MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, İYİ Parti’nin 4’üncü Olağanüstü Genel Kurul’unun ardından belirlediği Başkanlık Divanı Üyelerini ve partinin milliyetçilik söylemlerini eleştirdi. Büyükataman, “Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in milliyetçi olduğu yerde Marx’ın papazlık iddiası hafif kalır” dedi.
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman yaptığı yazılı açıklamada, "Türk milliyetçiliğinin yükselişini, Türkiye Cumhuriyeti'nin gelecek çağı şekillendirmek için verdiği kararlı mücadeleyi sekteye uğratmak için yola çıkan ve bu yolda içerideki ve dışarıdaki hain odakların gönüllü taşeronluğunu yapan İP’in ucundaki hanımefendi, çarşafa doladığı anahtarla kirli niyetlerinin kapısını açmayı hedeflemektedir" diyen Ataman, şöyle devam etti:
"Okyanus ötesinin sözcüsü, Kandil’in paspası, HDP’nin eteğinin altına sığınmış olmak kendisine yetersiz gelmiş ki bu sefer Türk milletinin bir parçası, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin herkes gibi eşit vatandaşları olan Çerkez kardeşlerimize Cumhuriyet’in ilk gününden beri asimilasyon uygulandığını iddia eden ve bu iddiasını Türkiye’nin birliğine kasteden yabancıların fonladığı bir platformda gündemde tutmaya çalışan zevatı ‘İnsan Haklarından Sorumlu’ sıfatıyla divanına almıştır. Kendisine hayırlı olsun."
“Bebek katili Apo’ya mersiyeler düzen bir başka zevat, gördüğü yüksek teveccühle anahtar listedeki en yüksek oylardan birini alabilmiştir” ifadeleri kullanan Büyükataman, “Bu Aposever şahsın ilk açıklamasından da beter savunmasının İP’in resmi hesaplarından paylaşılmış olması, partisinin politikalarının hangi boyutta olduğunu göstermesi açısından yeterlidir. Bunun üzerine il başkanlarının Türk milliyetçiliğini inkar eden sözlerinden bahis açmak beyhudedir. Türk milliyetçiliği kapsayıcı, bütünleştiricidir. Bu sebepledir ki Avrupa’yı, Orta Doğu’yu kasıp kavuran ırkçı, kabileci yaklaşımlar millet kavramının mimarı olan Türklerde karşılık bulmamış; Türk milliyetçiliği, ilk günden beri dünyaya örnek teşkil eden billur bir pınar olarak kaynağındaki temizliği muhafaza etmiştir. Milliyetçiliğin şuuruna erişememiş, onu geçici bir heves ve siyasi bir söylem zannedenlerin Milliyetçilik iddiaları, kuru bir çalının kayın ağacına öykünmesinden başka bir anlam ihtiva etmemektedir” şeklinde konuştu.
‘Papazlık iddiası hafif kalacaktır'
Büyükataman, “Kandil’le birleşip Milliyetçi Hareket’e saldıranların, Türk milletini parça parça ayırmak isteyenlerin, Mehmetçiğin sınırımızda sözde devlet oluşturmak hayali gören hainlerin tepesine binmesine karşı çıkanların bu necip millete sevdası söz konusu olamayacağı gibi bunlar, insanımızın ve dahi insanlığın bizatihi düşmanıdır, yeryüzüne fitne çıkarmak için gelmişlerdir” dedi.
Türk milliyetçiliğinin zor zamanlarında ortalarda görünmeyenlerin, Türk milliyetçiliği ve ülkücülüğünü sulandırma çabası içerisinde olduklarını aktaran Büyükataman, şöyle konuştu:
"Türk milliyetçiliğinin zor zamanlarında ortalarda görünmeyenlerin, onun karşısında yer alanların ‘milliyetçiyiz, ülkücüyüz’ söylemleri Türk milliyetçiliğini ve ülkücülüğü sulandırma çabalarından başka bir şey değildir. Kılıçdaroğlu’nun ve Akşener’in Türk milliyetçisi, ülkücü olduğu yerde Karl Marx’ın papazlık iddiası hafif kalacaktır. Görünen tüm bu rezilliklerin yanında perde arkasındaki kirli ittifaklar da düşünüldüğünde Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in Genel Başkanı'nın samimi çağrısının zamanlamasının ne kadar da isabetli olduğu ortadadır. Akşener’in İP’ine sarıldığı halde buradaki pis kokuya duyuları hissizleşmeyen, pisliğe daha çok bulaştığının farkında olan, aklı ülkücü-milliyetçi harekette olduğu halde bedeni orada bulunan, herkesin liderimiz Devlet Bahçeli’nin çağrısına icabet etmesi tarihi bir zorunluluktur. Yanlışta ısrar etmek, helak olmaya koşmaktır. İnsanlık tarihi bunun acı misalleriyle doludur. Türk Milliyetçileri denize düşmemiştir ki yılana sarılsın, Türk Milliyetçileri çaresiz değildir ki kimin attığına bakmaksızın önüne çıkan ilk ipe tutunsun. Türk milliyetçilerinin han otağı milliyetçi-ülkücü hareket, otağın Bey’i de bilge liderimiz Devlet Bahçeli’dir.”