Çözüm sürecini başlattınız… PKK'lılar Türkiye toprakların terk edip, silah bırakacaklardı… Sözlerine güvendiniz, onlar silahlanmaya devam ederken, sınırlarımızın içine ağır silahlar yığarken, şehirleri örgütlerken, siz ordumuzu nizamiyenin içine hapsettiniz, 'uslu uslu', pardon 'Oslo Oslo' oturdunuz… Şimdi şehirlerde terörü bastırmak için beğenmediğiniz sarkık bıyıklı özel harekatçılardan medet umuyorsunuz.
Bir zamanlar Akil Adamlarınız vardı hani milletimizi uyutmak için şehir şehir dolaştırdığınız.
'PKK silah bırakacak' yutturmacasıyla 'akıl bırakan' biz olmuşuz meğer… "Analar ağlamayacak, yüz milyarlarca dolar terörle mücadeleye değil, kalkınmaya ayrılacak" mottolarınız palavralar tarihinde yerlerini aldı… Siz "Kardeşlik kazanacak" derken, kazanan 'kalleşlik' oldu… Bize de terörist türkücülerle Diyarbakır sokaklarında el ele çektirdiğiniz fotoğraflar kaldı yadigar.
"Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen son vermesini talep ediyoruz" diyen
1128 akademisyenin imza attığı metinde, “devletin bölge halklarına karşı uyguladığı katliam politikalarından vazgeçmesi gerektiği ” isteği ile kendi topraklarında işgalci pozisyonuna düşürüldük sayenizde.
Sizin Akil adamlarınızla bu akademisyen bozuntularının arasında ne fark var açıklayabilirmisiniz ?
AKP'de vadesini dolduran eski Hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik birkaç gün önce açıklamasında "Çözüm Süreci'ni bozmamak adına ve tamamen iyi niyetle, valiler, kaymakamlar, PKK'nın yapıp ettikleri karşısında adeta elleri kolları bağlı sabrın sınırlarını zorlayarak beklediler" paragrafıyla bu kurumların suç işlediğini ima etti. İtirafların devamında ise Başbakan'a, Cumhurbaşkanı'na kadar çözüm sürecinde gidişatın iyi olmadığını anlattıklarını ancak kendilerini dinleyen olmadığını ileri sürmüştü.
Filiz, akademisyenlerin bildiri yayınlaması ile ilgili yaptığı açıklamada, terörle mücadelede hükümetin duruş ve kararlılığının çok önemli olduğunu belirtmişti.
Yaşanan terör olaylarını kınayan A.K.P Denizli İl Başkanı Necip Filiz, ‘’ Bu hadise bir kez daha millet olarak terör karşısında, terör örgütleri karşısında tek yürek, tek vücut olmamız gerektiğini göstermiştir Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki kararlı ve ilkeli duruşu sonuna kadar devam edecektir. Meydanı terör örgütüne, bölücülere, yıkıcılara bırakmamalıyız. terör örgütleri konusunda iki yüzlü bir tavır ortaya konduğunu görüyoruz, İşte bu yüzden dayanışma içinde olmalıyız. Elinde silah olan her terörist tüm insanlık için bir tehlikedir. “demişti.
İşte senin ve senin gibilerin ikiyüzlülüğü .Dün dediklerinle bugün dediğin arasındaki riyakarlığı görebiliyormusun.
Daha önceden Akil Adamların dolaştığı gibi bu defa Başkanlık sistemini vatandaşlara anlatacaklarını da kaydeden Filiz şöyle konuşmuştu.
“ Tabii ki Başkanlık Sistemi Türkiye’ye özgü olacak, ülkenin ihtiyaçlarına uygun olacak. Biz bir rejim tartışması yapmıyoruz. Türkiye’nin yapısına en uygun siyasal sistem hangisi olmalıdır’ tartışması yapıyoruz. Başkanlık Sitemi denildiğinde bazı muhalifler hemen Başkanlık Sistemi’ni Türkiye’nin eyaletlere bölünmesiyle, diktatörlük arzusuyla, alakasız konularla özdeşleştirerek tartışılmaz hale getiriyor.Biz yeni Türkiye; ve bunun başında Başkan’ın seçimle gelmesi gerekir diyoruz.”demişti.
Sizin Yeni Türkiyeniz bu mu ?
Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli “Olağanüstü hal uygulansın” dediğinde A.K.P’nin üst yöneticileri hepberaber alaya almıştınız.Şimdi Olağanüstü hal bile kifayetsiz kalıyor.
Ha Diyarbakır’ın Sur ilçesi Ha Denizli’nin Pamukkale ilçesi.Yani şehrin göbeğinde Askerim Polisim Şehit düşerken sizin hiç mi sorumluluğunuz yok.
Zannedersin hükümet sözcüsü.Önceki dönemin hükümet sözcüsünün düştüğü duruma bak ders al.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun dediği gibi “Şehit Vermekten Daha Acı Bir Durum Varsa, O da Şehit Vermeye Alıştırılmış Bir Toplum Olmaktır!..”
O hale getirdiniz milletimizi.Tarih sizin döneminizi “Türk Milletine kan kusturanlar” diye yazacaktır.
Türk milletine yeni bir sistem yutturmaya çalışacağına Sen Sorumlu olduğun Denizli’de Belediye başkanlarına “Otopark sorununu nasıl çözeriz,100 yılın alt yapı projesi diye yıllardır şehri köstebek yuvasına çevirdiniz. Şu işi adam gibi çözmeye uğraşsın.” diyebilsen keşke.
Biz bir ara elindeki Seçim kitabını düzgün okuyamadığından yasaları çiğnediklerinden, bunların kitabı olmadığından bahsetmiştik.etrafına “bana kitapsız dedi diye” serzenişde bulunuyormuş.
“bizim oğlan bina okur
Döner döner yine okur.”
YASİN ÖZTÜRK
M.H.P DENİZLİ İL BAŞKANI