Eski Bakan Ali Babacan ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kuracakları yeni partilerde ortak kararla 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü 2023 yılındaki seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına rakip olarak çıkartacakları öne sürüldü.
Ankara’da siyaset sahnesi yeni parti girişimleri ile hareketleniyor. Önce eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Yeni bir hali yeni bir yola bağlamak kaçınılmaz. O yeni yol yeni bir partiye yönelir mi yönelir” sözlerinin ardından partiden ihraç için düğmeye basıldı. Davutoğlu ekibinden “Artık partileşme kaçınılmaz” açıklamaları gelirken eski bakan Ali Babacan ise kuracağı yeni parti için tarih verdi, “Takvimler 2020’yi göstermeden tüzel kişiliği kurmak istiyoruz” dedi. İki parti girişiminin de yıl sonunda resmi kuruluşlarını ilan etmesi beklenirken Meclis kulisleri de hareketlendi.
GazeteDuvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre AK Parti’de uzun yıllar etkin görevlerde bulunmuş Davutoğlu ve Babacan’ın kuracağı iki ayrı siyasi partinin hedef kitlesinin ilk etapta AK Parti seçmeni olması bekleniyor. Özellikle merkez sağda, şehirli, genç seçmenin ilgi göstermesi beklenen iki partiye dair yorumlarda bir de muhafazakar Kürt seçmen hesabı yapılıyor.
‘Yeni partiler muhafakazar Kürtlerden oy alabilir'
Muhafazakar Kürt seçmenle ilgili değerlendirmelere kaynaklık eden yorum bir kamuoyu araştırmasına dayanıyor. Seçmenin son aylardaki siyasal, ekonomik konular başta olmak üzere güncel konularda nabzını tutmak için yaklaşık 800 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle yapılan araştırmanın kayyım atamalarıyla ilgili sorusuna verilen yanıtlar dikkat çekici.
Meclis’ye konuşulan araştırmaya göre, HDP’li 3 büyükşehir belediyesine kayyım atanmasına en büyük destek MHP’li seçmenden geliyor. AK Partili seçmen ise kayyım desteğinde MHP’nin gerisinde kalıyor. Araştırmanın detaylarına göre AK Parti’yi MHP’nin altına düşüren AK Parti’ye oy veren muhafazakar Kürt seçmenin tutumu. Araştırmada AK Partili muhafazakar Kürt seçmen kayyım atamasına kesin dille karşı olduğunu ifade ediyor.
Söz konusu yaklaşım Meclis kulislerinde, “Eğer yeni partiler Kürt sorunu ile ilgili cesur söylemlerde bulunursa muhafazakar Kürtleri kendine çekebilir. AK Parti’den ilk koparacakları kesim bunlar olabilir” şeklinde yorumlanıyor. Babacan’ın röportajında kayyım atamalarıyla ilgili “Seçilmişleri sadece bağımsız yargı görevden alabilir” ve “Devlet tüm kimliklere saygı göstermek zorunda. Bu konularda ciddi sorunlar var. Bölgeler arası gelişmişlik farkı, toplum kesimleri arasında sosyo-ekonomik farklar büyük. Toplumsal hafızada derin yaralar var. Duygusal kopuşlar var. Sertlik politikalarıyla bunların çözülmesi mümkün değil. Vicdanlı olmak lazım” sözleri de bu anlamda önemli mesajlar olarak değerlendiriliyor.
‘Gül ortak Cumhurbaşkanlığına hazırlanıyor'
Eski bakan Ali Babacan yeni parti ile ilgili ilk kez verdiği röportajda, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında, Cumhurbaşkanlığı makamından ayrıldığı için tarafsız kalmak istediğini ve bir siyasi parti çatısı altında olmak istemediğini söyledi; ancak destek veriyor. Ayda bir veya iki defa görüşüyoruz. Bilgi ve tecrübelerinden istifade ediyoruz” dedi. Babacan’ın bu açıklaması Meclis kulislerinde Gül’ün bir sonraki seçimde ortak Cumhurbaşkanı adaylığına hazırlandığı şeklinde yorumlanıyor.
Davutoğlu-Babacan çekişmesi
Yeni parti girişimlerinde Davutoğlu ile Babacan ekibinin birlikte hareket etmeyeceği ortaya çıktı. Babacan da bunu, “Yakın dostuz, ancak siyasetteki önceliklerimiz, izlediğimiz yöntem ve üslup oldukça farklı” sözleriyle bir kez daha teyit etti. İki girişimin yolları ayrı ancak çıkış nedenlerinde ortaklık var. Bu nedenle özellikle Davutoğlu ekibinden Babacan’a son açıklaması nedeniyle tepki geldi.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve yakın çalışma arkadaşlarının kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildiği bir süreçte Babacan’ın ilk kez röportaj vermesi eleştiri konusu oldu. Davutoğlu ekibinden bir siyasetçi, “Bizimle ilgili bir gündem olsa hemen onlardan da açıklama geliyor. Bu önemli bir süreç. Eski Başbakan, genel başkan ihraç ediliyor. Bu röportaj bir daha bekletilebilirdi. Böylece ihraçlar bir süre konuşulabilirdi” dedi.