Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Temel Atma Töreni'nde, imam hatip liseleri ve ilahiyat fakültelerinden mezun olanların AK Parti iktidarı öncesi birçok sorunla karşı karşıya kaldığını belirtti.
Cumhuriyet dönemi hükümetleri arasında eğitime en fazla payı ayıran hükümetin AK Parti Hükümeti olduğunu vurgulayan Bozdağ, "İlköğretimde, ortaöğretimde, yüksek öğretimde çok büyük değişim ve dönüşümleri hep beraber hayata geçirdik." diye konuştu.
Bozdağ, AK Partiyle, Türkiye'nin din eğitim ve öğretiminin önündeki bütün engellerin kaldırıldığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Din eğitim ve öğretimi devletin denetim ve gözetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimi, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır ve din eğitimi kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de aile temsilcilerinin iradesine bağlıdır. Türkiye’de ortaöğretimde okutulması zorunlu olan din kültürü ve ahlak bilgisi dersi, neredeyse yok dersler arasında yer alıyor. Bu dönemde buna da önem verdik."
"Ortaöğretimde bugün din eğitimi verilmemektedir"
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin müfredatını yenilemek suretiyle, bütün dinler hakkında bir kültür ve bilgi aktarma konusunda önemli bir mekanizma olarak işlemesinin önünü açtıklarını belirten Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Buna rağmen Türkiye'de bazı mahkemeler, bu din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimiyle ilgili derslerin aleyhine kararlar verdi. En son İstanbul'da bir idare mahkemesi, hem de oy birliğiyle, 'Din eğitimi dersine insanlar mecbur edilemez' diyor. Mahkemenin hakimleri belli ki; din eğitimiyle din öğretimi arasındaki farkı bilmiyor. Türkiye'de ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen derslerin hiçbiri din eğitimi değildir. Din ve ahlak kültürüne dair bilgiler verilmektedir. Yapılan bir öğretimdir, eğitim değildir. Maalesef mahkemelerde bazı hakimler bu öğretimi, eğitim yerine ikame etmeyi, hem de mahkeme kararıyla başarmışlardır. Ancak bu kabul edilemez bir durumdur. Türkiye'de ortaöğretimde bugün din eğitimi verilmemektedir. İmam hatip liseleri dahil, ortaöğretimde yapılan şey, din öğretimidir, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimidir. İmam hatip liselerinde biraz daha ağırlıklı olarak İslam dini öğretilmektedir."
"Kimin öğretmen olacağına Danıştay karar veremez"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Danıştayın, ilahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen olmasını engelleyen bir karar verdiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Mahkemenin işi mi bu? Kimin öğretmen olacağına Danıştay karar veremez, idare mahkemeleri karar veremez. Yasayla düzenlenebilir, yasa da yasanın verdiği yetkilerle idare bunu düzenleyebilir. Eğer bir ülkede kimin ne olacağına mahkemeler karar vermeye kalkarsa, orada hukuk devletinden bahsedemeyiz. Maalesef Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu yerindelik denetimi yapmış, yetkisini aşarak, müdahale etmememesi gereken bir alana, hukuka aykırı bir şekilde müdahale etmiştir. Kimlerin nerede öğretmen olacağının kararını Milli Eğitim Bakanlığı verir ya da yasanın kurallarına göre yapılır. Mahkeme ve Danıştay yerindelik denetimi yapmıştır. Anayasaya göre yerindelik denetimi yapamaz. İlahiyat mezunlarının öğretmenlik haklarının ellerinden alınmasına izin vermeyiz. Bu konudaki değişiklik neyse bunu yapacağız. Başbakanımızla, Cumhurbaşkanımızla ve Milli Eğitim Bakanımızla bu konu istişare edilmiştir. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili bir yasal düzenleme yapacağız ve bu haksızlığı ortadan kaldıracağız."