Akçay, TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin, İçişleri Bakanı Soylu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmelerde, MHP Grubu adına söz aldı.
Türkiye'nin, doğru stratejiyle, isabetli politik hamlelerle, her türlü diplomatik imkanı kullanarak Kudüs meselesini dünya gündeminde sıcak tutmayı başardığını ifade eden Akçay, ABD-İsrail ortaklığının hukuk tanımaz ilkel yüzünün, insan ve inanç haklarına kasteden zalim yönünün, güçlü bir çoğunlukla, kararlı bir duruş ve duyuşla uluslararası toplum nezdinde deşifre edildiğini dile getirdi.
Akçay, "Türkiye'nin öncülüğünde alınan bu karar çok önemlidir. Gelenekli devlet olmak medeniyetine sahip çıkmak budur. Bu karar, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin bir başarısıdır." dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) kararının herhangi bir uygulama ve yaptırım özelliği olmadığının söylenebileceğini kaydeden Akçay, ancak bunun aksini düşündüklerini, bu kararın "yaptırımı olan BM kararlarından daha etkili olacağını" vurguladı.
Türkiye çok çetin, zor ve çekişmeli günlerden geçtiğini, iç ve dış politikada son derece sıcak ve yoğun bir gündemin hakim olduğunu belirten Akçay, Türkiye'nin birçok cepheden önünün kesilmek, iradesi kırılmak istendiğini anlattı.
Türkiye'nin dünyada eşine az rastlanır bir terörle mücadele sürecinde olduğuna değinen Akçay, "Sahada terörle mücadelede elde ettiğimiz başarılar Türkiye'nin elini güçlendirmekte, uluslararası politikada bağımsız ve başkent Ankara merkezli bir politika ile söz sahibi olma imkanı tanımaktadır. Silahlı kuvvetlerimiz, emniyet güçlerimiz büyük özveri ve gayretle üstün başarılar elde etmektedir. Siyaset kurumları olarak bizlere düşen; birlik ve beraberlik içerisinde sorumlu ve ortak bir tutum sergilemektir." ifadelerini kullandı.
MHP Grup Başkanvekili Akçay, Bakan Soylu hakkındaki gensoru önergesine ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'mizin bekasına dönük sürekli küresel saldırıların yapıldığı, terör örgütlerinin fırsat kolladığı bir zamanda özellikle iç güvenliğimizi ilgilendiren bir kurum olan İçişleri Bakanlığına yönelik hamlelerin gündeme getirilmesini, güven sarsıcı ve mahsurlu buluyoruz. İçişleri Bakanlığına, meseleleri kişiselleştirmeden kurumsal bağlamda hassasiyet göstermemiz gerekir. Bu kritik dönemde İçişleri Bakanlığı üzerinden kurumsal düzeyde konuşmamız gereken konu; terörle mücadelede etkin olan kadroların liyakatli, ehliyetli ve sadece devlete sadakati esas alan bir yaklaşımla görevlerini yapmalarıdır. Siyasi rekabeti saygı ve siyasi nezaket içerisinde yürütme mecburiyetimiz vardır. İster iktidar olalım, ister muhalefet olalım; siyasetin bir husumet ve kutuplaşma alanı haline getirilmesine razı olamayız.
Gensoru önergesinde yer alan Sayın İçişleri Bakanı'na ait olduğu ifade edilen sözleri, karşılıklı atışmaları üslup ve siyasi nezaket çerçevesinde makul görmemiz mümkün değildir. Ancak bu meselenin siyasi veya şahsi çekişme ve husumet konusu yapılarak, Türkiye'nin acil ve önemli meselelerinin önüne geçmesini, etrafımızdaki yangını unutturacak ölçüde bir önemle gündeme getirilmesini doğru bulmuyoruz. Siyasi husumet haline getirilen bu yaklaşımların adeta bir tahterevalliye dönüştürülmesini de makul göremeyiz. Kişilerin birbirlerine yönelik ağır ifadelerin ülkemizin her yanına, toplumun her kesimine yayılan bir kutuplaşmaya sebep olacağı aşikardır."
- "Gensoruya 'ret' oyu vereceğiz"
"Gensoruyu, ülkemizin içinde bulunduğu atmosfer ve zaman bakımından da yerinde görmüyoruz." ifadesini kullanan Akçay, TBMM'de temsil edilen bütün siyasi partilerin öncelikli görevinin "ülkeyi düze çıkarmak" olduğunu belirtti.
Akçay, "Sonuç olarak; bugün odaklanacağımız tek konu, meseleleri şahsileştirmeden, Türkiye'nin terörle mücadelesinde kesin başarıya ulaşmasıdır. Bu mücadelede, başta yöneticiler olmak üzere, hepimiz kurum ve kuruluşlarımıza özen gösterelim, onları yıpratmayalım, yıpratılmasına da izin vermeyelim." diye konuştu.
Erkan Akçay, gensoruya "ret" oyu vereceklerini bildirdi.