Bahçeli mesajında; "Müslümanlar kan ağlıyor, Müslümanların canından, malından, varlığından geçinen İblis yanaşmaları hıyanetten hıyanete çağ atlıyor. Ne acı değil mi? Camilere saldırılıyor; dinimize operasyon yapılıyor, beyzadeler mışıl mışıl uyuyor, yan gelip keyif sürüyor. Asıl kokuşma, çürüme bu değil mi?" ifadelerini kullandı.
Devlet Bahçeli'nin Twitter hesabından yaptığı açıklama şöyle:
Mısır’ın El Ariş kentinin batısında bulunan bir camiye alçakça düzenlenen terör saldırısında en az 235 insan hayatını kaybetmiş, 120’ye yakın insan da yaralanmıştır. Bu hunhar terör eylemi vahşettir, vandallıktır, vicdansızlıktır. Lanetlemek ise insanım diyen herkesin görevidir. Hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine, dost ve kardeş Mısır halkına başsağlığı diliyorum. Yaralılara da şifa niyaz ediyorum.
Camiye saldırı ne demektir?
Masum canlara kast etmenin nasıl bir bahanesi olabilecektir? Gerçekte camiye yapılan saldırı tüm Müslümanlara yapılmıştır. Cinayetler nereye kadar sürecek, İslam’ın kanı ne zamana kadar akacaktır?
Hayatının bir dönemini Mısır’da geçirmiş olan merhum vatan şairimiz Mehmet Akif diyor ki: “Şehamet dini, gayret dini, ancak Müslümanlıktır. Hakiki Müslümanlık en büyük kahramanlıktır.” Peki kahramanlar nerede, kahramanlık ne durumdadır?
Cevap ise korkutucu ve kaygı vericidir! Taht ve taç kavgalarının esiri olmuş şeyhler, sultanlar, krallar, emirler ne yapıyor, neyle oyalanıyorlar? İnsanlık vicdanı nerededir? Küresel adalet, özgürlük, demokrasi ve insan hakları savunucuları terörizme karşı niye suspus duruyorlar?
Yine diyor ki Akif: “Şarka bakmaz garbı bilmez, edepten yok payesi bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi.” Kızarmayan yüzleriyle, yaşarmayan gözleriyle Müslümanların ölümünü seyredenler iki cihanda da suçlu ve sorumludurlar.
Merhum şairimiz Arif Nihat Asya, aslında teşhisi on yıllar önce koymuş ve demişti ki: “Ebu Leheb öldü diyorlar; Ebu Leheb ölmedi Ya Muhammed! Ebu Cehil kıt’alar dolaşıyor.” Müslümanlar kan ağlıyor, Müslümanların canından, malından, varlığından geçinen İblis yanaşmaları hıyanetten hıyanete çağ atlıyor. Ne acı değil mi? Camilere saldırılıyor; dinimize operasyon yapılıyor, beyzadeler mışıl mışıl uyuyor, yan gelip keyif sürüyor. Asıl kokuşma, çürüme bu değil mi? Artık bu gecenin, bu zulmetin sonu gelmeli.
Artık şafak Türk-İslam âlemi için sökmeli. Yoksa yıkım kaçınılmaz, yok oluş kapımızdadır… Hacı Bektaş-i Veli diyor ya: “Gel ha gel, insan ol da öyle gel.” İnsanlıktan nasiplenmemiş, insaftan feyizlenmemiş canilerin, işbirlikçilerin, şiddet hastalığına tutularak her değeri yutmuş ilkellerin önüne geçmek, emelleriyle birlikte bedenlerini tepelemek helal-i hakkımızdır.
Zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşenler vardır; bunlar saygıyı hak edenlerdir. Ancak zamanla yüzsüzleşenler de vardır, ki bunlar günah ve kötülüğün zirveleridir. İnanıyor ve iman ediyorum ki, Allah bunları musibet ve tuzaklarında boğacaktır.