Bahçeli, vahşice işlenen ve kamuoyunda büyük infial uyandıran cinayetlerle ilgili konuşarak, “1.5 yaşındaki çocuğu öldüren insanı, buna insan gözüyle nasıl bakacaksın ki, idam olmadığı için adamı serbest bırakacaksın veya cezaevinde besleyeceksin. Artık toplumsal olarak bu konuda bir mutabakatımızın olması lazım” dedi.
BU KONUDA İDAM GETİRİLMELİDİR
SORU: Kadın cinayetleri, çocuk istismarıyla ilgili görüşlerinizi tekrar alabilir miyiz?
CEVAP: Birincisi toplum bu hale nasıl getirildi, bunun çok yönlü incelenmesi, araştırılması ve rahatsızlığın sebep ve sonuçlarının kamuoyuna duyurulması gerekiyor. Var olan tüm üniversitelerin içindeki kurumlarla bunun üzerinde ciddi bir şekilde durulması gerekiyor. Toplumda b tür davranışların yaygınlaşmasının, sosyolojik, psikolojik sebeplerini gündeme getirmek şart. Dolasıyla tedbir buradan başlar. İkinci olarak da mümkün olduğu kadar önleyici tedbirler alınması gerekir bu da asayişle alakalıdır. Üçüncü olarak bunu teşvik edecek davranışlardan uzak kalınmasıdır. Bir televizyon kanalı, cinayet işlemeye azmetmiş olan birisinin bohçasını açtı, bir bez parçası. Bir, iki defa gösterse anladık. Sabahtan akşama kadar tekrarın anlamı nedir? O bez parçasının bir köşesine ipi koymuş. Yani diyor ki, ‘asabilirsin’. Bir köşesine silahı koymuş, ‘kafasına sıkabilirsin’ diyor. Bir köşesine bıçağı koymuş, ‘istediğin kadar bıçak vurabilirsin” diyor. Bu yöntem, aynı sıkıntıyı psikolojik yönden sıkıntı çeken insanlara yol göstermekten başka ne olabilir acaba? Televizyon yayınlarında sabahtan akşama kadar kadın cinayeti, çocuk istismarını tekrarlamanın bir manası yok. Olayı bilen biliyor, intikal eden yerlere intikal ediyor. Kamuoyuna bilgilendirmek amacıyla duyuyorsun. Bir defa yap bunu. Sen MHP veya herhangi bir siyasi partinin bir demecini bir defa veriyorsun ikinciyi ara ki bulasın. Ama cinayeti sabahtan akşama kadar veriyorsun. Bir de bunun yanında yurtdışı ve yurtiçinden gelen reytingi yüksek filmler için ortaya konulan uygulamalar var. Bunlara da dikkat etmek lazım. Bu aynı zamanda bir eğitim meselesidir. Türkiye’de birileri bir şeyler yapıyor bunun farkında olmak lazım. Her gün bir kafenin önünde kavga çıkıyor. Cezaevinden çıkan bir kişi üniversiteli bir gençten para istiyor, şu kadar mahalledeki parkta, sokakta bir PKK militanı sokağa hakim olarak arabasını park edenden “on lira ver vermezsen arabanı yırtarım, çizerim’ derse ne olacak bu memleketin hali! Bu ciddi bir konudur. Bu ciddi konuyu bilimsel yönden ele alacaksınız. Üniversite ve ilgili kurumların görevi budur. Her gün televizyonlara çıkıp yeni kurulacak parti şöyledir diye dört avukat iki profesörü gece gündüz kadrolu konuşmacı olarak seçeceğin yerde iki psikolog, sosyolog bul bir şeyler yap. Bunu anlat. Olayı yaşıyor. Bir bakıyorsunuz şartlı salıverme. Adamı arabayla vurmuş öldürmüş. Bir çeki düzen verilmesi lazım. fırsatı önümüze geliyor, 1 Ekim. 1 Ekim’de bu konular üzerinde durmak, cezayı artırmak lazım. 1.5 yaşındaki çocuğu öldüren insanı, buna insan gözüyle nasıl bakacaksın ki, insan olduğu için insan haklarından yararlandıracak, idam olmadığı için adamı serbest bırakacaksın veya cezaevinde besleyeceksin. Artık toplumsal olarak bu konuda bir mutabakatımızın olması lazım. Yoksa yazık günah her gün bir aile yıkılıyor. Her gün bir kadın hayatını kaybediyor. Sadece kadınlar da değil erkeklerde de. Arabasının içinde alacağından ötürü vurup öldürüyor.
SORU: İdamın gelmesi konusunda destek vereceğinizi açıklamıştınız bu konuda… Getirilmesi söz konusu olabilir mi?
CEVAP: Eskiden beri görüşümüz budur. Bunu da getirmek lazımdır. İdam olmazsa bu işlerden nasıl vazgeçecekler. Toplumsal olayları yakından takip edebilecek kurumlar var Türkiye’de. Bunlar görevini yapmıyor. Üniversitedeki bilim insanları bunu yapmıyor. Televizyonlardaki programlara bunlar davet edilmiyor. Biz bu kadar ayrıntıyı nereden bileceğiz, bizim görevimiz değil ki. Ama yapmayın demek bizim hakkımız ve bunu söylüyoruz. Önlenmesi lazım.