CHP, adalet diyerek anarşiye göz kırpmakta, uluslararası topluma dikta duyurusunda bulunarak demokrasiye kast etmenin çabasındadır” dedi.
Cumhuriyet Halk Parti Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı adalet yürüyüşü ile ilgili açıklamalarda bulunan MHP İl Başkanı Akif Aras, CHP’yi sert bir dille eleştirdi.
Demokratik sınavlarda not alamayanların sokağa çıkmasının, sandıktan umudunu kesenlerin hep birlikte yürüyüşe geçmelerinin ısmarlama proje olduğunu dile getiren Aras, ülkenin, bitmek bilmeyen saldırıların, derin komploların, ayak oyunlarının, dahası maskeli operasyonların çok açık hedef ülkesi olduğunu kaydetti. Aras, kriz tetikçilerinin faal, kaos heveslilerinin ise faaliyette olduğunu belirtti.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun, yargılandığı MİT Tırları davası kapsamında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hükmünü vererek, kararını açıkladığını hatırlatan Aras, “Enis Berberoğlu 25 yıla mahkûm edilmiştir. Bu kararın hitamında CHP aceleyle ayağa kalkmış, kıyameti koparmıştır. Hâlbuki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin açıkladığı hüküm kesin olmayıp, hukuki yollar kapanmış değildir. İstinaf mahkemelerinden Yargıtay’a kadar hukuki müracaatlar mümkün ve meşru yoldur. Hukuki sürecin aşamaları tamamlanana kadar herkes sabırlı, saygılı ve soğukkanlı olmalıdır. Hak arayışında, hukuk mücadelesinde elbette duygusal tepki ve şuursuz eylemlerden kaçınmak, her ne olursa olsun yüz çevirmek şarttır. CHP’nin, demokratik ve hukuk çemberinden taşmaması gerekirken, mal bulmuş mağribi gibi sokağa fırlayarak yürüyüşe geçmesi masumane değildir. Provokatörler devrede, karıştırıcı ve nifak saçan mihraklar yerli işbirlikçileri eliyle kuyruktadır” dedi.
Adaletsizliklerin Türkiye’nin Batı’ya ispiyon edilmesi ile düzelmeyeceğini dile getiren Aras, “Adalet yolda bulacağımız kayıp eşya, yürürken ayağımıza takılacak bir gömü değildir. Bunu bilmemek ise cehalettir. CHP, adalet diyerek anarşiye göz kırpmakta, uluslararası topluma dikta duyurusunda bulunarak demokrasiye kast etmenin çabasındadır. Adaletsizlikler batıya ülkemizi ispiyonlamakla çözülemeyecektir. Adalet Ankara-İstanbul arasındaki uzun yolda değil; bizzat milletimizin müşfik ve muhteşem iradesinde, Türk devletinin ruh kökündedir. Sandıkta sonuç alamayanların sokağa çıkması, demokrasiden umudunu kesenlerin uygun adımlarla yürüyüşe geçmesi ısmarlama projedir. 15 Temmuz’da doğan milli mukavemeti yıkmak, parlayan millet direncini kırmak ve rövanşını almak için bu yürüyüş kurgulanmıştır. 15 Temmuz’u unutturup 20 Temmuz darbesi uyduran, kontrollü darbe ödevini karanlık odaklardan alanlar kurulmuş ve yola bırakılmışlardır. Bugün yola çıkmak 15 Temmuz FETÖ ihanetine sünger çekmek, hatta alttan alta destek vermek, şühedaya bir kez daha kıymak demektir. Herkesin yasalar içinde, demokratik adap ve ahlak çerçevesinde toplanma, haberleşme, ifade, yürüme özgürlüğü vardır ve bunlar savunulmalıdır. Ankara’dan İstanbul’a adalet için yürümeye kalkan Sayın Kılıçdaroğlu ya kullanılmakta ya da ülkemize kurulan tuzağın aktif katılımcısıdır. Adalet yürümekle değil, yüksek bir ahlak, yüce bir gönül eşliğinde ancak ve öncelikle vicdanlarda tecelli ve temerküz edecektir. Sokağa oynamak, adalet bahanesiyle pusuda ve ihtiyatta bekleyen bazı mihraklara el sallamak Türkiye’nin mahvına destek vermek, göz yummaktır. 15 Haziran’da sözde darbe şayiası çıkardılar, bu tezviratın şifreleri çözüldüğünde Ankara’dan İstanbul’a yürümenin kararı çıkacaktır. İstanbul’dan karşı bir yürüyüş başlarsa karşılaşma ve buluşma noktası neresi ve nasıl olacaktır? Ankara’dan İstanbul’a yaya olarak seyahat edenlere anca gidersiniz demek yerine, yangına ve kargaşaya hizmet ediyorsunuz demek zorunluluktur. CHP’lilere sesleniyoruz; aklınızı başınıza alın, muhtemel ve kestirilemeyen hadiseler patlak verirse, altından ne sizler ne de ülkemiz kalkar” ifadelerini kullandı.