Geçtiğimiz 16 yılda olduğu gibi bu sefer de “Bahçeli Kriteri” çalıştı. Devlet Bey siyasette oyun bozucu değil oyun kurucu bir aktör olduğunu unutanlara bir kez daha hatırlattı.
Ancak sadece iktidar kanadında değil, muhalefet kanadında da “Bahçeli Kriteri” işlemeye devam ediyor. Nasıl mı?
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilirken adayların belirlenmesi konusunda medyada ve siyasiler arasında hararetli tartışmalar yaşanıyordu. Devlet Bey’in 7 Mayıs’ta Mecliste “3M, 1L, 1D” (milliyetçi, muhafazakâr, manevi değerleri taşıyan, laik, Cumhuriyet’in değerlerini içine sindirmiş, hukukun üstünlüğüne inanan bir aday) olarak formülize ettiği “Çatı Aday” önerisi, o günlerde siyasetin akışını, muhalefetin yaklaşımı ve iktidarın bakışını değiştirmişti. Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu Çatı Aday olarak ilan edilmiş, geçmişteki başarılı çalışmalarına bir yenisi daha ekleyerek kısa bir zamanda, türlü zorluklara rağmen yüzde 38,5 oy alarak önemli bir başarıya imza atmıştı. Çatı Aday’ın 14 farklı siyasi partinin desteğini alarak seçime girmesi de kayda değer bir konudur.
Bazı mahfillerin dediği gibi “Ekmeleddin Vakası değil”, “Çatı Aday Formülü”, Türk siyasetinde ve siyasi kültüründe bir terim olarak yerleşmiştir. Çatı Aday Formülü, tek bir adayın farklı partilerce desteklenmesi ile bu adayın yarışa girilen diğer cepheden oy alacak potansiyele sahip olması unsurlarını ihtiva etmektedir.
Şimdi, aradan 4 yıl geçmiş olmasına rağmen “Çatı Aday” formülü bugün de geçerliliğini koruyor. Zira muhalefet partileri, CHP, İP, HDP, Saadet Partisi farklı ittifak şekilleriyle ortak bir Çatı Aday mı yoksa kendi adaylarını mı belirleme konusunda görüşmeler yapıyor.
CHP ve Saadet Partisinin hala belirleyemediği cumhurbaşkanı adayı için Abdullah Gül isminin konuşulması, “Çatı Aday” formülünün bir sonucudur. Zira Abdullah Gül, milliyetçi muhafazakâr oyları da kendisine çekebilecek, AK Parti ile MHP tabanına da hitap edebilecek bir isim olarak görülüyor. Bu açıdan, 2014 Çatı Aday Formülü aynıyla işletilmeye çalışılıyor. Tabii, CHP’nin ya da Saadet Partisinin, Abdullah Gül’ü aday göstermesi tartışmaları bir yana bunu bir başka bir partiyle ittifak içinde yapılması da tartışılıyor.
İYİ Parti özelinde değerlendirme yapacak olursak, Meral Akşener cumhurbaşkanı adayı olduğunu ilan etti. Bunun gerekçesini ise “Çatı Aday Formülü”nün işlemeyecek olmasına bağlıyorlar. Dahası Akşener’in kendisi ile MHP, CHP, DP ve ANAP temelinde kurguladığı İYİ Parti, bizatihi Çatı Aday Formülüyle örtüşüyor.
Parti içi güç mücadelelerine ve çekişmelerine gerekçe olmasının yanı sıra “İkinci bir Ekmeleddin Vakası” yaşamak istemiyoruz açıklamalarının özünde, Devlet Bey’in Türk siyasetine kazandırdığı “Çatı Aday” formülünün istenilen sonucu verip vermeyeceği denklemi yer alıyor.
Öyle ya da böyle, iş dönüp dolaşıp Devlet Bey’in teorisini, Ekmeleddin Bey’in pratiğini başarılı bir şekilde uyguladığı “Çatı Aday” formülüne dayanıyor. Kendi adayımızı çıkaralım diyenler, formülün istenilen sonucu vermeyeceğini yani yüzde 38,5 dahi alınamayacağını; ortak aday çıkaralım diyenler, formülün istenilen sonucu vereceğini düşünüyor.
Aday belirleme tartışmalarının yaşandığı bugünlerde, Çatı Aday formülü sadece 2018 değil sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de etkili olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Cem Silahtar