MHP Genel Başkan Başdanışmanı ve 25-26. Dönem MHP Osmaniye Milletvekili Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Ahlat'ın Türk tarihindeki yerini ve önemini vurgulayan açıklamalarda bulundu. Ersoy, 23 Ağustos'un Türklerin Ahlat'a ayak basışının 953. yıl dönümü olduğunu belirterek, Ahlat'ın sadece bir mezarlık olarak görülmemesi gerektiğini, aksine Anadolu'nun kapısı ve Türkiye'nin tapusu olduğunu ifade etti.
Ahlat'ın Tarihi Önemi
Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Ahlat'ın Türk tarihindeki yerine değinirken, şehrin Anadolu topraklarına adım atmış ilk Türk yerleşimlerinden biri olduğunu söyledi. "23 Ağustos 1071, Türk'ün Anadolu'ya son gelişinin ve bu toprakları kalıcı yurt edişinin nişanı olan Ahlat'a ayak basılalı tam 953 yıl oldu" diyen Ersoy, Ahlat'ın yalnızca bir mezarlık değil, aynı zamanda Türklerin Anadolu'daki varlığının en önemli sembollerinden biri olduğunu belirtti.
Türklerin Kalıcı Yurdu: Ahlat
Ahlat'ın Urartular'dan Osmanlılara kadar birçok devletin ve hanedanın idaresine geçtiğini hatırlatan Ersoy, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya göç ederken Ahlat'ın sarsılmaz bir zemin görevi üstlendiğini vurguladı. "1042 itibariyle kadim Türk toprağı olma statüsü kazanan Ahlat, 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi'nde Sultan Alparslan'ın Cuma namazını kılıp, ardından atının kuyruğunu düğümleyip hücuma kalkmasıyla Türk toprağı hüviyetini kazanmıştır" dedi.
Ahlat'ın Kültürel ve Stratejik Önemi
Ahlat'ın stratejik konumu nedeniyle zamanla gelişmiş bir şehir haline geldiğini belirten Ersoy, bölgeye han, hamam, cami, medrese ve türbe gibi birçok yapının inşa edildiğini, bu durumun da dönemin ilim adamlarını ve zanaatkarlarını Ahlat'a çektiğini ifade etti. Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde Ahlat'ta pek çok evliya olduğunu belirttiğine dikkat çeken Ersoy, Ahlat'ın Türk ruhunu hala topraklarında muhafaza ettiğini dile getirdi.
Türk Kimliğinin Abidesi: Ahlat
Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Ahlat'ın Türk kimliğini ve devletini var eden kadim bir şehir olduğunu belirterek, bu kutlu şehrin kolektif hafızadan taşınarak kamusal görünürlükte yer alması gerektiğini söyledi. "Ahlat, ancak böyle bir okuma biçimiyle Türk kimliğini geleceğe taşıyan abide mekanlardan biri olabilir" diyen Ersoy, Ahlat'ın Türk milletinin tarihsel zaman akışındaki önemini vurguladı.