haykırmayacaklarını da zannetmesin. Bu ülke sahipsiz değil. Ülkücüler bu milletin çelik çekirdekleridir. Ve dost-düşman herkes çok iyi biliyor ki, her ülkücü için ülkenin bölünmez bütünlüğü her şeyin üzerindedir.
Bu uğurda ağır bedeller ödemişlerdir ve gerekirse yine ödemekte zerre kadar tereddüt göstermeyeceklerdir. Ülke kan gölüne dönmüşken, 2 günde 30 şehit gelirken, anaların gözyaşı yürekleri dağlarken, elbette bunu görmezden gelip, sessiz kalamazlardı. Demokratik tepkilerini göstermiş ve meydanın boş olmadığını ihanet güruhuna hissettirmişlerdir. Türk milletini gururlandırmış, yanan yüreklere su serpmişlerdir. Zaten rahatsızlık da buradan başlıyor. Onun için bu kadar kızgın, bu kadar saldırgan, bu kadar müfteridirler. Ülkücüler var oldukça, bu ihanetin sonuç alamayacağını biliyorlar, görüyorlar ve kuduruyorlar.
BAHÇELİ'NİN HASSASİYETİ
Hiç kimse merak etmesin, bu kirli oyun bozulacak, bu ihanet durdurulacaktır. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin hassasiyeti herkesin malumudur. Bir kardeş kavgası çıkarmak isteyenlere karşı yaptığı uyarılar bütün basında yer almış, dün bu köşede tekrarlanmıştır. Nitekim, ülkücüler liderlerinden gelen, "Türk-Kürt düşmanlığı için provokasyon yapan, fırsat kollayan, ortam yoklayan mihrakların kurguladıkları oyunlara düşmemek, yazdıkları senaryolara alet olmamak asıldır.
Bu hususta Milliyetçi-Ülkücü Hareket titizlikle davranacak, karanlık mahfiller tarafından organize edilen anonim kalabalıkların dümen suyuna girmeyecektir. İçimiz alev alsa da, parti binalarının taşlanmasından boyut ve yönü karmakarışık eylemlere kadar Türkiye'nin aleyhine olan gelişmeler hızla tırmanabilecektir. Masum ve son derece makul şekilde gerçekleşen teröre lanet yürüyüşlerinin demokratik sınırlarda kalması da elzemdir." Şeklindeki uyarıya titizlikle uymuşlardır.
KILAVUZ'UN AÇIKLAMASI
İhanet güruhu ve beslemelerin ülkücüleri kışkırtma, provoke etme ve haklı ve doğru protestolarını sulandırıp, başka yerlere çekme gayretleri karşısında, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz'dan da çok önemli bir açıklama gelmiştir. Yanaşma ve beslemelerle, ülkücüler üzerinden kirli hesaplar yapanların akıllarını başlarına almaları açısından, bu açıklamanın bazı bölümlerini tekrar hatırlatıyorum:
MİLLETİN BEKASI
Ülkü Ocakları, ülkemizin tecrübe ettiği en sıkıntılı yıllarda dahi elini her zaman taşın altına koymasını bilmiş, bunu yaparken de en başta milletimizin bekasını ve gençlerimizin geleceğini göz önüne alarak büyük bir sorumluluk içerisinde hareket etmiştir.
Yine böylesine zor bir dönemdeyken, terör faaliyetleri tüm ülkeyi tehdit edecek boyutlara ulaşmışken, bin yıllık kardeşliğe iman etmiş olan bizlerin, yani Ülkü Ocaklıların, milletimizi çeşitli çatışmalara götürebilecek herhangi bir tutum içine girmesi kesinlikle mümkün değildir. Bu nedenle bu tür uydurma haberlerin ve çeşitli senaryoların devreye sokulacağını da göz önüne alarak yine elimizi taşın altına koyduk ve bu zor dönemde yaşlısıyla genciyle, işçisiyle memuruyla milletimizin teröre karşı tek yürek olduğunu ve güvenlik güçlerimizin yanında bulunduğumuzu tüm dünyaya haykırdık ve büyük bir sorumluluk anlayışı içerisinde yürüyüşlerimizi gerçekleştirerek teşkilatlarımızı evlerine uğurladık.
Birtakım besleme medya kuruluşları, gazete binalarının basılmasını görmezden gelip, ülkücülerin yapmış olduğu meşru ve demokratik yürüyüşleri provokatif eylemler olarak lanse etmiştir. Kimlere hizmet ettiği belli olan, ayakkabı kutularıyla dizayn edilen havuz medyası bir kez daha algı operasyonu yapma gayreti içerisine girmiştir. Belirtmek isteriz ki Ülkü Ocakları, yapılan bu ve bunun gibi alçaklıklar karşısında dimdik duracaktır.