Destansı bir kurtuluş mücadelesiyle, topraklarımızda gözü olanlara karşı gösterilen onurlu bir direniş sonucunda kurulan Cumhuriyetimizin, 93.yıldönümünü millet olarak hüzünlü ve endişeli bir şekilde karşılamış bulunmaktayız.
Son günlerde Devletimizin bağımsızlığı, milletimizin birliği ve Cumhuriyetimizin devamlılığı için hayatlarının baharında, bölücü terörün haince saldırıları neticesinde şehit olan kahraman güvenlik kuvvetlerimizin acıları endişe ve hüznümüzün en temel nedenidir.
Türk milleti; her türlü varlığına kasteden mihrak ve güçlere ortak iman ve inançla karşı durmasının manası olan Kurtuluş Savaşını zaferle taçlandırmış ve kendi geleceği hakkında kendisinin karar vereceği bir yönetim biçimi olan Cumhuriyeti tercih etmiştir.
Cumhuriyetimiz Mustafa Kemal Atatürk ve ülkü arkadaşlarının hayata geçirdiği en önemli değer, Türk tarihinin kaydettiği en muhteşem atılımlardan birisidir. İnsanlığın tüm zamanlarında bile, diğer milletlerin böylesine sarsılmaz ortak bir iradeyle kendi kaderlerini kendi elleriyle yazdıklarına çok nadir bir şekilde şahit olunmuştur.
Aziz milletimiz Cumhuriyetle birlikte, tebaalıktan çıkarak eşit haklara sahip vatandaşlardan oluşan bir millet haline gelmiştir. Bu bağlamda Cumhuriyet bilgisizliğe, çaresizliğe, esarete karşı verilen tavizsiz mücadelenin adı olmuştur.
Cumhuriyet; milletimizin doğulusuyla, batılısıyla, kuzeylisiyle, güneylisiyle, kadın-erkek, yaşlı-genç demeden; kan, gözyaşı ve emeğiyle hayata geçirdiği eşi olmayan bir şaheserdir.
Bu şahesere sahip çıkmak, korumak ve kollamak her Türk vatandaşının en temel ve vazgeçilmez görevi olmalıdır.
Kimliklere göre kutuplaşmanın, semboller üzerinden çatışmaların, duygulardaki karşıtlığın körüklenip tahrik edildiği bu garabet dönemde, Cumhuriyetimizin kazanımlarına daha çok ve tavizsiz bir şekilde destek olmak milli ve tarihi bir vazife olacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk ve kurucu kahramanlarımız tarafından gerçekleştirilen kurtuluş mücadelemizin fiilen sonuçlandığı 11 Ekim 1922 tarihli Mudanya Ateşkes Antlaşması’ndan beri geçen 94 senede, muhteviyat ve etki itibariyle en ciddi sorunlarla yüz yüze kalmış bulunmaktayız.
Geçen zaman süresince, organizasyonunu ve her türlü bağlantısını tamamlayan iç ve dış ihanet şebekesi geleceğimizi belirsizliğe, varlığımızı akamete, benliğimizi hiçliğe uğratmak için kimi zaman sinsice, kimi zamanda açık bir şekilde faaliyet gösterdiği kuşkuya yer bırakmayacak şekilde anlaşılmıştır.
Cumhuriyetin kuruluş aşamasında ve hemen sonrasında ortaya çıkan fitne ve ihtilaf odaklarının hasmane tutum ve yaklaşımlarının daha yoğun ve kapsamlı bir biçimiyle bugün karşı karşıya kalınmıştır.
Nitekim yeni cumhuriyet meraklıları, demokrasi ve insan hakları maskesiyle boy gösteren bölücülük taraftarları Cumhuriyetimize karşı açıkça tavır almış olduğu görülmektedir.
Bilinmeli ve akıllardan asla çıkartılmamalıdır ki; Türk milleti Cumhuriyet ile ilgili ilk ve son sözünü 29 Ekim 1923 yılında söylemiş, bu hususta ki bahsi bir daha açmamak üzere sonsuza kadar kapatmıştır.
Aziz milletimiz her ne pahasına olursa olsun gerektiğinde Cumhuriyeti muhafaza etmek için dün olduğu gibi, bugün ve yarında hiçbir fedakârlıktan kaçmayacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurulduğu bu çok anlamlı günün yıldönümünde, büyük Türk milletinin bayramını kutluyor; büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve şehitlerimizi şükran, minnet ve rahmetle anıyorum.
Mekânları cennet, ruhları şad olsun.
Namık ATEŞLİ
MHP ERBAA İLÇE BAŞKANI