ANKARA (AA) - Çiftçileri tarımsal üretime ilişkin bilgilendirmek amacıyla oluşturulan Uzaktan Eğitim Sistemi kapsamındaki ilk dersi Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli verdi. Bakan Pakdemirli, sözleşmeli üretim modeline ilişkin bilgi vererek, kısa süre önce bu amaçla kurulan Dijital Tarım Pazarı platformunun tanıtımını yaptıklarını anımsattı.
Dijital pazarın, değer fiyattan tüm alıcılar ve üreticilerin online platformdan ulaşabileceği bir ortam olduğuna işaret eden Pakdemirli, "Bu sözleşmeli üretim platformunda tüm bitkisel ürünler bulunuyor. Akabinde ikinci fazda hayvansal ürünler de olacak ve sözleşmeli olarak üretim yapılacak. Sözleşmeli üretim yapan üreticimiz malını kaç liradan satacağını en baştan biliyor olacak." değerlendirmesinde bulundu.
''Girdi finansmanı imkanı sağlanacak''
Bu modelde girdi finansmanı imkanı olacağına da dikkati çeken Pakdemirli, şu bilgileri paylaştı:
"Eğer alıcı ile satıcı arasında girdi finansmanı ile alakalı bir ek sözleşme varsa, girdi finansmanı sağlayacak. Yani sebzesini, meyvesini satmak isteyen üreticimiz eğer bir perakende zincirle bir marketle anlaştıysa, belki bunun yüzde 20-25'ine varan bir kısmını ayni yardım olarak alacak veya peşin para olarak alacak. Bununla gübre ihtiyacını, tohum ihtiyacını, fide ve ilaç ihtiyacını karşılayacak."
Pakdemirli, salgın sürecinde gelişmiş ülkelerin gıda tedariki, lojistik ve tarımsal üretimde sıkıntılar yaşadıklarına işaret ederek, "Yürüttüğümüz çalışmalar hakikaten dünyaya örnek oldu. Bugün itibariyle hasat dönemine yaklaşırken Türkiye'de hiçbir şekilde gıda problemi olmadığı gibi, tarımsal ürünlerin hasadında da bir problem olmayacak. İnşallah sonbaharda yeni ekimlerle beraber Türkiye gıdadaki kendi kendine yeterliliğini katlayarak devam ettirecek." diye konuştu.
Dijital Tarım Pazarı'na kooperatiflerin de dahil olabileceğini belirten Pakdemirli, "Kooperatifler de burada daha aktif rol alarak hem girdi finansmanında hem de pazarlama tarafında olabilir. Kooperatif ve birlikler, gerektiğinde küçük üreticilerin ürünlerini de alarak tek yumruk haline gelecek. Tüketicimiz de mağazalar, perakende noktaları vasıtası ile üç kuruş daha ucuza alacak." dedi.
"Gübre ve ilaç sektörüne de buradan ulaşılacak"
Gıda işleme sanayisine de sözleşmeli üretimi kullanma çağrısında bulunan Pakdemirli, "Meyve suyu fabrikası meyvesini sözleşmeli üretimle alacak ve özellikle ihracat da yapıyorsa belki hasat olmadan, müşterilerine ileri vadeli fiyat verme imkanına sahip olacak. Bu da Türkiye'nin rekabetçi üstünlüğünü ve rekabetçi avantajını son derece artıracak. Buradan lojistik, paketleme, tarıma dayalı sanayiler, perakendeciler, gübre sektörü, ilaç, tohum, bunların hepsine ulaşmak mümkün olabilecek. İşlemler derinleştikçe, gübreyi üreten de bu platform üzerinde daha ucuza verebilecek." ifadesini kullandı.
Pakdemirli, Dijital Tarım Pazarı kurulalı henüz bir hafta olmasına rağmen uluslararası örgütlerin kendisinden bilgi aldığını ve bu modeli örnek alacakları mesajı verdiklerini söyledi.
"Küçük üretici de yüksek fiyattan ürününü pazarlayabilecek"
Ziraat Bankasının sözleşmeli üretimde üretici ve alıcının kullandığı kredilerde yüzde 80'lere varan faiz avantajı sağladığını da değinen Pakdemirli, "Özellikle devletin desteklerini de belli bir süreç içerisinde sözleşmeli üretime doğru geçirerek, bunları da sözleşmeli üretimi teşvik edecek şekilde artırarak devam edeceğiz. Bu sistemde, en küçük üreticiden en büyük üreticiye kadar hepsinin pazarlama kabiliyetleri neredeyse eşitlenecek. Büyük üreticiler gibi küçük üreticilerimizin de ürünleri yüksek fiyattan değer fiyattan pazarlanabilir olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Pakdemirli, bir süre sonra bu sisteme fazla müdahale etmeyeceklerini belirterek, "Biz bu sistemi belli bir süre sonra da özel sektör mantığı içerisinde yürütecek olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin yürütmesini istiyoruz." dedi.
"Borsa tesciline konu edilebilecek"
Sistemin ihracat için avantaj sağlayacağına işaret eden Pakdemirli, "İkinci fazla Dijital Tarım Platformu'nun İngilizce versiyonu olacak. Yani yurt dışından bir büyük alıcı da Kemalpaşa'daki kiraz üreticisine direkt ulaşacak." diye konuştu.
Pakdemirli, alıcı ve satıcı arasında kontrat imzalanırken, sisteme dahil olan bankaların da farklı kampanyalar sunabileceğini anlatarak, "Finansal riskleri içeren sigorta altyapısı oluşturulmasıyla beraber finansal riskler, özellikle iklim ve coğrafi koşullarda oluşan riskleri de kapsayarak bu sözleşmeyi de garantiye almış olacak. Sözleşmenin ileri aşamalarda da Merkezi Kayıt Kuruluşu aracılığıyla kayıt altına alınması ve sistem üzerinden yapılan alım satımın borsa tesciline konu edilmesi söz konusu olabilecek." bilgisini verdi.