AK Parti eski milletvekili Metin Külünk, mazbatayı alınca ilk iş olarak verileri kopyalama talimatı veren CHP’li İmamoğlu hakkında, “Özel şoförünün yabancı uyruklu bir şahsa bir flash bellek teslim ettiğine dair çok ciddi söylentiler var. Şimdilik bunlar söylenti. Bunun gerçek olup olmadığını güvenlik birimleri tahkik edecektir.” dedi.
Mazbatayı alır almaz İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşların dijital verilerini personel olmayan şahıslara kopyalatma talimatı veren Ekrem İmamoğlu hakkında bir şok iddia daha geldi. Yeniakit.com.tr’ye konuşan Ak Parti 26. Dönem İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Özel şoförünün yabancı uyruklu bir şahsa bir flash bellek teslim ettiğine dair çok ciddi söylentiler var. Şimdilik bunlar söylenti. Bunun gerçek olup olmadığını güvenlik birimleri tahkik edecektir.” dedi.
Şaibeli bir şahıs mazbatayı elinde bulunduruyor
Ak Parti’nin, İstanbul seçimlerinin iptaline yönelik başvurusu ile ilgili YSK kararını bütün Türkiye’nin beklediğini belirten Külünk, “Herşey çok açık ki seçimlerde ortaya çıkan usulsüzlük organize haldedir. Bunun delilleri Ak Parti Genel Merkezi tarafından YSK’ya teslim edilmiştir. Bu deliller YSK tarafından değerlendirilip bir karar verilecektir. Bu karar seçimlerin yenilenmesi olursa CHP’nin adayı bu attığı adımlarla ön almak istemektedir. Seçimler yenilenirse milletimiz son sözü sandıklarda söyleyecekti. Ortalıkta şaibeli bir isim İstanbul’da mazbatayı elinde bulundurmaktadır. Kendileri özgüvenleri yüksek olsaydı, ‘bütün sandıkları TRT canlı yayınında açalım’ önerisine karşı çıkmazlardı. Onlar da çok iyi biliyorlar ki bu seçimin sandıkta kazananı sayın Binali Yıldırm’dı.” dedi.
31 Mart Atlantik ötesinin planıdır
İstanbul halkının 31 Mart seçimleri sonrasında yaşanan süreci dikkatle takip ettiğini belirten Külünk şöyle devam etti: “İstanbu’un seçim öncesi sürece bakışıyla seçim sonrası bakışı arasında ciddi farklılıklar var. 31 Mart, CHP’nin iç dinamiklerinde yaşanacak büyük sorunların kapısını açmıştır. Mazbata almış olan şahıs, 10 Aralık hareketinden çıkış yolları arıyor. 10 Aralık hareketi, Türkiye’yi şiddetsiz direniş modeliyle teslim alarak emperyalizme teslim etmek üzere ortaya çıkmış sol merkezli bir harekettir. CHP’yi Atatürkçü çizgiden uzaklaştırarak, emperyalizmle işbirliği yapabilecek bir konuma getirme hareketidir. Baykal operasyonuyla CHP’yi başındaki şahsa teslim edip, karşılığında 17-25 Aralık sürecinden sonra Türkiyeyi Erdoğansızlaştırıp, Atlantik ötesinin güdümüne sokmaya çalışan PKK ve FETÖ işbirliğinde olan bir yapı.Muharrem İnce’nin devre dışı bırakılması, Tunç Soyer ve İmamoğlu gibi şahısların aday yapılması hep bu sürecin sonucudur.”
Özel şoförünün yabancı bir şahsa flash bellek verdiği söylentileri var
İmamoğlu’nun CHP içinde kendine alan açmaya çalıştığını belirten Külünk, “Açıkçası CHP’nin içinde de karşılığını bulamadı. Şu anda panik halinde. İllegal örgütlere verdikleri sözler var mı. Bu sözleri nasıl yerine getirecek. Önünde bu meseleler var. Bir de hepimizin can ve mal güvenliğine yönelik bu şehrin karşılaşacağı riskler var. Dakika bir gol bir. Belediyenin verilerinin neden yabancı şahıslara kopyalatılması istenir. Bu şahıs doğrudan milli güvenlik meselesi olarak karşımızda durmaktadır. Kendi özel şoförünün yabancı bir şahsa bir flash bellek teslim ettiğine dair ciddi söylentiler var. Bunlar şimdilik söylenti. Bunların gerçek olup olmadığını güvenlik birimleri mutlaka tahkik edecektir. İBB’de elinde mazbatayla dolaşan bu şahıs, İstanbul’u Türkiye’den koparmak isteyen Helenistik Batı aklının, İstanbul’u Konsantinopolis görenlerin temsilcisi konumundadır. ‘İstanbul Ankara’dan yönetilmez’ diyerek ne demeye çalışmaktadır. Yeni bir yurttaşlık kavramından bahsetmektedir. Herkes bilmelidir ki; Türkiye İstanbul’dur, İstanbul da Türkiye’dir.” diye konuştu.